11. Ceza Dairesi 2017/13689 E. , 2019/2852 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma, Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği
HÜKÜM : Sanık ... hakkında; Düşme
Sanık ... hakkında; Mahkumiyet
Diğer sanıklar hakkında; Mahkumiyet
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının 20.02.2009 tarih ve 2008/7737 soruşturma sayılı iddianamesi ile sanıklar ... ve ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan da dava açıldığı, ancak hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, bu suç yönünden Mahkeme tarafından ayrıca hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Sanık ... mirasçıları vekilinin nakdi kefalet parasının iadesine yönelik talebi hakkında, Mahkeme tarafından ayrıca karar verilmesi mümkün görülmüştür.
1. Sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Sanık müdafiinin, karar oturumundan önce mazeret dilekçesini Mahkemeye göndermesine karşın, bu hususta bir karar verilmeden yokluğunda hüküm kurularak savunma hakkının kısıtlanması,
2. Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Sanıkların görevi gereği düzenlemeye yetkili oldukları belgelerde sahtecilik yaptıklarının iddia edilmesi karşısında, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca yetkili merciden bu suç yönünden soruşturma izni alınmadan dava açıldığının anlaşılması karşısında yetkili merciiden soruşturma izni verilip verilmeyeceğinin sorularak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, genel hükümlere göre açılan davaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
3. Sanık ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulması mümkün değildir. Aynı Kanun’un 170/4. maddesi uyarınca iddianamede yüklenen suçu oluşturan olayların, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanması gerekir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.5.2006 tarih ve 2005/7-2006/145 sayılı kararında belirtildiği üzere, bir olayın açıklanması sırasında bir başka olaydan söz edilmesi, o olay hakkında da dava açıldığını göstermez, iddianamede dava konusu yapılan fiilin, bir başka olaya dayalı olmadan, bağımsız olarak açıklanması gerekir. Ceza Genel Kurulunun 21.02.2017 tarih ve 2015/1161-2017/83 sayılı kararında da belirtildiği üzere, fiil nitelik yönünden bölünerek aynı fiilden dolayı hem mahkûmiyet hem de beraat kararı verilmesi mümkün değildir.
Mahkemece,... Belediye Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen, 18.09.2006 tarih ve ... kayıt numaralı 18.438.056,21 TL yaklaşık maliyet ve 18.300.000,00 TL sözleşme bedelli “... sınırları dâhilindeki mahallelerinin ve piknik alanlarının temizlik hizmet alımı” ihalesine konu işin, sözleşme ve eklerine, iş programına uygun olarak yapılıp yapılmadığı hususunda günlük kontrol yapılmadığı ve günlük kayıt tutulmadığı hâlde; ihaleye konu işlerin, şartname ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yapılmış gibi gösterildiği “aylık kontrol tutanakları” düzenlendiği kabul edilmiştir.
18.09.2006 tarih ve ... kayıt numaralı ihale ilgili olarak sanık hakkında; Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının 07.05.2009 tarih ve 2009/17 soruşturma sayılı iddianamesi ile kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan, Çorlu C. Başsavcılığının 27.02.2009 tarih ve 2008/5997 soruşturma sayılı iddianamesi ile edimin ifasına fesat karıştırma suçundan açılan davalar birleştirilerek yargılamaya devam edilip hüküm kurulmuştur.
07.05.2009 tarihli iddianamenin, yüklenen suçu oluşturan olaylar açıklanmadan 27.02.2009 tarihli iddianameye atıf yapılarak düzenlendiği anlaşıldığından, bu iddianameye dayanılarak hüküm kurulması mümkün değildir. 27.02.2009 tarihli iddianamede sanık hakkında ayrıca kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan açılmış bir dava bulunmamaktadır.
Bu açıklamalara göre; sanık hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan CMK’nin 225. maddesine uygun şekilde açılmış bir dava bulunmadığı, birbirinden bağımsız ve ayrı suçlar olan “kamu görevlisinin sahteciliği” ve “ihaleye ve edimin ifasına fesat karıştırma” suçlarının birbirine dönüşmeyeceği gözetilmeden, 27.02.2009 tarihli iddianamede anlatılan ve ihaleye fesat karıştırma suçu olarak nitelendirilen fiil nitelik yönünden ikiye bölünerek, “ihaleye ve edimin ifasına fesat karıştırma suçlarından” beraat kararı verilip, “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin ve sanık ...’ın temyiz talepleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.