Esas No: 2014/671
Karar No: 2014/890
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2014/671 Esas 2014/890 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 2014 / 671 KARAR NO : 2014 / 890 KARAR TR : 13.10.2014 |
ÖZET : ihale safhası tamamlanıp sözleşme imzalandıktan ve yer teslimi yapılarak sözleşme hükümleri uygulanmaya başladıktan sonra, kira sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.
|
K A R A R
Davacı : S.Ş.
Vekili : Av. M.D.
Davalı : İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : Av.D.T. Ö.
O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilince 23.01.2012 tarihli kira sözleşmesi ile kiralanan İstanbul ili, Avcılar ilçesi İstanbul Üniversitesi yerleşkesinde yer alan taşınmazlar ile ilgili olarak, davalı tarafından gönderilen 22.04.2013 tarih ve 52283671- 756.02/41744 sayılı yazıda; market, kuaför salonu ve hediyelik eşya bölümlerini içeren sözleşmelerinin tek taraflı olarak feshedildiğinin bildirildiğini; taraflar arasında imzalanan 23.01.2012 tarihli sözleşmeler ve ekleri incelendiğinde, sözleşmelerin her iki tarafa da borçlar yükleyen snallagmatik sözleşmeler olduğunun görüldüğünü, sözleşmede süre ve sona erdirme koşullarının düzenlendiğinin anlaşıldığını; böyle bir sözleşmenin yasal ve sözleşme koşulları gerçekleşmeden tek taraflı beyan açıklaması ile feshinin mümkün olmadığını; İdarece müvekkiline karşı hiçbir sorumluluğun yerine getirilmediğini, müvekkilin sözleşmede tenkis, iyileştirme ve şartların iyileştirilmesi ile kaçak, ruhsat sorunlarının giderilmesi taleplerinin haksız olarak reddedildiğini; ayrıca söz konusu taşınmazların, müvekkiline yanıltıcı bilgi ve taahhütlerde bulunularak kiralanmış olduğunu; davalı tarafça hem kira şartnamesi, hem de kira sözleşmelerinde yer alan şartlara riayet edilmediği gibi, kendilerine kiralanan taşınmazlarda gabin söz konusu olduğunu; idarenin, tek taraflı gerçeğe aykırı beyanlarıyla birim metrekare hesaplamaları yapıldığını; ayrıca ortak giderler ve ortak elektrik hesaplanırken, idarenin kendi işlettikleri işletmeleri veya boş bıraktıkları ortak alanları hesaplama dışı bırakarak, bu yerlerin giderlerini de 22.01.2013 tarihli yazı ile müvekkilden talep ve tahsil ederek sözleşmeye açıkça aykırı davrandığını; idarece, taşınmazların iş potansiyelinin çok yüksek olacağı, banka şubeleri açılacağı taahhüt edilmesine rağmen açılmadığını, ayrıca güvenlik gerekçesi ile kapıların kapalı olduğunu, konferans salonu ve sosyal yaşam alanlarının kapalı olduğunu, işletmeye açılan kapının dahi kapalı olduğunu, öğrencilerin geçişinin adeta imkansız hale geldiğini, kaçak ve ruhsat sorunları nedeniyle müvekkilinin devamlı zarar ettiğini, idarenin, işletmelerinin ayakta kalmasını imkansız hale getirdiğini, idarenin, bu yönlerden de sözleşmeye açıkça aykırı davrandığını; müvekkilinin tarafına açılan kapıların kapatılarak öğrencilerin okul altındaki kantine yönlendirilmesinin, haksız rekabet teşkil ettiğini; bu sebeplerle kira kontratlarında indirim ve değişiklikler yapılmasının idareden talep edildiğini ancak İdarece herhangi bir işlem yapılmadığını; bu hususta sözleşmelerde herhangi bir hüküm olmamasına rağmen, idarenin başka alanları haksız rekabet hükümleri doğrultusunda işletmiş olmasının da sözleşmeye aykırı olduğunu; binaların kaçak olması, ruhsat bakımından 150 m2 yer izni olmasına rağmen, 500 m2.yi aşkın kullanım alanı olması nedeniyle, belediye ile sorunlar çıktığını; müvekkilinin hiçbir zaman kiralanan taşınmazları tam anlamıyla kullanamadığını; İdarece kendisine tam anlamı ile teslim edilemediğini; örneğin, Butik (Hediyelik