11. Ceza Dairesi 2017/10181 E. , 2019/2827 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : 2009 takvim yılı için beraat,
2010 takvim yılı için mahkumiyet
Gazinantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 27.03.2012 tarih, 2012/4925 esas sayılı iddianamasi ile sanık hakkında defter ve belgeleri gizleme suçundan da kamu davası açıldığı ancak hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, mahkemesince defter ve belgeleri gizleme suçu yönünden hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
1-Sanık hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen hükümlere yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin, katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi talebiyle sınırlı olduğu, sanık müdafiinin temyiz isteminin ise esasa ilişkin olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK"un 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmaması nedeniyle tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140- 2015/85 E.-K. sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak:
Kendisini vekille temsil ettiren katılan kurum lehine, CMK"nin 325/1. ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 1500-TL avukatlık ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
... Yapı Elemanları İnş. Gıda. San. Tic. Ltd. Şirketinin müdürü olan sanık hakkında 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; davanın dayanağını oluşturan 09.02.2012 tarih ve... sayılı vergi tekniği raporunda “2009 yılında toplam 5.251.617,40-TL kdv matrahı beyan edildiğinin, 2009 yılındaki maliyetlerinin büyük bir bölümünü sahte belge düzenleyicisi olduğu tespit edilen mükelleflerden alınan faturalarla belgelendirildiğinin, cirosunun sermayesi ile orantılı olmadığının, çok yüksek satış rakamları beyan edilmesine rağmen karlılık oranının %1’in altında olduğunun, dönem sonu stokunun bulunmadığının, yapılan yoklamalarla belirlenen iş yeri büyüklüğü, demirbaş niteliği, emtia miktarının, beyan edilen iç hacmi ile orantılı olmadığının” tespit edilmesi karşısında; sanığın yetkilisi olduğu şirketin, beyan edilen yüksek ciroları elde edebilecek sermaye ve iş organizayonuna sahip olmadığı anlaşıldığından, sanığa yüklenen 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunun tüm unsurları itibariyle oluştuğu gözetilerek sanığın mahkumiyeti yerine beraatine hükmolunması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.