3. Hukuk Dairesi 2017/6320 E. , 2019/2562 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiracılık sıfatı tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılardan Atatürk Orman Çiftliği vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; mülkiyeti Atatürk Orman Çiftliği"ne ait, taşınmazın 21.11.1996 tarihli protokol ile davacı şirkete kiralandığını ve taşınmaz üzerindeki binanın tamamen davacının öz kaynakları ile büyük restorasyon masrafları yapılarak açıldığını ve halen faaliyetini sürdürdüğünü, kira sözleşmesinin bütün hükümleri ile geçerli olduğunu, ancak davalı belediyenin diğer davalı ... ile düzenlenen 14.06.2012 tarihli protokol doğrultusunda işyerinin tasarrufunun belediyeye geçirilmesine karar verildiğini ve 12.07.2012 tarihli ihtarname ile işyerinin tasarrufunun belediyeye geçtiğini, kira sözleşmesinin tekrar yenilenmeyeceğini bildirdiğini, davalı ...’nün 25/06/2012 tarihli yazısı ile 2012 yılı Haziran ayı itibarı ile kiracılık ilişkisinin ... Büyükşehir Belediyesi ile sürdürülmesi gerektiğini bildirdiğini, devir protokolünün kendileri için bağlayıcı olmayacağını belirterek, muarazanın önlenmesini istemiştir.
Davalı ... Belediyesi; dava konusu yerin tasarruf hakkının ... ile imzalanan 25/05/2011 tarihli protokol ve 14/06/2012 tarihli ek protokol ile belediye lehine kiracılık hakkı ve intifa hakkı tesis edildiğini, Davacıya ait yapıya, yapı sahibi tarafından kaçak ve ruhsatsız olarak eklentiler yapıldığından dolayı Yenimahalle Belediye Encümenince İmar Kanunun 32. maddesi gereğince yıkım ve yine aynı yasanın 42. maddesi gereğince para cezası verilmesine ilişkin 22.02.2001 tarih ve 505/1156 sayı ile karar alındığını, davacı yanın, hakkında yıkım kararı bulunan yapı ile ilgili idari yargı yolunu tükettiğini, yıkım yönünden kararın kesinleştiğini, idari yargı kararını bertaraf etmek amacıyla bu davayı açtığını, belirterek, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Davalı ...; davacının kiracı olarak bulunduğu taşınmazın intifa hakkının 25.05.2011 tarihli protokol ve 14.06.2012 tarihli ek protokol ile davalı ... Belediyesi"ne devredildiğini, intifa hakkının devri ile taşınmazın kira geliri ve buna bağlı olarak dava hakkı ve kira ilişkisinin davalı ...’ye geçtiğini, davalı ...’ne davanın yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dolayısıyla husumet itirazında bulunarak, davanın husumet yokluğundan ve esastan reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, dava konusu taşınmazın tahliye edildiğinden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve taraflara vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalılardan Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9.maddesinde "Tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, avukatlık ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz." düzenlemesi yer almaktadır. Bu durumda, halen ödenmekte olan aylık kira bedeli ile hüküm altına alınan miktar arasındaki farkın bir yıllık tutarı üzerinden davacı yararına, davada talep edilen aylık kira bedeli ile hüküm altına alınan aylık kira bedeli arasındaki farkın bir yıllık tutarı üzerinden de davalı yararına vekalet ücreti takdiri gerekir.
Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 6. maddesinde; ""Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur."düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda; Mahkemece davacı tarafından açılan kiracılık sıfatının tespiti davasında, ön inceleme aşamasından sonra davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve davanın açılmasında davacının haksız olduğu belirtildiği için kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru değil ise de;
Ne var ki yapılan bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 3 nolu bendinden “Ücreti vekalet taktir ve tayinine yer olmadığına,” ibaresinin çıkartılarak yerine “davalılardan ... kendisini vekili ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. ye göre belirlenen 900TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... verilmesine,” İfadelerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.03.2019 günü oybirliğiyle karar verildi.