eşya) kısımlarının, faaliyete dahi sokulamadığını; dolayısıyla Sözleşmelerin idareye yüklemiş olduğu eksiksiz teslim görevinin dahi idarece yerine getirilmemiş olduğunu; bu hususların bir çok defa gerek şifahen, gerekse yazılı veya noter marifetiyle İdareye bildirilmesine rağmen, gerekli iş ve işlemlerin yapılmadığını; idarenin sözleşmelere aykırı davrandığını, kira sözleşmesini haksız ve hukuka aykırı olarak feshettiğini, müvekkiline maddi manevi zararlar verdiğini, bu hususta, idari başvuru yapılarak tazminat talebinde bulunulduğunu fakat taleplerinin reddedildiğini; müvekkilinin, sözleşme tarihinden fesih tarihine kadar kiraları ödemek zorunda kaldığını, ortak giderleri ödediğini, birçok tadilat yaptığını, mallar satın aldığını; istihdam edilen personele ve diğer pek çok konuya ilişkin giderlerin bulunduğunu ifade ederek; fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle davalarının kabulü ile şimdilik 50.000 TL maddi tazminatın davalı idareden tahsili istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.
Davalı idare vekili birinci savunma dilekçesinde, ihalenin tamamlanıp, sözleşme imzalandıktan sonra, sözleşmenin haksız feshi iddiasıyla açılan davanın çözümünde adli yargının görevli olduğunu ileri sürerek, görev itirazında bulunmuştur.
İSTANBUL 1.İDARE MAHKEMESİ:13.12.2013 gün ve E:2013/2132 sayı ile, 2577 sayılı Yasanın 2. maddesinde; İdari dava türlerinin, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı açılan iptal davaları; idari işlem ve eylemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları; kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı açılan davalar olarak sayıldığı; idari yargının, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimini yapmakla görevli olduğunun kurala bağlandığı; idarenin, idare hukuku alanında kamu gücüne dayalı olarak re-sen ve tek yanlı irade açıklaması sonucu tesis etmiş olduğu işlemlere, hukuk alanında yeni durumlar oluşturmasıyla idari işlem kimliği kazandırdığı, kural olarak bu işlemlerin özel yasal düzenlemeler dışında, idari yargı denetimine tabi bulunduğu; davalı Üniversitenin Avcılar Yerleşkelerinde Sosyal Yaşam alanı içinde 2886 sayılı Yasa Hükümleri gereği yapılan ihale sonucu market, kuaför salonları, butik, hediyelik eşya satış birimleri için yapılan sözleşme ile 3 yıllık süreyle 23.01.2012 tarihinde davacıya kiralandıktan sonra, davacının sözleşme şartlarına uymadığından bahisle 24.04.2013 tarihinde sözleşmenin davalı idare tarafından feshedilmesi nedeniyle, ihalenin haksız yere feshedildiği ileri sürülerek fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik 50.000,00-TL tazminata hükmedilmesi talebiyle davanın açıldığının anlaşıldığı; Hukuk Devleti İlkelerine göre, idarenin hem hukuka uygun hareket etmesi, hem de hukuka aykırı davranışlardan kaçınmasının gerektiği; idarenin, yükümlü bulunduğu kamu hizmetlerini yürütürken yasal ve genel olarak hukuka uygun hareket etmesinin gerekeceği, aksine idarece hizmetin gereğince yapılmaması nedeniyle idari eylem ve işlemleriyle kişilere zarar verilmesi halinde bu zararın tazmini talebine ait uyuşmazlığın idare hukuku ilkelerine göre idari yargının görevinde bulunduğunun açık olduğu; bu itibarla kamu kudreti ve yetkisi kullanılarak tek taraflı iradeyle feshedilen ihale işleminden kaynaklı tazminat talebine ait uyuşmazlığın görüm ve çözümünün yukarıda sözü geçen yasa hükmü uyarınca ve idare hukuku genel ilke ve prensiplerine göre idari yargı merciine ait olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle; davalı idarenin görev itirazının reddine, Mahkemelerinin görevliliğine karar vermiştir.
Davalı idare vekilinin olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yolunda süresi içerisinde verdiği dilekçesi üzerine dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiştir.
YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsünde bulunan fiziki mekanın, ihale şartnamesinde ve kira sözleşmesinde öngörülen işletme için kiraya veren davalı idare tarafından işletme amacına uygun olacak şekilde teslim edilmediği ve teslimden sonra, kira ilişkisinden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle, ticari işletmenin karlılık ve verimlilik esaslarına göre çalıştırılmasının mümkün olmadığı gerekçeleri ile kira bedelinin ödenmediği ve sözleşme şartlarına uygun işletmelerin faaliyete geçirilmediği iddia olunan olayda; davanın konusunun, kira sözleşmesinin tek taraflı feshinin haksız olduğu iddiasına dayanan maddi tazminata ilişkin olduğunun anlaşıldığı; kamu tüzel kişiliklerinin kamu hizmetinin işleyişi amacıyla 2886 ve 4734 sayılı ihale mevzuatına dayanarak yaptıkları ihale işlemlerinde, ihale aşamasında kalan ve idarenin tek taraflı kamu gücü kullanarak düzenleyici ve belirleyici işlemlerinin, idari işlem niteliğinde olduğu ve 2577 sayılı İYUK 2-1-a maddesi kapsamında idari yargıya konu olacağında kuşku bulunmadığı; ancak davaya konu olayda, ihale aşaması tamamlanmış ve taraflara karşılıklı hak ve yükümlülükler yükleyen kira sözleşmesinin imzalanmış olduğu; Borçlar Kanununun 299. maddesine göre, kira sözleşmesinin, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşme olduğu; Borçlar Kanunu"nun kira sözleşmelerinde, tarafların hak ve yükümlülüklerini düzenleyen 301. maddesindeki "Kiraya veren, kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Bu hüküm, konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı aleyhine değiştirilemez; diğer kira sözleşmelerinde ise, kiracı aleyhine genel işlem koşulları yoluyla bu hükme aykırı düzenleme yapılamaz." şeklindeki hükmünün, davaya konu olayda taraflar arasındaki soruna ilişkin düzenleme getirdiği; davaya konu olayda, ihale aşaması tamamlandıktan sonra, sözleşme koşullarının yerine getirilmesi sırasında yaşanan sorundan kaynaklanan davanın, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi ve olayda uygulama yeri bulunan, Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak özel hukuk hükümlerine göre çözülmesinin gerektiği; açıklanan nedenlerle, kamu tüzel kişisi olan davalı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü ile kantin ve mağaza işletmecisi olan davacı arasındaki, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre yapılan ihale sonucunda düzenlenmiş bulunan kira sözleşmesi yoluyla Borçlar Kanunu"nun 299. maddesinde ifadesini bulan kiracı- kiralayan ilişkisinin kurulduğu; taraflar arasında kira sözleşmesi ve eki şartname hükümlerinin uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle; 2247 sayılı Kanun"un 10. ve 13. maddeleri gereğince, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına, dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine karar vermiştir.
Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre Danıştay Başsavcısının da yazılı düşüncesi istenilmiştir.
DANIŞTAY BAŞSAVCISI; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2/1. maddesinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları; idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ile Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaların, idari dava türleri olarak sayıldığı; görüldüğü üzere; İdare Hukuku kuralları içinde, kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla, kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade beyanıyla tesis edilen idari işlemler, idari eylemler ve idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar sebebiyle açılan davaların görüm ve çözümünün İdari Yargının görev alanında bulunduğu; öte yandan, Danıştay ve Uyuşmazlık Mahkemesi içtihatlarına göre; ihale sonrası sözleşme imzalanıncaya kadar meydana gelen uyuşmazlıkların idari yargıda, ancak sözleşmenin imzalanmasından sonra ve sözleşme hükümlerinin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların ise özel hukuk hükümlerine göre adli yargıda çözümünün gerektiği; dosyanın incelenmesinden; İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre İstanbul Üniversitesi Avcılar Yerleşkesi Sosyal Yaşam alanında bulunan market, unlu mamuller, butik/hediyelik eşya satış birimi, kuaför salonları faaliyetlerinin yürütülmesi için yapılan ihaleyi kazanan ve ihale sözleşmesinin imzalanmasından sonra sözleşme hükümlerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmesi fesh edilen davacı tarafından, sözleşmenin feshi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle davalı Üniversite Rektörlüğüne karşı, İstanbul 1. İdare Mahkemesi nezdinde davanın açıldığı, bu davada mahkemece, davalı idare tarafından olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılmasının istenilmesi üzerine 13.12.2013 tarihli görevlilik kararıyla görev itirazının reddedildiğinin anlaşıldığı; olayda; davacı tarafından, sözleşmenin haksız olarak fesh edilmesi nedeniyle zarara uğranıldığının ileri sürülmesi karşısında; taraflar arasında söz konusu sözleşmenin imzalanmasından sonra ve sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesi/getirilmemesinden kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün, Adli Yargı"nın görev alanına girdiği; bu durumda, idari yargının görevine giren bir davanın bulunduğundan söz edilemeyeceğinden, Adli Yargı düzeni içinde karara bağlanan uyuşmazlıkların incelenmesinin ve yargısal denetiminin de yine aynı yargı yerinde yapılması gerektiği hususu da göz önüne alındığında, davanın görüm ve çözümünde Adli Yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle; 2247 sayılı Yasanın 13 üncü maddesi uyarınca yapılan başvurunun kabulünün uygun olacağı yolunda düşünce vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 13.10.2014 günlü toplantısında;
l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı idare vekilinin anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nca, 10. maddede öngörülen biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, Davacı ile davalı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü arasında 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre imzalanan kira sözleşmenin feshi nedeniyle davacının uğradığını ileri sürdüğü 50.000-TL zararın tazmini istemiyle açılmıştır.
2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 1. maddesinin birinci fıkrasında, genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işlerinin, bu Yasa"da yazılı hükümlere göre yürütüleceği belirtilmiş; aynı Yasa"nın 4. maddesinde, İhale: bu Yasa"da yazılı usül ve şartlarla, işin istekliler arasından seçilecek birisi üzerinde bırakıldığını gösteren ve yetkili mercilerin onayı ile tamamlanan sözleşmeden önceki işlemler şeklinde tanımlanmış ve "İhalenin sözleşmeye bağlanması" başlığını taşıyan 53. maddeden önce yer alan hükümlerde, ihale aşaması düzenlenmiştir.
