7. Hukuk Dairesi 2015/3097 E. , 2015/2258 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Davacı, davalı ... kadroya geçmeden önceki dönem mevsimlik işçi olarak çalıştığı hizmetlerinin kıdemine sayılmadığını, 2011-2013 yıllarını kapsayacak 3. Dönem TİS’in geçici 4. maddesi gereği önceki işyerlerinde geçen çalışmaların da davalı işyerinde geçmiş gibi kabul edileceğine dair düzenleme gereği derece ve kademesinin tespiti ile yeni derece ve kademesi dikkate alınarak ilk kadroya geçişlerinden itibaren TİS’den kaynaklanan ücret farkı, yıpranma primi, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacağının ödetilmesini istemiştir.
Davalı, davacıya sözkonusu hakların 2011-2013 yıllarını kapsayan TİS ile tanındığını, bu nedenle geçmişe yönelik talebinin yerinde olmadığını, derece ve kademe tespitinde hata olmadığını, gerekli ödemelerin TİS’lere göre yapıldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının bilirkişi tarafından hesaplanan mevsimlik işçi olarak çalıştığı dönem yönünden hak ettiği derece ve kademenin tespitine, yeni derece ve kademeye göre 5 yıllık zamanaşımı süresi dikkate alınarak alması gereken ücret farklarının davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297."nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.(Hukuk Genel Kurulu - 2007/14 - 778 E, 2007/611 K sayılı kararı).
Somut olayda mahkemece, hüküm altına alınan alacaklar yönünden toplam rakam yazılmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Ancak bu yazım tekniği, usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemece gerekirse davacıya talepleri tek tek açıklattırılıp buna göre her alacak ile ilgili ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
2-Kabule göre de; davacının, derece-kademe tespitine dair hükmün yazımı hatalıdır. Şöyle ki:
Mahkemece, hüküm fıkrası yazılırken “davacının tüm çalışma süresinin dikkate alınması ile 10 yıl 36 gün olarak bulunan hizmet süresine karşılık intibak tarihi olan 15/11/2010 tarihinde olması gereken pozisyon derecesinin 1-8 derece ve kademesinin ise 5/10 olması gerektiğinin tespitine” karar verilmiştir. Oysaki, “1-8” davacının bulunduğu düz işçi pozisyonunun TİS’de öngörülen derecesinin alt ve üst sınırını göstermekte olup bu durumun sadece derece olarak kabulü isabetsizdir. Davacının derecesinin 15.11.2010 tarihinde 5, kademesinin 10 olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması da doğru olmamıştır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına peşin alınan temyiz harcının istek halinde, davalıya iadesine, 23.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.