9. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/52720 Karar No: 2012/9506
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/52720 Esas 2012/9506 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı işçi, kıdem, ihbar ve sendikal tazminat ile ücret alacaklarının ödenmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi talebin kısmen kabul edilmesine karar vermiştir. Davalı şirket iflas etmiş ve mahkemeden iflas istemli dava reddedilmiştir. Ancak iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği belirtilmemiştir. Yargıtay, davacının talepleri için somut bir karar verilebilmesi için kesinleşmiş iflas kararının olup olmadığının belirlenmesi ve iflas kararı varsa davanın iflas idaresine yöneltilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararın dayandığı kanun maddeleri ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 167. ve 198. maddeleridir.
9. Hukuk Dairesi 2011/52720 E. , 2012/9506 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem, ihbar ve sendikal tazminat ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı şirketin yargılama aşamasında ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/602 E., no.lu ilamı ile iflasına karar verildiği ileri sürülmüş, mahkemece 26.09.2011 tarihli celse zaptına “ uyaptan yapılan incelemede iflas istemli davanın reddine karar verildiğinin” belirtildiği görülmüştür. İflas eden şirketin, bütün hak ve borçları yasa gereği olarak iflas masasına intikal ettiğinden ve müflisin bu hak ve borçları üzerinde tasarruf ehliyeti kalkacağından husumetin iflas masasına yönetilmesi gerekecektir. Somut olayda davalı şirket hakkında kesinleşmiş iflas kararı olup olmadığı hususu tereddütsüz bir şekilde ortaya konulmamıştır. Mahkemece, davalının iflas davasına ilişkin kararın ilgili mahkemeden celbi ile kesinleşmiş bir iflas kararı olup olmadığı belirlenip, davalı hakkında kesinleşmiş bir iflas kararı olması durumunda, dava dilekçesinin iflas idaresine tebliği ile davanın iflas idaresine yöneltilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinede ilgiliye iadesi ile bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 22.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.