Kanunun 1. maddesinde sayılan işlerle ilgili olarak yapılacak ihalelerde, idarede kanunilik ilkesi gereğince, idarenin çeşitli usul kurallarına uyması zorunlu olup, bu Yasa kapsamına giren bir işin veya ihtiyacın belirlenmesi, ihale yönteminin tespiti, ihale ilanı ve ihale kararı alınması sürecinden geçilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu"nun kamu hukukunu ilgilendiren bir kanun olması nedeniyle, öğreti ile adli ve idari yargı uygulamasında sözleşme aşamasına kadar kanuna dayanılarak idarece alınan karar ve yapılan işlemlerin iptali istemiyle açılan davaların idarî yargı yerinde, sözleşme yapıldıktan sonra sözleşme hükümlerinin uygulanması nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıkların ise sözleşme ve özel hukuk hükümlerine göre adlî yargı yerinde görülmesi gerektiği hususu genel kabul görmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Davalı İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünün, Avcılar Yerleşkesi’nde bulunan Sosyal Yaşam Alanı’nda Market, Unlu Mamuller, Butik / Hediyelik Eşya Satış Birimi, Kuaför Salonları (bay-bayan) faaliyetlerinin gösterilmesi amacıyla, Devlet İhale Kanunu’nun ilgili maddesi gereğince yapılacak ihaleler sonucunda kiraya verilmesinin planlandığı; ilgili mevzuat çerçevesinde şartnameler hazırlanarak ihaleye çıkıldığı, hazırlanan şartnamelerde kiraya verilecek alanların hangi şartlarda kiralanacağına ilişkin hususların belirlendiği, daha sonra ihalelerin yapılarak 23.1.2012 tarihinde kira sözleşmelerinin imzalandığı; bilahare davalı idarece alınan 22.4.2013 tarih, 25985 sayılı Fesih Kararıyla; davacı tarafından kiralanan yerlerin kiralarının düzensiz yatırıldığı ya da hiç yatırılmamış olduğu, kira süresi devam ederken kiralamış bulunduğu alanların kapalı tutularak sözleşme şartlarına uyulmadığının tespit edildiği, İdareleri tarafından müteaddit defalar çekilen ihtarname ile durumun bildirildiği ve ödeme yapmamaları durumunda sözleşmenin feshedileceği ihtar edilmiş olduğu halde, davacı tarafından verilen sürede sorumluluğun yerine getirilmediğinden bahisle, anılan alanlara ilişkin şartnamelerin 16.maddesi gereğince sözleşmelerin feshedildiğinin davacıya bildirildiği; bunun üzerine davacı tarafından; fiziki mekanın, ihale şartnamesinde ve kira sözleşmesinde öngörülen işletme için kiraya veren davalı idare tarafından işletme amacına uygun olacak şekilde teslim edilmediği, teslimden sonra, kira ilişkisinden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle, ticari işletmenin karlılık ve verimlilik esaslarına göre çalıştırılmasının mümkün olmadığı gerekçeleri ile kira bedelinin ödenmediği ve sözleşme şartlarına uygun işletmelerin faaliyete geçirilmediğinin iddia edildiği; bu nedenle, idarenin sözleşmelere aykırı davrandığı, kira sözleşmesini haksız ve hukuka aykırı olarak feshettiği ve uğranılan zarara karşılık şimdilik 50.000 TL maddi tazminatın davalı idareden tahsili istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda uyuşmazlık konusunun, davacı ile davalı Rektörlük arasında Avcılar Yerleşkesi’nde bulunan Sosyal Yaşam Alanındaki Market, Unlu Mamuller, Butik / Hediyelik Eşya Satış Birimi, Kuaför Salonları faaliyetlerinin yürütülmesine ilişkin imzalanan sözleşmelerin uygulanmasına yönelik bulunduğu, diğer bir ifadeyle ihale safhası tamamlanıp sözleşme imzalandıktan ve yer teslimi yapılarak sözleşme hükümleri uygulanmaya başladıktan sonra sözleşme hükümlerinin usulüne uygun uygulanıp uygulanmadığı sorunundan kaynaklanmakta olduğu ve bu haliyle davanın özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekeceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile davalı Rektörlük vekilinin görev itirazının reddine ilişkin İstanbul 1. İdare Mahkemesinin görevlilik kararının kaldırılması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile davalı Rektörlük vekilinin GÖREV İTİRAZININ REDDİNE İLİŞKİN İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 13.12.2013 gün ve E:2013/2132 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 13.10.2014 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye Eyüp Sabri BAYDAR
Üye Alaittin Ali ÖĞÜŞ |
Üye Ali ÇOLAK
Üye Ayhan AKARSU |
Üye Nurdane TOPUZ
Üye Mehmet AKBULUT |