15. Hukuk Dairesi 2016/3157 E. , 2016/4348 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden doğan bakiye iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili, istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davalı tarafa yaptığı inşaat işinden dolayı bakiye iş bedelinin ödenmediğini ve ... İcra Müdürlüğü"nün 2013/845 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde borca itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptâline takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiş, davalı icra takibinde borcun dayanaklarının gösterilmediğini, alacak bulunup bulunmadığının yargılama sonucu ortaya çıkacağını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece alınan rapora göre alacak miktarının 8.658,21 TL olduğu, vade farkına ilişkin mutat uygulama veya sözleşmenin varlığı ispat edilemediğinden faiz alacağı davasının da yerinde olmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, takibin 8.658,21 TL asıl alacak üzerinden devamına ve kabul edilen miktarın % 20"si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK"nın 355. maddelerde düzenlenen ve konusu "Arap Boynu Bölgesi Sokak Sağlıklaştırma Proje Çizimi İşi" olan eser sözleşmesine dayalı olarak bakiye iş bedelinin ödenmediği iddiasıyla yapılan takibe itiraz nedeniyle İİK"nın 67. maddeye göre açılmış itirazın iptâli davasıdır.
Alacaklı tarafından açılan alacak davasında davanın erken açılıp açılmadığı açılan davanın kapsamına göre değerlendirilir. İcra takibi nedeniyle 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67. maddeye göre açılan itirazın iptâli davasındaki haklılık durumu ise takip tarihine göre değerlendirileceğinden muaccel olmayan bir alacağın istenip istenmediği de takip tarihine göre belirlenmelidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre: mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış Okundu.
onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Taraflardan biri ticari defter tutan tacir durumunda değilse, defter tutan tarafın ticari defterlerinin kendi lehine delil oluşturması mümkün değildir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında düzenlenen 13.06.2011 tarihli sözleşmenin 6. maddesinde toplam 695.493,70 TL bedeli ve ayrıca KDV ödemek üzere işin yapımı kararlaştırılmıştır. Anılan sözleşmenin 13/11 maddesi uyarınca iş bedelinin % 70"i projelerin idareye tesliminde, kalan % 30’u ise kurul onayından sonra ödenecektir. Davacı 29.07.2013 tarihinde başlattığı icra takibinde iş bedelinden kalan 47.413,26 TL asıl alacağın tahsilini istemiştir. Takip tarihi itibari ile henüz alacağın muaccel olmadığı, projelerin takip ve dava tarihinden sonra 12.02.2014 tarihinde kurulca onaylandığı, kalan alacak miktarının onaydan sonra ödenmesi gereken % 30’luk dilimin içinde kaldığı sabittir. İİK’nın 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptâli davaları takip talebi ile bağlı olup talep dışında karar verilmesi mümkün değildir. Bu nedenle muaccel olmayan alacak için hüküm kurulması doğru olmayıp davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kararı verilmesi bozma nedenidir.
Somut olayda yüklenici tacir olup, davalı iş sahibi ise tacir değildir. Bu nedenle yüklenicinin ticari defterlerinin iş sahibi davalı aleyhine delil olarak kabul edilmesi anılan düzenlemeler karşısında mümkün değildir. Uyuşmazlık konusu işle ilgili taraf kayıtları birlikte değerlendirilmeden, davacının kendi ticari defterlerine göre belirlenen alacağın hüküm altına alınması da kabul şekli bakımından doğru olmamış hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 24.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.