Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/133
Karar No: 2016/2774
Karar Tarihi: 22.02.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/133 Esas 2016/2774 Karar Sayılı İlamı

18. Hukuk Dairesi         2016/133 E.  ,  2016/2774 K.

    "İçtihat Metni"

    Y A R G I T A Y İ L A M I


    MAHKEMESİ :.... Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde,.... İlçesi .....Mahallesi 268 ada 15, 16 ve 23 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedellerinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Şöyle ki;
    Kamulaştırma Yasası"nın 10. maddesi ile bedelin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddenin (g) bendi uyarınca, kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde kamulaştırma (değerlendirme) gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak bedelin tespiti gerekir.
    Bu esaslara göre, gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için, emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın bulunması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte ve dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde olması, topografik yapısı, manzarası, konumu, üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cepheleri ve mesafeleri gibi yönlerden benzer veya yakın özellikler taşımalıdır.
    Yahyalı gibi bir ilçede, yukarıda açıklanan bu özellikler itibarıyla dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihine yakın, yüzölçümü itibariyle küçük olup dava
    konusu taşınmazın değerinin belirlenmesinde esas alınabilecek taşınmaz satışlarının bulunması mümkün olduğu halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yoldan ihdasen oluşan 35,23 m² lik bir taşınmaz satışının özel amaçlı bir satış olup gerçek değeri yansıtmadığı izlenimi uyandırdığından, 291 ada 22 parsel sayılı taşınmaz satışının somut emsal alınması uygun bulunmadığından mahkemece, taraflara yeni emsal bildirmeleri için imkan tanınması, gerektiğinde re"sen emsal getirtilmesi, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek uygun emsal satışlar esas alınması suretiyle değer tespiti yoluna gidilmelidir.
    Emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten sonra, bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptanmalıdır. İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Kanununun 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır.
    2942 sayılı Kanunun 4650 sayılı Kanun ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereği, emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulmalı, buna göre dava konusu taşınmaz ve emsallerin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından 2012 yılı itibarıyla getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişki giderilmelidir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın yer aldığı ilçede emsal olabilecek özel amacı olmayan arsa satışlarının bulunmadığı düşünülemeyeceğinden, uygun emsal araştırması yapılarak emsal kayıtları getirtilip yukarıda açıklandığı şekilde değerlendirme yapan ek bilirkişi raporu alınarak karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ,
    2-Mahkemece dava konusu 268 ada 16 parsel sayılı taşınmaz hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi