1. Ceza Dairesi 2021/10049 E. , 2021/14651 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : İhmali Davranışla Kasten Öldürme
HÜKÜMLER : A) Oltu Ağır Ceza Mahkemesinin 08/12/2016 tarih
ve 2015/48 Esas, 2016/34 Karar sayılı kararı ile;
sanığın "ihmali davranışla kasten öldürme" suçundan
5271 sayılı CMK"nin 223/2-e maddesi uyarınca
beraatine,
B) Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza
Dairesinin 24/05/2017 tarih ve 2017/521 Esas,
2017/991 Karar sayılı kararı ile; Oltu Ağır Ceza
Mahkemesi hükmünün, katılan Bakanlık vekilinin
yasal süresi içinde istinafı üzerine, Mahkemenin
anılan kararının 5271 sayılı CMK"nin 280/2. maddesi
uyarınca kaldırılarak, sanığın aynı suçtan TCK"nin
82/1-d, 83/2-a, 83/3, 62, 53. maddeleri uyarınca 17
yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararı,
TÜRK MİLLETİ ADINA
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 24/05/2017 tarih ve 2017/521 Esas, 2017/991 Karar sayılı kararının, katılan Bakanlık vekili tarafından 5271 sayılı CMK"nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık hakkında ihmali davranışla kasten öldürme suçundan açılan kamu davasında hükmedilen hapis cezasının 5 yılın üzerinde olması nedeniyle bölge adliye mahkemesi kararının temyize tabi olduğunun tespiti ile yapılan incelemede;
Sanık ... hakkında maktul ...’e yönelik ihmali davranışla kasten öldürme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan Bakanlık vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine istinaf başvurusunun kabulü ile yapılan inceleme neticesinde; "Oltu Ağır Ceza Mahkemesinin 08/12/2016 tarih ve 2015/48 Esas, 2016/34 Karar sayılı kararının katılan Bakanlık vekilinin yasal süresi içinde istinafı üzerine, Mahkemenin anılan kararının 5271 sayılı CMK"nin 280/2. maddesi uyarınca kaldırılarak, sanığın aynı suçtan TCK"nin 82/1-d, 83/2-a, 83/3, 62, 53. maddeleri uyarınca 17 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına" dair Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 24/05/2017 tarih ve 2017/521 Esas, 2017/991 Karar sayılı kararında bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin; sübuta; katılan vekilinin; takdiri indirim nedeninin bulunmadığına yönelen temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
Sanık ...’in ... isimli şahısla gönül birlikteliği yaşadığı rızaları ile cinsel ilişkiye girdikleri, bu ilişkiden sanığın hamile kaldığı, sanığın hamileliği süresince Narman Aile Hekimliği tarafından hamileliğinin takibinin yapıldığı, hatta bu süreçte sanığın hamileliği dolayısıyla Oltu Devlet Hastahanesine gittiği, daha sonra sanığın 22/07/2015 tarihinde sabah: 06.00 sıralarında sancılarının arttığı, kendi beyanına göre kimseye haber vermeden evin banyosunda kendi imkanlarıyla bebeği doğurduğu, kollukta alınan ek beyanında, savcılıkta ve müdafii huzurunda sorguda alınan ifadesinde bebeğin doğduktan sonra bir müddet ağladığını söylediği, dolayısıyla yaşadığını kabul ve beyan ettiği, ayrıca bebeğin kordonunu makasla kestiğini, canlı doğan bebeği çarşafa sararak yatağa götürdüğünü ve bu saatten öğle saat 14:00 sıralarına kadar uyuduğunu, uyandıktan sonra saat: 17.00"a kadar da rutin ev işleri ile uğraştığını, daha sonra yine aynı saat aralığında ebe olarak görev yapan tanık ..."in yanına gittiğini ve evde doğum yaptığını anlattığını, tanık ... ise beyanında sanığın kendisine doğum yaptığını söylediğini, kendisinin de sanığa çocuğu getirmesini, çeşitli