10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/13991 Karar No: 2014/19809 Karar Tarihi: 17.10.2014
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/13991 Esas 2014/19809 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/13991 E. , 2014/19809 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Ankara 16. İş Mahkemesi Tarihi : 17.03.2014 No : 2012/578-2014/339
Dava, yersiz ödenen ölüm aylığının tahsili amacıyla Kurumca yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Hakkında 20.11.1997 tarihinde boşanma kararı verilen davalıya, yaşamını yitiren 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümleri kapsamında sigortalı olan babası üzerinden, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle 29/06/2011 tarihinde yeniden evlenmesi ve Kurum tarafından yapılan araştırma sonucunda, davacının uyuşmazlık konusu dönemde boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle, 2008 yılının Ekim ayında gerçekleştirilen işlemle kesilerek, 26/10/2008-25/06/2011 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla; Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu"nca gerçekleştirilen soruşturmada elde edilen somut veri ve saptamalar, bu soruşturma kapsamında ve yargılama aşamasında ifadesine başvurulan davalının erkek kardeşi B.. B.."nın, ablası olan davalı ve boşanılan eşin dava edilen dönemde beraber yaşadıkları yönünde beyanda bulunması, 18/04/2011 tarihli Sosyal Güvenlik Kontrol Memuru raporunun aksinin ispat edilememesi, kaldı ki davalı ve boşandığı eşinin 29/06/2011 tarihinde yeniden evlendikleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurularak davanın kabulü yönünde hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.