5. Hukuk Dairesi 2021/9348 E. , 2021/14149 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 30/11/2021 günü temyiz eden davacılar vekili ile davalı idare vekili ve temsilci ...’nün yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu ... ili ... ilçesi ... mahallesi 331,377,378,556 parsel sayılı taşınmazların ... Üniversitesi Rektörlüğünün 26.11.1973 tarih 61 sayılı kararı ile ... Üniversitesi kuruluş ve gelişim sahası için kamulaştırıldığı, bu kamulaştırma sebebi ile 331 parsel sayılı taşınmaz için düzenlenen kamulaştırma noter tebligatının 27.02.1974 tarihinde muhatap ... imzasına, 377 parsel sayılı taşınmaz için düzenlenen kamulaştırma noter tebligatının 20.02.1974 tarihinde ... imzasına, 378 parsel sayılı taşınmaz için çıkartılan tebligatın 14.02.1974 tarihinde ... imzasına tebliğ edildiği, 556 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise davacılar murisi Salih Korkut adına düzenlen bir noter tebliğinin olmadığının anlaşıldığı, ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1984/1570 E 1985 /537 K sayılı dosyası ile davacı ... un 377 parsel sayılı taşınmaz için kamulaştırma bedelinin artırılması için dava açtığı , ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1984/1569 E 1985 /536 K sayılı dosyası ile ise davacı ..."un 378 parsel sayılı taşınmaz için kamulaştırma bedelinin artırılmasına ilişkin dava açtığı ve dava konusu taşınmazlar hakkında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 1977/1266-1113, 1977/1275-1122 ve 1977/1239-1085 sayılı dosyalarında Kamulaştırma Kanununun ./..
17.maddesi uyarınca tescil kararlarının verildiği anlaşılmıştır.
Kamulaştırma Kanunu"nun 25. maddeleri uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun olarak yapılan tebligatla başlar. Ayrıca Kamulaştırılan taşınmazlara ilişkin olarak, bedel artırım davası açılmakla da tebligat işlemleri tamamlanmış ve kamulaştırma kesinleşmiş sayılır. Bu itibarla;
1-Dava konusu 331 ve 377 parsel sayılı taşınmazlar bakımından çıkartılan kamulaştırma noter tebligatlarının 27.02.1974 ve 20.02.1974 tarihlerinde, davacı ... imzasına usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşıldığından, bu parseller bakımından adı geçen payı yönünden, kamulaştırma işleminin kesinleştiği dikkate alınarak, davacı ... adına açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dava konusu 378 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise; çıkartılan kamulaştırma noter tebligatlarının 14.02.1974 tarihinde ... imzasına usulüne uygun tebliğ edildiği analaşıldığından, bu parsel bakımından, adı geçen payı yönünden, kamulaştırma işleminin kesinleştiği dikkate alınarak, davacı ... adına açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne dair hüküm kurulması,
3-... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1984/1570 E 1985 /537 K sayılı dosyası ile davacı ..."un 377 ve 331 parsel sayılı taşınmazlar için, ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1984/1569 E 1985/536 K sayılı dosyası ile davacı ..."un 378 parsel sayılı taşınmaz için bedel arttırım davası açtığı anlaşılmakla, 377 ve 331 parsel sayılı taşınmazda davacı ... payı bakımından, 378 parsel sayılı taşınmazda ise davacı ... hissesi bakımından açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Dava konusu 556 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise, davacılar murisi Salih Korkut tarafından, Danıştay 6.Dairesinin 1974/1439 E. 1974/4754 K. sayılı dosyası ile kamulaştırma kararının iptali istemi ile dava açtığı ve bu davada kamulaştırma kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davanın reddine karar verildiği anlaşılmış olup, mülga 6830 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca Danıştay karararın kesinleşmesinden sonra davacılar murisinin 30 gün içerisinde dava açma hakkı bulunduğu gözetilerek ,iş bu Danıştay kararının kesinleşip kesinleşmediği mahkemesinden sorulup, kesinleşme şerhli karar örneği dosya arasına alınıp, hak düşürücü sürenin geçtiğinin anlaşılması halinde, bu parsel yönünden de davanın reddine karar verilmesi aksi takdirde ise; işin esasına girilerek,
21/12/2019 tarihinde kabul edilerek 24/12/2019 gün 30988 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanunun 6. ve 7. maddesi ve 09/06/2021 tarihinde kabul edilerek 19/06/2021 gün 31516 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7327 sayılı Kanunun 20. ve 27. maddeleri ile 2942 sayılı Yasana Eklenen ek-3, geçici 15. ve 17. maddeleri ile,
"Mülga 31/8/1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlâk Kanununun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen ../...
kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada değer; taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) tablosundaki aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenir ve ortaya çıkan bedel hak sahibine ödenir. (Ek cümle:9/6/2021-7327/20 md.) Bu hüküm, tebliği dâhil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri bulunmasına rağmen idare adına tescil edilmiş olan taşınmazlar hakkında da uygulanır.
Geçici 15. maddesi ile “Mülga 6830 sayılı Kanunun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılmış ve devam eden davalar, ek 3 üncü madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır.”
Geçici 17. maddesi ile “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla bu Kanunun ek 3 üncü maddesine eklenen cümle, bu cümleyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kanun yolu incelemesindekiler dâhil görülmekte olan davalarda da uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Bu durumda yukarıda açıklanan hususta rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden ;
Hükmün açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.050,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya, 3.050,00-TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 30/11/2021 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın Dairenin çoğunluk görüşü doğrultusunda 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Ek-Madde 3 gereğinin yerine getirilmesi için davacılar murisi Salih Korkut hakkındaki hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de, bu görüşe katılmamaktayım. Şöyle ki;
Dairenin yerleşmiş uygulamalarına göre 6450 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önce 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’na göre yapılan kamulaştırmalarda malikin kamulaştırma tebliğinden veya ferağdan itibaren 30 günlük süre içerisinde bedele karşı dava açabilmesi mümkün iken (AYM’nin E. 2002/112, K. 2003/3-KT 10/04-2003) (AYM 2019/3667 E. 10.06.2015 tarihli kararlarında) kesinleşmiş kamulaştırma işleminde hak düşürücü sürelerin geçmesiyle malikin her türlü dava açma hakkının engellenmesi ve taşınmazın hiçbir karşılık ödenmeden idareye geçmesi mülkiyeti hakkının sınırlarını aşan, hakkın özünü zedeleyen ve Anayasanın 35. maddesinin ihlali niteliğinde bir durum olduğunun kabulü ile bankaya bloke edilen ihtilafsız kamulaştırma bedelinin ödenmesi yönünden açılan davalarda da kamulaştırmasız el atma olgusunun kabul edildiği gözetildiğinde 21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 gün 30988 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanun"un 6. ve 7. maddesi ve 09.06.2021 tarihinde kabul edilerek 19.06.2021 gün 31516 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7327 sayılı Kanunun 20. ve 27. maddeleri ile 2942 sayılı Yasaya eklenen Ek-3 ve Geçici 15. maddeleri ile getirilen düzenlemenin;
Mülga 31.08.1956 tarihli 6830 sayılı İstimlâk Kanununun 16. ve 17. maddeleri ile 2942 sayılı Kanun"un Mülga 16. ve 17. maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların, eski malikleri tarafından; idareler aleyhine kamu bankalarına bloke edilen ancak kendilerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedellerinin ödenmesi talebi ile açacakları davalarda uygulanması gereken hesaplama yöntemine ilişkin olduğunu kabulü gerekir.
Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır.
Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu"nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir. Tescil sağladıktan sonra kamulaştırmasız el atma davası açtığında yukarıda sözü edilen ek maddenin uygulanması da söz konusu olmayacaktır.
O halde idare adına Kamulaştırma Kanunu"nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca tescil edilen dava konusu 556 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan bu davada hak düşürücü sürenin geçmediğinin tespiti halinde Kamulaştırma Kanununun Ek-Madde 3 gereğinin yerine getirilmesi için kararın bozulması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.