22. Hukuk Dairesi 2019/4060 E. , 2019/12653 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 20.07.2011-11.11.2012 tarihleri arasında davalı iş yerinde mikser operatörü olarak çalıştığını, işe girdiğinde dava dışı ... Beton’da çalışmaya başladığını, daha sonra şirketin tüm malzelemeleri ve işçileri ile devralındığını, iş akdinin işveren tarafından feshedildiğini, ancak yasal haklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti alacağı, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacağı, fazla mesai ücreti ile ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir
Davalı Cevabının Özeti :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin 19.02.2012 tarihinde kurulup faaliyetlerine başladığını, işyeri devrinin söz konusu olmadığını, 19.08.2012 tarihinde çalışmaya başlayan davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk karar Dairemizin 2017/11745 esas 2018/8871 karar sayılı 17.04.2018 tarihli kararı ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Temyiz :
Karar, yasal süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe :
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece bozmaya uygun yargılama yapılıp yapılmadığı, davacının çalışmasının kesintisiz olup olmadığı, davalı şirketin, davacının dava dışı şirket bünyesindeki çalışmalarından doğan alacaklarından sorumlu olup olmadığı konusunlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece davanın kabulü hakkında verilen ilk karar, Dairemizce “ Davalı şirketin, dava dışı şirket bünyesinde geçen çalışmalardan sorumlu tutulabilmesi için bu şirketler arasında işyeri devri, işçi devri, geçici iş ilişkisi vb gibi bir ilişki veya davacının her iki şirketçe birlikte istihdamı yahut tüzel kişilik perdesinin aralanması amacıyla hareket edildiğinin, böylece şirketler arasında organik bağ bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Bu itibarla davalı şirket ile dava dışı şirket arasında açıklanan türde bir bağ olup bulunup bulunmadığı titizlikle araştırılarak, tüm deliller yeniden bir arada değerlendirildikten sonra varılacak sonuca göre, davalı şirketin dava dışı şirket bünyesindeki çalışmalardan sorumlu olup olmadığına karar verilmelidir.” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Ancak Mahkemece bozmaya uygun yargılama yapılmamıştır. Yargıtayın bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Zira bozma kararına uyularak, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak doğmuştur. (09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)
Somut olayda Mahkemece bozma ilamına uyulan celsede, taraf vekillerine konuya ilişkin beyanda bulunmaları için süre verilmiş ve neticesinde bozma kararından önce de dosyada var olan ticaret sicili kayıtlarına dayanılarak, şirketlerin ortaklık yapılarının farklı olduğu gerekçesiyle davacının kesintisiz çalıştığı yönündeki iddiası reddedilmiştir. Bozma ilamına uyan Mahkemenin artık bozma kararına uygun yargılama yapma zorunluluğu doğmuştur. Dairemiz bozma ilamında belirtildiği üzere, davalı ve dava dışı şirket arasındaki işyeri ve işçi devri, geçici iş ilişkisi vb. bir ilişki veya davacının her iki şirketçe birlikte istihdamı yahut tüzel kişilik perdesinin aralanması amacıyla hareket edilip edilmediğininin titizlikle araştırılması gerekmektedir. Bu bozma sebebine göre, özellikle davalı ve dava dışı şirketlere ait konuyla ilgili belgeler ve sigorta kayıtları celbedilmeli, davalıya karşı açılmış varsa başka davalara ilişkin dosyalardaki deliller de gözetilip, gerektiğinde tanıklar da yeniden dinlenilmeli, sonucuna göre tüm deliller bir arada değerlendirilerek hizmet süresinin kesintisiz olup olmadığı, birlikte sorumluluğu gerektirir işyeri devri veya organik bağ bulunup bulunmadığı, böylece davalının, davacının dava dışı şirket bünyesindeki çalışmalarından sorumlu olup olmadığı hususları tartışılıp gerekçelendirilerek bir karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilip bozma ilamına uygun olarak yeterli araştırma yapılmadan, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.