Hukuk Genel Kurulu 2014/1276 E. , 2016/1047 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki “takibe itiraz” istemli şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda .... 1. İcra (Hukuk) Mahkemesince istemin kabulüne dair verilen 04.04.2012 gün ve 2011/516 E., 2011/142 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay ... Hukuk Dairesinin 16.04.2013 gün ve 2013/2156 E,. 2013/5754 K. sayılı kararı ile;
"... Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de ;
Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde başlatılan ilamlı takipte; borçlu vekili işlemiş faizin fazla hesaplandığını, takip tarihinden sonra 3766,00 TL kıdem tazminatına yıllık % 18 oranında faiz istenebileceğini, diğer alacak kalemleri yönünden ise yasal faiz istenebileceğini belirterek icra emrine itiraz etmiştir.
Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda icra emrinde yazılı kıdem tazminatı, peşin harç, yargılama gideri, vekalet ücreti işlemiş faizinin fazla istenilen kısmının iptaline, takip sonrası dönem için kıdem tazminatı alacağına en yüksek banka mevduatı faizi, diğer feri alacaklara yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 26. maddesinde; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir." düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, icra takibine konu edilen 3.766,00 TL kıdem tazminatı yönünden % 18 oranında faiz istenebileceği borçlu vekili tarafından şikayet dilekçesinde kabul edilmiştir. Bu durumda faiz hesabının % 18 faiz oranı üzerinden yapılması gerekir. Mahkemece bilirkişiden bu yönde ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek yapılan hesaplamaya göre hüküm tesisi doğru değildir…"
gerekçesiyle kısmen bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
İstem, alacaklı yanca girişilen ilamlı icra takibi nedeniyle icra emrine itiraza ilişkindir.
Şikayetçi vekili .... İş Mahkemesinin 21.11.2011 gün ve 2011/1269 E., 2011/1125 K. sayılı kararı ile 3.766,00-TL kıdem tazminatının 15.07.2011 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanacak en yüksek banka faizi ile birlikte tahsiline karar verildiğini, ancak bu ilama dayalı olarak ... 1. İcra Dairesinin 2011/4744 sayılı dosyasında başlatılan takipte faizin fazla hesaplandığını, bu nedenle faize itiraz ettiklerini, ayrıca icra emrinde alacak toplamının tamamına icra takip tarihinden itibaren "%18 yıllık bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi" talep edilmiş ise de sadece kıdem tazminatı yönünden bu oranın istenilebileceğini, diğer alacak kalemleri yönünden yasal faizin talep edilmesi gerektiğini, bu yönü ile de icra emrine itiraz ettiklerini, yine ... harçtan muaf olduğu halde her iki borçlu da harçtan sorumluymuş gibi icra emri düzenlendiğini ileri sürerek, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Şikayet olunan vekili, faize itirazın geçerli olması için faizin ne kadarına itiraz edildiği ve faiz oranının ne olması gerektiği hususunun açıklanması gerektiğini, itiraz dilekçesinde böyle bir açıklığın bulunmadığı gibi dilekçenin ikinci paragrafında %18 oranındaki faizin sadece kıdem tazminatı yönünden istenebileceği belirtilmek suretiyle takip talebindeki %18"lik faiz oranının kabul ettiğini, şikayetçi tarafın bu kabulü ile bağlı olduğunu, ayrıca takibe konu borcun diğer borçlu tarafından ödenerek icra dosyasının infazen kapatıldığını, bu sebeple takibin konusunun kalmadığını belirterek, istemin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yerel Mahkemece takip sonrası dönem için toplam alacağa %18 banka mevduat faizi istenmesinin ilama aykırı olduğu gerekçesi ile peşin harç, yargılama gideri, vekalet ücreti işlemiş faizinin fazla istenilen kısımlarının iptaline, takip sonrası dönem için kıdem tazminatı alacağına en yüksek banka mevduatı faizi, diğer feri alacaklara yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Alacaklı vekilinin temyiz itirazı üzerine karar, Özel Dairece yukarıya metni aynen alınan karar ile kısmen bozulmuş, mahkemece gerekçesi genişletilmek suretiyle önceki kararda direnilmiş, direnme hükmünü şikayet olunan/alacaklı vekili temyize getirmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, icra takibine konu edilen 3.766,00-TL kıdem tazminatı yönünden %18 oranında faiz istenebileceği hususunun borçlu vekili tarafından şikayet dilekçesinde kabul edilip edilmediği, burada varılacak sonuca göre bozma kararında belirtildiği gibi faiz hesabının %18 faiz oranı üzerinden yapılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Ayrık haller dışında icra yargılamasında da uygulanması gereken taleple bağlılık ilkesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesinde düzenlenmiş olup, yargıcın tarafların isteminden fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceğini ifade eder. Anılan Kanunun “Taleple Bağlılık İlkesi” başlıklı 26. maddesinde;
“ (1)Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
(2)Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Açıklanan bu yasal düzenleme ışığında eldeki dosyada, icra emrine itirazın ileri sürülüş biçimi açısından somut olay değerlendirildiğinde;
Şikayetçi vekili, şikayet dilekçesinin "itirazlarımız" başlığı altında yazılı olan birinci paragrafında takibe konu 3.766,00-TL kıdem tazminatı alacağına fazla faiz hesaplandığını belirterek, takip öncesi dönem için icra emrinde hesaplanan faize itiraz ettiğini açıkça bildirmiş, ikinci paragrafında ise icra emrinde takip tarihinden sonraki dönem için toplam alacağın tamamı için talep edilen %18 oranındaki faizin sadece kıdem tazminatı yönünden istenilebileceğini, diğer alacak kalemleri yönünden ise yasal faiz istenebileceğini belirterek, icra emrinde takipten sonraki dönem için kıdem tazminatına uygulanması istenilen %18"lik faiz oranını kabul etmiştir. Görüldüğü üzere, şikayet dilekçesindeki bu kabul beyanı takip öncesi dönemi değil, sadece takip tarihinden sonraki dönemi kapsamaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece şikayet dilekçesindeki kabulün sadece takip tarihinden sonra kıdem tazminatına uygulanacak faiz oranını kapsadığı gözetilerek, bu tarihten itibaren kıdem tazminatı alacağına %18 oranında faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş; yerel mahkeme kararının bu değişik gerekçe ile bozulması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan bu değişik nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Alacaklı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen değişik nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 366/III maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.11.2016 günü oybirliği ile karar verildi.
...
19.H.D. Bşk.
...
15.H.D. Bşk.
...
14.H.D. Bşk.
...
16.H.D. Bşk.
...
17.H.D. Bşk.
...
21.H.D. Bşk.
...
20.H.D. Bşk.
...
1.H.D. Bşk.
...
18.H.D. Bşk.
...
8.H.D. Bşk.
...
23.H.D. Bşk.
...
22.H.D. Bşk.
...
13.H.D. Bşk.
...
...
...
...
...
...
...
...
...
...
...
...
...
Yz.İş.Md. YSM