5. Hukuk Dairesi 2021/2282 E. , 2021/14148 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemli asıl ve birleştirilen davaların ... ile Hazine yönünden reddine, ... hakkındaki davanın ise kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve temlik alan ... vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 30/11/2021 günü temyiz eden davalı ... ve temlik alan ... vekilleri ile aleyhine temyiz olunan davalı Hazine vekilinin yüzlerine karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden diğer tarafların yokluklarında duruşmaya başlanarak sözlü açıklamalar da dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava ve birleştirilen davalar kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak, davalılardan ... ve ... aleyhlerine açılan davaların husumet yokluğundan reddine, davalı ... hakkında açılan davanın ise kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı ... vekili ile temlik alan vekili olduğunu iddia eden Avukat ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu ... ili ... ilçesi ... köyü 13 ada 5 parsel sayılı taşınmazın mülkiyeti ihtilaflı iken ... Belediye Encümeninin 12.06.1990 tarihli kararı ile gecekondu önleme bölgesi olarak kamulaştırıldığı ve mülkiyet ihtilafına ilişkin davanın sonucu beklenilmeksizin açılan dava sonucunda, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ./..
1990/767-1991/403 E/K. sayılı kararı ile Kamulaştırma Kanununun 16. maddesi uyarınca taşınmazın tapusunun iptali ile ... adına tapuya tesciline karar verildiği ve anılan belediyece tescil kararından sonra taşınmazın kamulaştırma amacı doğrultusunda kooperatiflere ve üçüncü şahıslara tahsis edilerek imar uygulamaları ile muhtelif ada ve parsellere şuyulandırılıp, üzerinde çok katlı binalar ve inşaatlar yapıldığı, bu işlemlerden sonra taşınmazın mülkiyetine ilişkin olarak ... Kadastro Mahkemesinin 1993/15- 2009/1 E/K. sayılı kararı ile;mülkiyet ihtilafına ilişkin dava devam ederken üçüncü şahıslara tahsis edildiği, bu nedenle de tescil yönünden karar verme imkanı bulunmadığı gözetilerek taşınmazın 765/4608 payının davacılar murisine ait olduğunun tespitine dair hüküm kurulduğu ve söz konusu kararın Yargıtay denetiminden de geçmek suretiyle 17.04.2012 tarihinde kesinleşmesinden sonra, davacılar tarafından kamulaştırmasız el atma hukuksal nedenine dayalı olarak iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere, dava konusu taşınmazla ilgili olarak davacılar yönünden tamamlanmış bir kamulaştırma kararı bulunmaksızın, taşınmaza fiilen el konulduğu anlaşılmıştır.
Yapılan incelemede; davacıların sunulan vekaletnemeye göre temlike yetkili olduğu anlaşılan vekil ... Celep aracılığıyla noter huzurunda düzenlenen 05.03.2013 tarihli temlik sözleşmesine itibar edilmek suretiyle karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle temlik alan vekili olduğunu iddia eden Avukat ..."ın temyiz itirazları yerinde değildir. Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
1-21/12/2019 tarihinde kabul edilerek 24/12/2019 gün 30988 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanunun 6. ve 7. maddesi ve 09/06/2021 tarihinde kabul edilerek 19/06/2021 gün 31516 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7327 sayılı Kanunun 20. ve 27. maddeleri ile 2942 sayılı Yasana Eklenen ek-3, geçici 15. ve 17. maddeleri ile,
"Mülga 31/8/1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlâk Kanununun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada değer; taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) tablosundaki aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenir ve ortaya çıkan bedel hak sahibine ödenir. (Ek cümle:9/6/2021-7327/20 md.) Bu hüküm, tebliği dâhil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri bulunmasına rağmen idare adına tescil edilmiş olan taşınmazlar hakkında da uygulanır.
Geçici 15. maddesi ile “Mülga 6830 sayılı Kanunun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılmış ve devam eden davalar, ek 3 üncü madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır.”
Geçici 17. maddesi ile “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla bu Kanunun ek 3 üncü maddesine eklenen cümle, bu cümleyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kanun yolu incelemesindekiler dâhil görülmekte olan davalarda da uygulanır ” hükmü getirilmiştir.
Bu durumda yukarıda açıklanan hususta rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden;
Bozmanın niteliğine göre sair yönler incelenmeksizin davalı ... vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı ..."ndan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temlik alan ..."dan peşin alınan temyiz harcı ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davalı ... yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.050,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 30/11/2021 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararın Dairenin çoğunluk görüşü doğrultusunda 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Ek-Madde 3 gereğinin yerine getirilmesi yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de, bu görüşe katılmamaktayım. Şöyle ki;
Dairenin yerleşmiş uygulamalarına göre 6450 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önce 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’na göre yapılan kamulaştırmalarda malikin kamulaştırma tebliğinden veya ferağdan itibaren 30 günlük süre içerisinde bedele karşı dava açabilmesi mümkün iken (AYM’nin E. 2002/112, K. 2003/3-KT 10/04-2003) (AYM 2019/3667 E. 10.06.2015 tarihli kararlarında) kesinleşmiş kamulaştırma işleminde hak düşürücü sürelerin geçmesiyle malikin her türlü dava açma hakkının engellenmesi ve taşınmazın hiçbir karşılık ödenmeden idareye geçmesi mülkiyeti hakkının sınırlarını aşan, hakkın özünü zedeleyen ve Anayasanın 35. maddesinin ihlali niteliğinde bir durum olduğunun kabulü ile bankaya bloke edilen ihtilafsız kamulaştırma bedelinin ödenmesi yönünden açılan davalarda da kamulaştırmasız el atma olgusunun kabul edildiği gözetildiğinde 21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 gün 30988 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanun"un 6. ve 7. maddesi ve 09.06.2021 tarihinde kabul edilerek 19.06.2021 gün 31516 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7327 sayılı Kanunun 20. ve 27. maddeleri ile 2942 sayılı Yasaya eklenen Ek-3 ve Geçici 15. maddeleri ile getirilen düzenlemenin;
Mülga 31.08.1956 tarihli 6830 sayılı İstimlâk Kanununun 16. ve 17. maddeleri ile 2942 sayılı Kanun"un Mülga 16. ve 17. maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların, eski malikleri tarafından; idareler aleyhine kamu bankalarına bloke edilen ancak kendilerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedellerinin ödenmesi talebi ile açacakları davalarda uygulanması gereken hesaplama yöntemine ilişkin olduğunu kabulü gerekir.
Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır.
Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu"nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir. Tescil sağladıktan sonra kamulaştırmasız el atma davası açtığında yukarıda sözü edilen ek maddenin uygulanması da söz konusu olmayacaktır.
O halde idare adına Kamulaştırma Kanunu"nun 16. maddesi uyarınca tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan bu davada kararın bozulması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.