Esas No: 2021/2798
Karar No: 2021/3977
Karar Tarihi: 23.11.2021
Danıştay 13. Daire 2021/2798 Esas 2021/3977 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/2798
Karar No:2021/3977
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ...Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
2- ...Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, "DSİ 2. Bölge Müdürlüğü Taşkın Koruma Yapıları Korkuluk Temin 1. Kısım" mal alımı ihalesi kapsamında DSİ 2. Bölge müdürlüğü ile imzalanan sözleşmenin 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun Geçici 4.maddesi uyarınca tasfiye edilmesi için yapılan başvurunun reddine ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; mal alımı ihalesi üzerinde kalan ve DSİ 2. Bölge Müdürlüğü ile sözleşme imzalayan davacı tarafından, malzeme ve işçilik fiyatlarında meydana gelen artışlar nedeniyle 4735 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi uyarınca sözleşmenin feshedilerek işin tasfiye edilmesine karar verilmesinin istenildiği, Kanun gereğince Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan görüş istenildiği, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın bila tarih ve E....sayılı yazısı ile nihai karar sözleşmeye taraf idarede olmak üzere talebin olumsuz değerlendirildiğinin bildirildiği, DSİ Genel Müdürlüğü 2. Bölge Müdürlüğü tarafından, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nca olumsuz görüş bildirildiğinden bahisle davacının başvurusunun reddine karar verildiği, bunun üzerine anılan işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, davanın esas itibarıyla sözleşmenin uygulanmasına yönelik uyuşmazlıkdan kaynaklandığı, sözleşmenin kuruluşuna veya sözleşme öncesi döneme ilişkin uyuşmazlıkların dava konusu edilmediği, dava konusu uyuşmazlığın sözleşme imzalandıktan sonra sözleşmenin uygulanması aşamasında yüklenicinin sorumluluğunu tam olarak yerine getirmemesinden kaynaklandığı, sözleşmenin uygulanmasından doğan bir uyuşmazlık olduğu, dolayısıyla doğuracağı sonuçların ve oluşturacağı uyuşmazlıkların da özel hukukla ilişkili olacağı anlaşıldığından, işbu uyuşmazlığın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, yapmış oldukları idari müracaatın tek taraflı irade ile reddedildiği, dava konusu ihtilâfın sözleşmeden kaynaklanmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Davacı tarafından, Kanun'dan kaynaklanan salâhiyetine istinaden, Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü'ne gerçekleştirilen idari müracaatın mahiyeti 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10. maddesi kapsamında telakki edilecek bir müracaat olup, davalı idarenin menfi cevabi ise tek taraflı, re'sen, ve kamu kudretine dayalı tesis edilen bir idari tasurruf hüviyetini haizdir.
Ayrıca doktrinde, görev ihtilaflarının hâlli için geliştirilen hukuki kıstaslardan biri olan hakimiyet-teşmiyet tasarrufları tefriki kapsamında (Yüzyıl Boyunca Danıştay, 1968, s. 650), dava konusu idari tasarrufun, yukarıda sayılan karakteristik özellikleri itibarıyla, idarenin hakimiyet tasarrufu olarak zuhur etmiş olduğu tespit edilerek iş bu hukuki ihtilâfın, idari yargı mercileri tarafından hukuka uygunluğunun murakabe edilmesinin isabetli olacağı, dolayısıyla temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Devlet Su İşleri 2. Bölge Müdürlüğü'nce 19/01/2017 tarihinde “2. Bölge Müdürlüğü Taşkın Koruma Yapıları Korkuluk Temini 1. Kısım" mal alımı ihalesi gerçekleştirilmiş, ihale davacı üzerinde kalmış ve 07/04/2017 tarihinde sözleşme imzalanmıştır.
Akabinde davacı tarafından 4735 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi uyarınca artan maliyetler sebebiyle sözleşmenin tasfiyesi talebiyle başvuruda bulunulmuş, söz konusu başvurunun ...tarih ve ...sayılı Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü 2. Bölge Müdürlüğü işlemi ile reddedilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1/a bendinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türleri arasında sayılmış olup, idare tarafından, bir kamu hizmetinin yürütülmesi dolayısıyla kamu gücü kullanılarak tek taraflı iradeyle tesis edilen kesin ve yürütülmesi zorunlu idarî işlemlere karşı açılacak davalarda idari yargı yeri görevli bulunmaktadır.
