3. Hukuk Dairesi 2017/8193 E. , 2019/2555 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiracılık sıfatının tespiti-tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, taraflar arasında 22/01/2010 tarihli rödövans sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme gereği tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği halde davalının 06/05/2010 tarihli ihtarname ile haksız olarak sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, fesih ihtarnamesinde iddia edilen hususların gerçeğe aykırı olduğunu, davalının tek taraflı feshinin hukuki sonuç doğurmayacağını belirterek öncelikle 22/01/2010 tarihli rödovans sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin tespitine, rödövans sözleşmesinin geçerliliği ile yürürlükte olduğunun tespitine, aksi kanaatte olunması halinde ise sözleşmeye aykırı hareket eden davalıdan 2.000.000 TL cezai şartın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, sözleşmenin feshinin haklı nedene dayalı olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının rödövans sözleşmesine aykırı davrandığı ve davalı şirketin sözleşmeyi fesih etmekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Sulh 6100 sayılı HMK’nun 313 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
Sulh, görülmekte olan bir davanın taraflarının, karşılıklı anlaşması ile (yani bir sözleşme ile), dava konusu uyuşmazlığa son vermeleridir.
Mahkeme önünde sulh şekle tabidir.(md. 154, 3/ç).Kanunun öngördüğü bu şekil, sulh için geçerlilik şartıdır. Buna göre; Taraflar, duruşmada sulh olmak istediklerini hakime bildirince, tarafların mahkeme önünde yaptıkları sulh anlaşması duruşma tutanağına yazılır (md.154,1). Tutanağın sulhe ilişkin bölümü, tarafların önünde okunarak kendilerine imza ettirilir (md.154,3/ç).Tutanağa yazılan sulh anlaşmasının taraflara okunduğunun ve ondan sonra imza ettirildiğinin de tutanağa yazılması zorunludur. Bu şartlara uygun olmayan sulh anlaşması geçersizdir.
Taraflar mahkeme dışında yapmış oldukları yazılı bir sulh sözleşmesini mahkemeye verirler ve buna (yazılı sulh sözleşmesine) göre davada sulh olduklarını bildirirlerse, bu yazılı sulh sözleşmesinin mahkemeye verildiği duruşma tutanağına yazılır (md.154,3/f). Bu halde, mahkemeye verilen yazılı sulh sözleşmesinin ayrıca tutanağa geçirilmesine (yazılmasına) gerek yoktur. Çünkü, duruşma tutanağında eklendiği yazılı olan belgelerin içeriği de tutanak metni hükmündedir (md.154,4). Ancak, bu halde, mahkemeye verilen yazılı sulh sözleşmesinin duruşmada tarafların önünde okunması, okunduğunun da duruşma tutanağına yazılması ve ondan sonra tutanağın (md.154,3/ç’ye göre) taraflara (veya sulh için vekillerine) imza ettirilmesi gerekir. Böylece, mahkeme dışı sulh,mahkeme içi sulhe dönüşür.(Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Prof.Dr. Baki Kuru-Prof.Dr.Ramazan Arslan-Prof.Dr. Ejder Yılmaz, bknz. sf.534-535)
Sulh, davadan feragat ve davayı kabulden farklı olarak şarta bağlanabilen bir taraf usul işlemidir. Bununla birlikte sulhun şarta bağlanması mahkemenin de şarta bağlı hüküm verebileceği anlamına gelmez. Çünkü mahkeme kararlarının açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde kaleme alınması zorunludur.
Somut olayda; davacı vekili, temyiz aşamasında, karar sonrasında tarafların sulh olduklarını ve 24/12/2016 tarihli sulh protokolü düzenlediklerini beyanla taraflar arasında düzenlenen 24/12/2016 tarihli sözleşmeyi ibraz etmiştir.
O halde, mahkemece; davacı tarafça sunulan sözleşmenin, mahkeme dışı sulh sözleşmesi niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi ve varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-) Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.