Esas No: 2021/4714
Karar No: 2021/5763
Karar Tarihi: 23.11.2021
Danıştay 10. Daire 2021/4714 Esas 2021/5763 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/4714
Karar No : 2021/5763
DAVACI : ... Federasyonu
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI : ...
VEKİLİ : ...
DAVANIN KONUSU : 20/03/2021 tarih ve 31429 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin Türkiye Cumhuriyeti Bakımından feshedilmesine ilişkin 19/03/2021 tarih ve 3718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali ile bu kararın dayanağı olan 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “bunların hükümlerinin uygulanmasını durdurma ve bunları sona erdirme” ibaresinin Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla iptali için itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin dava dilekçesi 2577 sayılı Kanun'un 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendi maddesi yönünden incelenerek gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davalarının idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı; "Dilekçeler üzerine ilk inceleme" başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde, dava dilekçesinin, davacının dava açma ehliyeti olup olmadığı yönünden inceleneceği; "İlk inceleme üzerine verilecek karar" başlıklı 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, davacının, iptali istenen işlem yönünden dava açma ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığında davanın reddine karar verileceği hükümlerine yer verilmiştir.
İptal davaları, idarenin hukuka uygun davranmasını sağlayan en önemli denetim araçlarından olmakla birlikte, her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunmasını öngören kanun koyucu, iptal davaları için menfaat ihlalini, subjektif ehliyet koşulu olarak getirmiştir.
İptal davalarındaki subjektif ehliyet koşulunun, doğrudan doğruya hukuk devletinin yapılandırılması ve sürdürülmesine ilişkin bir sorun olması dolayısıyla, idari işlemlerin hukuka uygunluğunun iptal davası yoluyla denetlenmesini engellemeyecek bir biçimde anlaşılması gerekmektedir.
İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında, idare hukuku alanında tek yanlı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen işlemlerin, ancak bu idari işlemle doğrudan meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunludur. Aksi halde, her idari işlemle dolaylı da olsa bir menfaat ilgisi kurulmak suretiyle dava açılmasını kabul etmek, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması şartının ihlali sonucunu doğurur.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 96. maddesinde, federasyonların, kuruluş amaçları aynı olan en az beş derneğin, amaçlarını gerçekleştirmek üzere üye sıfatıyla bir araya gelmeleri suretiyle kurulacağı, her federasyonun bir tüzüğünün bulunacağı; 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise, üst kuruluşun, derneklerin oluşturduğu tüzel kişiliği bulunan federasyonları ve federasyonların oluşturduğu konfederasyonları ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.
Yasal çerçevesi sendika konfederasyonlarına benzeyen bir üst kuruluş olan dernek federasyonlarının, üyesi olan derneklerin ayrı ayrı dava açabilecekleri düzenlemelere karşı dava açma ehliyeti bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı Federasyon tarafından, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının maddi hukuk bakımından aralarında bağlılık ve iştirak bulunan federasyon ve üye derneklerin kamu yararının ve kadın olan üyelerin hukuki kazanımlarını yakından ilgillendirdiği ileri sürülerek, 19/03/2021 tarih ve 3718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında bakılan uyuşmazlıkta en az beş derneğin bir araya gelerek oluşturduğu davacı Federasyonun, kendi tüzel kişiliğine yönelmeyen dava konusu Cumhurbaşkanı Kararının iptalini istemekte doğrudan bir menfaati bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, davacı federasyonun dava açma ehliyeti bulunmaması nedeniyle uyuşmazlığın esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davanın EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE,
2- Ayrıntısı aşagıda gösterilen ... TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3- Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca belirlenen ... TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4- Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra, kullanılmayan ...TL yürütmenin durdurulması harcının ise istemi halinde davacıya iadesine,
5- Kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 23/11/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Davacı ... Federasyonunun Tüzüğü incelendiğinde; Federasyon'un, gönüllü kadın kuruluşları arasında koordinasyonu sağlamak amacıyla, bu amaç doğrultusunda Tüzükte belirtilen faaliyetlerde bulunmak üzere kurulduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, 20/03/2021 tarih ve 31429 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin Türkiye Cumhuriyeti Bakımından feshedilmesine ilişkin 19/03/2021 tarih ve 3718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının, davacı Federasyona üye derneklerin ve bu derneklerin üyesi olan gerçek kişilerin haklarını etkilemesi nedeniyle, davacı Federasyonun iş bu davayı açmakta menfaati ve dava açma ehliyeti bulunduğundan dava dosyasının tekemmülü sağlanarak uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerektiği oyu ile aksi yönde oluşan Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.