18/01/2019 tarih ve 30659 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7161 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 32. maddesi ile 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'na eklenen “Sözleşmelerin tasfiyesi veya devri" başlıklı Geçici 4. maddesinde, "31/08/2018 tarihinden önce 4734 sayılı Kanun'a göre ihalesi yapılan (3. maddesindeki istisnalar dâhil) ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla devam eden sözleşmeler, imalat girdilerinin fiyatlarında beklenmeyen artışlar meydana gelmesi nedeniyle, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki 60 gün içinde yüklenicinin idareye yazılı olarak başvurması kaydıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın görüşü alınarak idarenin onayına bağlı olarak feshedilip tasfiye edilebilir veya devredilebilir. Bu durumda devir alacaklarda ilk ihaledeki şartlar, devir tarihi itibarıyla aranacak olup devirden veya fesihten kaynaklanan kısıtlama ve yaptırımlar uygulanmaz. Yüklenimi ortak girişim tarafından yürütülen sözleşmelerde ortaklar arasında devir veya hisse devirlerinde ilk ihaledeki yeterlik şartları aranmaz. Sözleşmesi feshedilen veya sözleşmeyi devreden yüklenicinin teminatı iade edilir. Bu fıkra kapsamında devredilen sözleşmeler ile bu fıkra kapsamına girmekle birlikte devredilmeyen sözleşmelerde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki 60 gün içinde yüklenicinin idareye yazılı olarak başvurması kaydıyla süre uzatımına ilişkin kısıtlama ve şartlara tâbi olunmaksızın Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın görüşü alınarak idare tarafından süre uzatılabilir.
Sözleşmenin bu madde kapsamında feshedilerek tasfiye edilmesi veya devredilmesi durumunda yüklenici, fesih veya devir tarihine kadar gerçekleştirdiği imalatlar dışında idareden herhangi bir hak talebinde bulunamaz. Yüklenici tarafından, işin idarece uygun görülecek can ve mal güvenliği ile yapı güvenliğine yönelik tedbirlerin alınması şarttır. Bu kapsamda düzenlenecek fesihnamelerden ve devredilecek sözleşmelerden damga vergisi alınmaz.” kuralına yer verilmiştir.
7161 sayılı Kanun'un 32. maddesinin gerekçesinde, "Madde ile, sözleşmelerin imalat girdilerinde meydana gelen beklenmeyen fiyat artışları dolayısıyla ülkemizin kalkınması için çok önemli olan büyük projelerin ve kamu hizmetlerinin aksamamasını ve oluşan mağduriyetlerin giderilmesini teminen yüklenicilere idare onayına bağlı olarak fesih ya da devir hakkı verilmesi amaçlanmaktadır." açıklamasına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, DSİ 2. Bölge Müdürlüğü tarafından 19/01/2017 tarihinde gerçekleştirilen “Taşkın Koruma Yapıları Korkuluk Temini 1. Kısım" mal alımı ihalesi üzerinde kalan davacı ile idare arasında 07/04/2017 tarihinde sözleşme imzalandığı, imzalanan sözleşmenin 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun Geçici 4. maddesi kapsamına alınarak tasfiyenin anılan madde kapsamında gerçekleştirilmesi talebiyle yapılan 18/03/2019 tarihli başvurunun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı görülmüştür.
İhaleye çıkma kararından sözleşme imzalanıncaya kadar idarece alınan karar ve yapılan işlemlerin iptali istemiyle açılan davaların idarî yargı yerinde, sözleşme yapıldıktan sonra sözleşme hükümlerinin uygulanması nedeniyle ortaya çıkan ihtilâfın ise adlî yargı yerinde görülmesi gerekmekte ise de, sözleşme yapıldıktan sonra tesis edilse bile sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanmayan, sözleşmeden doğan bir hak veya alacağın takibi niteliğini taşımayan, idarenin kamu gücüne dayanarak ve tek yanlı olarak tesis ettiği sözleşme sürecinden ayrılabilir nitelikteki idarî işlemlerin iptali istemiyle açılan veya bu nitelikteki idarî işlemler nedeniyle doğan tazminat istemleri nedeniyle açılan davaların idarî yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerekmektedir.
4735 sayılı Kanun'un “Sözleşmelerin tasfiyesi veya devri" başlıklı Geçici 4. maddesinin incelenmesinden, söz konusu kural ile sözleşmelerin imalat girdilerinde meydana gelen beklenmeyen fiyat artışları dolayısıyla yüklenicilere idare onayına bağlı olarak fesih ya da devir hakkı verilmesinin amaçlandığı, yüklenicilerin idareye yazılı olarak başvurması kaydıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın görüşü alınarak ve idarenin onayına bağlı olarak sözleşmenin feshedilip edilmeyeceği konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla sözleşme imzalandıktan sonra ihtilâf çıkmış olsa bile, sözleşme hükümlerinden bağımsız olarak idarenin kamu gücüne dayanarak ve tek yanlı olarak tesis ettiği 4735 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 4. maddeden yararlanma istemiyle yapılan başvurudan kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde idarî yargı yerleri görevli olduğundan, davanın görev yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın görev yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 23/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.