21. Hukuk Dairesi 2016/17062 E. , 2018/2834 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Davacı, 05.07.1996 ile 05.03.2011 tarihleri arasında davalıya ait bahçede geçen çalışmasının tespitini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların Kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı dava tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi ile halen 5510 sayılı Yasa"nın 86. maddesi olan bu tür davalarda; öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli ve dinlenilen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde çalışan işyerinde kayıtlı bordro tanıkları ya da komşu ve yakın işyerlerinde çalışan kayıtlı tanıklar olması sağlanarak çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.09.1999 gün 1999/21-510-527, 30.06.1999 gün 1999/21-549-555, 05.02.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 03.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578 ve 01.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalıya ait narenciye bahçesinde bekçi olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı Kurum"a bildirilen hizmet bulunmadığı, komşu işyeri tanıklarının ve köy muhtarlarını ile köy imamının davacının çalıştığını doğruladıkları,ancak çalışmanın niteliği ve süresi konusunda tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilmediği,dosyaya delil olarak sunulan ... adına düzenlenmiş sulama birliği su isteme kartında 28.05.1997-22.09.2010 tarihleri arasında teslim alan bölümünde davacının isminin yer aldığı,162 numaralı parselin tapu kayıtlarına göre 26.07.1994 tarihinden itibaren davalılardan İsmail Daş adına kayıtlı olduğunun görüldüğü ancak,163 numaralı parselin malikinin araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş;... İli ... İlçesi ...Mahallesi 163 parselin 1996-2011 döneminde kayıtlı maliklerini araştırmak,uyuşmazlık konusu dönemde 162 ve 163 parselde bulunan narenciye bahçesinin kim tarafından işletildiğini belirlemek, dosyayı alanında uzman ziraat mühendisi bilirkişiye tevdi ederek ve yerinde inceleme yapılarak, davacının çalıştığını iddia ettiği bahçenin büyüklüğü, ağaçların budanma ve bakımı zamanı da değerlendirilmek suretiyle,yıl içinde hangi mevsimlerde işçi çalıştırmayı gerektirdiği, davacının sürekli çalışmasını ve bekçilik yapmasını gerektirecek bir işin bulunup bulunmadığını araştırıp davacının bu işyerindeki çalışmasının kapsamını belirlemek yine dinlenen tanıkların davacının yaptığı iş,dönem ve süresi yönünden verdikleri beyanlarındaki çelişkiler giderilerek davacının fiili çalışmalarının varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi sürekli mi olduğu, tam süreli mi kısmi süreli mi (part time) çalıştığını belirlemek, toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı işverenlere iadesine, 26.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.