tahliller yapılması gerektiğini söylediğini beyan ettiği, buna rağmen sanığın bebeği hastaneye götürmediği ve sanığın ertesi gün yani 22/07/2015 günü saat: 22:00 sıralarında bebeği ölü vaziyette hastaneye getirdiği, olayda;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28/05/2020 tarih ve 2020/1-164 Esas, 2020/239 Karar sayılı ilamında özetle; "doğurduğu bebeği beslemek, bakımını yapmak ve korumak gibi hukuki yükümlülük altında bulunan ve bu bakımdan garantör konumunda olduğu hususunda tereddüt bulunmayan sanığın bu hukuki yükümlülüklerini de yerine getirmemekle birlikte yeni doğmuş savunmasız halde bulunan ve hiçbir ihtiyacını kendi kendine karşılayamayan 5 günlük bebeği güvende olduğu evden alarak başkaları tarafından bulunması mümkün olmayan ıssız bir yere götürüp ölüme terketme eyleminin bebeğin karnını doyurmamak gibi ihmali bir hareket olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı çünkü bebekten kurtulmak amacını taşıyan sanığın öleceğini bildiği halde bebeğini ıssız bir yere götürerek kendi haline bırakmış ve kaçınılmaz netice olan ölümün meydana geldiği eylemde bebeği boğma veya darp etme gibi aktif bir davranıştan farklı bir durumun bulunmadığı ve bu nedenle sanığın öldürme eylemini doğrudan kasıtla ve icrai bir davranışla gerçekleştirdiğinin kabulü gerektiğine ilişkin’’ ilamının da dosyamızla örtüşür şekilde olduğunu kabulü ile; canlı ve sağlıklı doğduğu anlaşılan maktulün, göbek bağının kesilmesinden hemen sonra bağlanmaması ve doğumdan sonra uzun bir süre içinde bakımı ile beslenmesinin sağlanmaması nedeniyle, ölümünün mutlak ve kaçınılmaz olduğu anlaşılmakla, bu neticenin gerçekleşmesine bilerek ve isteyerek, icrai davranış boyutuna ulaşan eylemleriyle sebep olan sanığın, "beden bakımından kendisini savunamayacak çocuğunu kasten öldürme" suçundan TCK"nin 82/1-d-e maddesi uyarınca cezalandırılması yerine, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde "beden bakımından kendisini savunamayacak çocuğunu ihmali davranışla öldürme" suçundan cezalandırılması,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5271 sayılı CMK"nin 302/2. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA,
Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun"un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 304/2-b maddesi gereğince, bozmaya konu kararın niteliği gözetilerek Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, Sayın Üye ...’in BAM kararının yerinde olduğuna yönelen karşı oyu ve oy çokluğu ile 06/12/2021 gününde karar verildi.
KARŞI OY:
Sanık ... ...’in evlilik dışı yaşadığı cinsel birliktelik sonucu 27.07.2015
tarihinde dosya kapsamına göre; evdeki banyoda tek başına kız bebek dünyaya getirdiği, bebeğin göbek kordonunu keserek kundağa sarıp kendi yattığı yatağa aldığı yaklaşık bir gün boyunca kendi rahatsızlığı nedeniyle bebekle ilgilenmediği ve bir gün sonra bebeğini sağlık kuruluşuna götürdüğü ve ölmüş olduğunun anlaşıldığı olayda Erzurum Bölge Adliye Mahkemesinin Daire kararında sanığın öz kızına karşı ihmali davranışla kasten öldürme suçundan verdiği mahkumiyet kararının doğru olduğunu düşündüğümden Dairemizin sanığın TCK’nin 82/1-d-e maddelerinden mahkumiyetine dair bozma kararına katılmıyorum.
06/12/2021 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ..."nın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."ın yokluğunda 09/12/2021 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.