19. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/644 Karar No: 2019/3048 Karar Tarihi: 09.05.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/644 Esas 2019/3048 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacıların, müvekkillerine iradesi fesada uğratılarak keşide edilen boş bir bonoya dayalı olarak takip başlatıldığını belirterek, takibe konu 97.000 TL’nin tahsili için davalılara açtığı menfi tespit davasının kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen hüküm mahkemece bozulmuş, yapılan yargılama sonrası da davayı açan davacılardan davalı firmaya borcu olmadığının tespitiyle tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalı firmayla ilgisi bulunmayan diğer davalıları tanımadığı için davaya katılması gereken ve terekeye temsilci tayin ettirilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği görüşüyle davanın reddi talep edilmiştir. Dairece de kabul edilen bu talep sonrası yerel mahkemenin, davalı firma hakkında yeniden karar verirken, önceki kararın bozulduğu düşünülmeden işin esası hakkında karar verilmediği belirtilmiş, hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, HMK’nun 297/1 ve 2. maddeleri gösterilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2018/644 E. , 2019/3048 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacılar vekili, davalılardan ..."in müvekkillerinin kardeşi olup miras bırakanları ..."e bu davalı tarafından ağır hasta olduğu bir süreçte iradesi fesada uğratılarak boş bir bononun keşide ettirildiğini, keşidecinin vefatı sonrasında lehdar kısmına öteki davalı ..."un adı yazılmak suretiyle anılan davalı tarafından bonoya dayalı olarak müvekkilleri aleyhine takibe girişildiğini oysa murislerinin lehdar davalıyla ilişkisi de olmadığını belirterek takibe konu 97.000,00 TL tutarlı bonodan dolayı müvekkillerinin davalılara borçlu bulunmadığının tespitiyle %40 oranındaki tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... davaya konu senetle bir ilgisi bulunmadığı gibi diğer davalıyı da tanımadığından bahisle davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; yargılama sırasında davacılarca bonodaki keşideci imzasının murisleri ..."e ait olup olmadığının bilinmediğinin söylenmesi üzerine yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde imzanın murise ait olmadığının saptandığı gibi öte yandan bono üzerinde davalılardan ..."in bir katılımının bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalı lehdar ... bakımından davanın kabulüne, davacıların takibe konu bonodan dolayı bu davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, senet bedelinin %40"ı oranındaki tazminatın anılan davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiş olup Dairemizin 18/04/2013 tarih 2013/15249 E. 2013/18962K. sayılı ilamı ile “Davaya konu edilen 97.00,00 TL tutarlı bonoyu keşide eden muris ..."in mirasçıları arasında davacıların ve davalılardan ..."in yanı sıra dava dışı ..."ın da bulunduğu dosya arasındaki veraset ilamından anlaşılmaktadır. Keşideci muris ..."in vefatı üzerine terekesi iştirak halinde olduğundan mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece davada taraf teşkilinin sağlanması için tüm mirasçıların davaya katılımının sağlanması ya da terekeye temsilci tayin ettirilerek temsilci vasıtasıyla yargılamaya devam edilmesi gerektiği gözetilmeksizin yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozma ilamı dışındaki hususlar kesinleşmiş olduğundan ... hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu bono altındaki imzanın murise ait olmadığı gerekçesiyle, davalı ... hakkında, açılan davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. Yerel mahkeme tarafından verilen karar Dairemizce bozulmuş ve mahkemece bozmaya uyulmuş ise de verilen yeni kararda önceki karar bozulmakla ortadan kalktığı düşünülmeden davalı ... yönünden işin esası hakkında karar verilmemesi HMK "nun 297/1. ve 2. maddelerine aykırı olmuş ve bu durum bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 09/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.