3. Hukuk Dairesi 2017/13850 E. , 2019/2573 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis ve vasiyetnamenin yerine getirilmesi davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis davasının reddine, birleşen vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasının kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davacılar-birleşen davada davalılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 26/03/2019 tarihinde davacılar-birleşen davada davalılar vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar ... ve ...; mirasbırakan ..."ın 05/09/2007 tarihli vasiyetnamesi ile 366 ve 3780 parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğullarına vasiyet ettiğini, ancak mirasbırakanın fiil ehliyetinin bulunmadığı gibi vasiyetnamenin davalıların baskısı ile düzenlendiğini, ayrıca vasiyetnamede mirasçılıktan çıkarma sebebi olarak gösterilen hususların gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek; vasiyetnamenin iptalini, olmadığı takdirde tenkisini talep etmişlerdir.
Davalılar ... ve ...; davacıların mirasbırakana karşı aile hukukundan doğan sorumluluklarını yerine getirmediklerini, hasta olan mirasbırakanla ve tedavisiyle ilgilenmediklerini, bu nedenlerle mirasbırakanın kızları olan davacıları vasiyetnamesiyle mirasçılıktan çıkardığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Birleşen davada davacılar ... ve ...; mirasbırakan ..."a ait vasiyetnamenin yerine getirilmesini talep etmişlerdir.
Davalılar ... ve ...; vasiyetnamenin iptali istemiyle açmış oldukları davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, esas yönünden ise mirasbırakanın vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte sağlıklı karar verecek durumda olmadığını savunarak, birleşen davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; vasiyetname tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu belirlenen mirasbırakanın köyde ikinci eşi ... ile birlikte yaşadığı, bu dönemde davacılar ... ve ..."nin de köye gelerek mirasbırakanla ilgilendikleri, işlerini yaptıkları, davalı ..."ın da köyde kaldığı, mirasbırakana ve eşine baktığı, daha sonra eşi vefat eden mirasbırakanın hastalandığı, davacıların mirasbırakana bakıp ilgilenmedikleri, hasta olan mirasbırakana davalıların baktıkları, mirasbırakanın bu nedenle davacıları mirasçılıktan çıkardığı, mirasbırakanın vasiyetname tanzim etmesindeki amacının saklı pay kuralını etkisiz kılmak olmadığı, mirasçılıktan çıkarılan davacıların tenkis davası da açamayacağı gerekçesiyle; vasiyetnamenin iptali ve tenkis istemli davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar- birleşen davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar-birleşen davada davalıların vasiyetnamenin iptaline yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Asıl dava vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde mirasçılıktan çıkarma sebeplerinin yerinde olmaması nedeni ile çıkarmaya ilişkin hükmün iptali, birleşen dava ise vasiyetnamenin yerine getirilmesi istemine ilişkindir.
Mirasbırakan, 05/09/2007 tarihli vasiyetnamesinde mirasçılıktan çıkarma sebebini, hastalığına rağmen kızları olan davacıların kendisine bakmamaları olarak göstermiştir.
Somut olayda; mirasbırakanın köyde ikamet ettiği, hastalığı sebebiyle zaman zaman ..."ya giderek tedavi olduğu, eşinin 03/07/2007 tarihinde öldüğü, bir süre sonra mirasbırakanın ..."da oturan davalı oğlu ...nin yanına taşındığı ve 17/11/2007 tarihindeki vefatına kadar burada kaldığı, ... ve ..."da ikamet eden davacıların taşındığı tarihe kadar kadar köye gelerek mirasbırakana karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini yerine getirdikleri, dinlenen tanık beyanları ile sübuta ermiş; eş söyleyişle, çıkarmadan yararlanan davalılar, gösterilen sebebin doğruluğunu kanıtlayamamışlardır.
Bu durumda mahkemece; TMK"nın 512 nci maddesinin üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca, mirasçılıktan çıkarmaya ilişkin tasarrufun mirasçının saklı payı dışında yerine getirileceği, başka bir ifade ile davacıların saklı paylarını isteyebileceği ve davaya tenkis davası olarak devam edilmesi gerektiği gözetilerek; birleşen vasiyetnamenin yerine getirilmesi istemli davanın işbu davadan (sonucu beklenmek üzere) ayrılmasına ve tenkis davasının esasının incelenip ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle birleştirilen davalar hakkında yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma nedenine göre davacı tarafın vekalet ücretine ve birleşen davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacılar-birleşen davada davalıların vasiyetnamenin iptaline yönelik temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428 inci maddesi gereğince davacılar-birleşen davada davalılar yararına BOZULMASINA, üçüncü bendde açıklanan nedenlerle davacılar-birleşen davada davalıların vekalet ücretine ve birleşen davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 2.037 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılar-birleşen davada davacılardan alınarak davacılar-birleşen davada davalılara verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/03/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.