Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/3416
Karar No: 2021/5767
Karar Tarihi: 23.11.2021

Danıştay 10. Daire 2016/3416 Esas 2021/5767 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/3416
Karar No : 2021/5767

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : Davacı tarafından; Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nce yapılan ıslah çalışmaları sırasında doldurulduğu ileri sürülen dere yatağının 30-31/08/2014 tarihlerinde yağan yağmur nedeniyle taştığından ve Kars ili, Selim ilçesi, … Köyünde bulunan taşınmazına yöneldiğinden bahisle, uğradığını ileri sürdüğü zararlara karşılık tutarı 27.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın 31/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından; uğradığını ileri sürdüğü zararın, davalı idare tarafından taşkın koruma tesisi yapılırken taşınmazının yanından geçen dereye malzeme yığılması ve bu malzemenin kaldırılmaması nedeniyle meydana geldiği, zararın idarenin kusurundan kaynaklandığı, bu nedenle 2090 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tazmin edilmesinin mümkün olmadığı, İdare Mahkemesince yerinde keşif yapılmadan ve zararın neden kaynaklandığı belirlenmeden hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile eksik incelemeye dayalı olarak verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
Öte yandan; idarenin hukuki sorumluluğundan söz edebilmek için, ortada bir zararın bulunmasının yanında, bunun idareye yüklenebilen bir işlem veya eylemden doğması, başka bir anlatımla, zararla idari faaliyet arasında nedensellik bağının kurulabilmesi gerekir.
Dairemizin 30/09/2021 tarihli ara kararı üzerine, İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından gönderilen … tarih ve … sayılı yazı ve eklerinin incelenmesinden; 31/08/2014 tarihinde Kars ili, Selim ilçesi, …Köyünde sel ve dolu yağışından kaynaklı olarak afet meydana geldiği, Kars Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü teknik ekibince düzenlenen Afet Etkisi Belirleme Formunda davacıya ait samanlığın meydana gelen sel ve taşınan malzemeler nedeniyle su baskınına maruz kaldığının ve duvarlarında yıkılmalar meydana geldiğinin belirtildiği anlaşılmakla birlikte; anılan ara kararı cevabı da dahil olmak üzere dosya kapsamında davacının uğradığı zararın davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'ne yüklenebilen bir işlem veya eylemden kaynaklandığına ilişkin herhangi bir bilgi belge bulunmamaktadır.
Bu durumda; davacının uğradığı zararın idarenin işlem ya da eyleminden kaynaklandığını ortaya koyan bir illiyet bağının bulunmaması nedeniyle, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
Öte yandan; 21/12/2015 tarih ve 29569 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararı tarihi itibariyle uyuşmazlığa uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Manevi tazminat davalarında ücret" başlıklı 10. maddesinde; "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
(4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." düzenlemelerine yer verilmiştir.
Bakılmakta olan dava, 27.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminat istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesince, davanın reddine ve Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat için 3.240,00 TL, manevi tazminat için 1.000,00 TL olmak üzere 4.240,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.
İdare Mahkemesince maddi tazminat isteminin tamamı için ret hükmü kurulmasına rağmen davalı idare lehine nispi vekâlet ücreti hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu durumda; reddedilen maddi tazminat talebi yönünden davalı idare lehine Mahkeme kararının verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu 1.000,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan "reddedilen maddi tazminat için 3.240,00-TL, manevi tazminat için 1.000,00-TL olmak üzere 4.240,00-TL avukatlık ücretinin" ibaresinin "reddedilen maddi tazminat için maktu olarak belirlenen 1.000,00 TL, manevi tazminat için 1.000,00 TL olmak üzere 2.000,00 TL avukatlık ücretinin" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. ..İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyize konu kararın hüküm fıkrasında yer alan "reddedilen maddi tazminat için 3.240,00-TL, manevi tazminat için 1.000,00-TL olmak üzere 4.240,00-TL avukatlık ücretinin" ibaresinin "reddedilen maddi tazminat için maktu olarak belirlenen 1.000,00 TL, manevi tazminat için 1.000,00 TL olmak üzere 2.000,00 TL avukatlık ücretinin" şeklinde DÜZELTİLMESİNE,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/11/2021 tarihinde esasa yönelik onama yönünden oy birliğiyle, vekalet ücretinin düzeltilmesi yönünden oy çokluğuyla karar verildi.

(X)- KARŞI OY :
İdare Mahkemesince, maddi tazminat isteminin tamamı için ret hükmü kurulmasına rağmen davalı idare lehine nispi vekâlet ücreti hükmedilmesi; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, "yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık" kapsamında bulunmayıp, anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren, "hukuka aykırılık" teşkil ettiğinden, İdare Mahkemesi kararının reddedilen maddi tazminat için davalı idare lehine verilen vekalet ücretine yönelik kısmının, bu hususta yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararının bu kısmına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi