8. Hukuk Dairesi 2015/14812 E. , 2017/17093 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Tazminat
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, haricen satın alma ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik hukuki nedenlerine dayalı olarak Arıcılar Mahallesi Kazancılar sokakta 400m2 arsa ve arsa içerisinde bulunan 100m2’lik gecekondunun tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına kayıt ve tesciline, mümkün olmadığı takdirde satışa konu arsa ve gecekondunun dava tarihindeki rayiç bedelinin şimdilik 10.000TL’sinin, bu talebinde mümkün olmadığı halde, satış bedeli olan 10.000TL’nin satış tarihi olan 17.06.2002 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, 16.04.2013 tarihli duruşma sırasındaki beyanında, davalı ... tarafından dava konusu yerin dava dışı şahsa satıldığını, alacak yönünden davaya devam ettiklerini, 24.9.2013 tarihli duruşmada ise davalılardan ... hakkında açılan davayı geri aldıklarını beyan etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, haricen satımın geçersiz olduğu ve zamanaşımının dolduğu nedeniyle, davalı ... vekili davanın görev yönünden davanın reddine karar verilmesini savunmuşlar, davalı ... savunmada bulunmamıştır.
Tüketici Mahkemesi tarafından verilen 20.10.2011 tarihli görevsizlik kararı sonrası, süresinde kendisine gönderilen Asliye Mahkemesi tarafından; davalılar Kağıthane Belediyesi, ... ve ... yönünden açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine, terditli dava yönünden zilyetlik sözleşmesine dayalı olarak ödenen semenin iadesi talebin davalı ... yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartı ile kabulü ile 10.000TL’nin dava tarihi itibari ile davalı ...’tan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı ... yönünden davanın geri alınması gözetilerek bu konuda esas yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı vekilinin tapu iptali ve tescil istemi yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, TMK "nun 706. maddesi, BK"nun 213., 6098 sayılı TBK"nun 237. maddesi ve Tapu Kanunu"nun
26.maddesi gereğince resmi şekilde yapılmayan taşınmaz satımına ilişkin sözleşmelerin geçersiz olduğuna, davacı tarafından davaya tazminat yönünden devam edilmesine, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı vekilinin geçersiz satışa konu olan bedelin tahsiline yönelik temyiz itirazlarına gelince;
a- Davacının davasına dayanak olarak sunduğu tarihsiz "Tapu kaydı bulunmayan (tahsis belgesi) yapının zilyetliğinin devri sözleşmesi" başlıklı senette, devredenin ..., devralanın ... olduğu, dava konusu Arıcılar kazancı sok. No: bila , 400m2 arsa içinde 100m2 gecekondunun 10.000.000.000TL karşılığında satıldığı ve paranın tamamının alındığının belirtildiği görülmüştür. Davacı dava dilekçesinde tapu iptali ve tescil istemi dışında kademeli olarak dava konusu taşınmazın ve gecekondunun bedelinin ödenmesi, bu talebin de mümkün olmaması halinde sözleşme ile ödenen bedelin iadesi talebinde bulunmuştur.
Davaya dayanak olarak sunulan zilyetlik devir sözleşmesinde devredenin davalı ... olduğu, geçersiz sözleşme nedeniyle sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altında ise de bu husus sözleşmeyi imzalayan taraflar açısından bağlayıcı olduğu gözönünde bulundurulduğunda, davacının tapu iptali ve tescil talebi dışında kalan talepleri yönünden davalılar Kağıthane Belediyesi Başkanlığı ve ... yönünden davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, davacı vekilinin bu davalılar hakkındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-b- Mahkemece, zilyetlik devir sözleşmesine dayalı ödenen semenin iadesi talebinin davalı ... yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartı ile kabulü ile 10.000TL’nin dava tarihi itibariyle davalı ...’tan tahsiline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Bilindiği üzere, harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. 10.07.1940 tarih 1939/2 esas ve 1940/77 karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.” Şu halde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle her iki taraf verdiğini geri alabilir.
Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi, denkleştirici ... düşüncesine dayanır. Denkleştirici ... ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve eski hale getirmede mal varlığında artış olan tarafın yükümlülüğünün bulunduğunu ifade eder. Ülkemizde yaşanan enflasyon nedeni ile belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir. Hukuken geçersiz sözleşmeler tasfiye edilirken, denkleştirici ... kuralı gözardı edilmemelidir.
Davacının harici satış nedeniyle davalı yana ödediği ve davalı tarafça da inkar edilmeyen harici satış bedelinin denkleştirici ... ilkesine göre tazmini gerekir. Senette yer alan bedelin, uyarlama ve denkleştirici adelet kuralları ile 10.07.1940 tarih ve 1939/2 C, 1940/77 ve 07.06.1939 tarih, 1936/31 Esas, 1939/47 Karar sayılı YİBK kararlarının kapsamları ve Tefe-Tüfe endeksleri, altın-döviz kurlarındaki artışlar, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar gözetilerek dava tarihine kadar ulaştığı değerin saptanması, bu konuda uzman bilirkişilerden bir hukukçu, bir serbest muhasebeci yada mali müşavir ve bir bankacıdan rapor alınması gereklidir.
Buna göre, dosyanın bir hukukçu, bir mali müşavir veya muhasebeci ve bir bankacıdan oluşturulacak üçlü bilirkişi kuruluna tevdi edilmesi, denkleştirici ... kuralları da göz önünde bulundurularak harici satış senedindeki bedelin uyarlanma suretiyle dava tarihinde vardığı değerin belirlenmesinin istenmesi, bu konuda gerekçeli, karşılaştırmalı, tarafların ve Yargıtay’ın denetimine elverişli rapor alınması, ödenen bedelin dava tarihindeki uyarlanmış güncel değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yukarıda belirtilen Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararlarına ve açıklanan ilkelere aykırı olarak bu yönde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda 2-b bentte açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, temyiz edilen hükmün davalı ... hakkında alacak istemi yönünden kurulan hükmün 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının ise yukarıda 1.bent ve 2-a bentte belirtilen sebeplerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 19.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.