8. Ceza Dairesi 2017/25809 E. , 2019/12093 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Suça konu taşınmaza ilişkin tapu kaydının getirtilip taşınmazın hangi nitelikte kayıtlı olduğunun belirlenmesi, mera, yaylak, kışlak şeklinde kayıt ya da tahsis kararının bulunmaması durumunda mahallinde keşif yapılıp mahalli bilirkişiler dinlenerek öteden beri mera, yaylak, kışlak ya da köylünün ortak kullanımında bir yer olup olmadığının belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kabule göre ;
1- Sabıka kaydı bulunmayan ve sanığın 24.03.2015 tarihli duruşmada “suça konu yeri kasım ayında yıktım tespitini talep ederim” şeklindeki beyan karşısında, CMK.nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda sanığın kişilik özellikleri ile duruşmalardaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususu tartışılarak karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle, CMK.nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2- 5237 sayılı TCK.nın 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendindeki düzenlemenin, "...belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma..."yı öngördüğü, yasada geçen "etkinlik" kavramının ise, "...insanın, çevresiyle arasındaki ilişkileri düzenleyen her türlü eylem-çalışma, iş yapma, işlerlik ve devinimi” ifade ettiği, bu fıkraya göre belirli yerler ve etkinlikler; temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunmayan sanığın suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan yada sanığın yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinliklerdir. Bu bağlamda sanık hakkında hükmedilecek seçenek yaptırımın infazı ile ulaşılmak istenilen temel amacın, sanığın yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, sanığın sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken ve kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak niteliğinde olması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının, 5237 sayılı TCK.nın 50/1-d maddesi uyarınca soyut ifadelerle infazda kuşkuya neden olacak şekilde, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayacak şekilde “5 ay süre ile kahvehanelere gitmeme” tedbirine çevrilmesi,
3- Sanık hakkında hükmedilen adli para cezası 5237 sayılı TCK.nın 52/4 ve 5275 sayılı Yasanın 109. maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Tüzüğün 51. maddelerine aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlar şekilde “mahkememiz kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde peşin olarak ödemesine“ karar verilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.