18. Hukuk Dairesi 2015/21479 E. , 2016/2770 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, ... İli ... İlçesi... Mahallesi 11445 ada 42 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, birleşen 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/80 Esas sayılı dosyasında davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden husumetten reddine, birleşen 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/276 Esas sayılı dosyasında yargı yolu yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Kamulaştırmasız el koyma davalarında da uygulanan Kamulaştırma Yasası"nın 10. maddesi ile bedelin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddenin (g) bendi hükmüne göre; kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde kamulaştırma (değerlendirme) gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak değerinin tespit edilmesi gerekir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin 3.fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca kamulaştırma
gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlarda dikkate alınarak 4.fıkra gereğince her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin saptanması gerekmektedir.
Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda olması, taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılmış olması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılmış olan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına... Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir.
Somut emsal alınarak incelenen taşınmazın kayıtları tapu müdürlüğünden getirtildikten ve bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptandıktan sonra incelenen emsalin imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Kanunu"nun 18. maddesinin 2. fıkrası gözetilerek,
düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalı, ayrıca 2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11.maddesinin 1.fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırmasında gözönünde tutulması ve buna göre dava konusu taşınmaz ile emsalin 2012 yılı itibariyle emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından getirtilip karşılaştırılarak değerlendiğirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerekir.
Bu esaslara göre gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için; emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın bulunması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte, dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde bulunması, topografik yapısı, manzarası, konumu, üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cepheleri ve mesafeleri gibi yönlerden benzer ya da yakın özelliklere sahip bulunması ve özel satış olmaması gereklidir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporundaki somut emsal taşınmaz dava konusu taşınmazdan 5,23 kat daha değerli kabul edildiğine göre aralarında bu kadar değer farkı bulunan taşınmazın dava konusu taşınmaza uygun emsal olduğundan söz edilemez. Zira böyle bir emsalle yapılacak karşılaştırmadan sağlıklı ve gerçekçi bir sonuca ulaşılması her zaman olası değildir. Bu nedenle, re"sen araştırma yapılarak dava konusu taşınmaza emsal olabilecek taşınmazlar bulunup bunların seçilen satışlarına ait tapu kayıtları (satış tarihi, satış bedeli ve satışın taraflarını gösteren) dosyaya getirtilip bunlara göre değerlendirme yapılması gerekirken, yanıltıcı olma unsuru yüksek olan dava konusu taşınmaza göre daha değerli ve farklı konumdaki bir taşınmazın emsal alınması,
2-Dava konusu taşınmazın konumu, yüzölçümü, kullanım amacı, dikkate alındığında kalan K2 ile gösterilen 2797,88 m² lik kısmında herhangi bir değer artışı olmayacağı düşünülmeden, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, yola kavuşması nedeniyle bu kısımda % 5 değer artışı meydana geldiğini kabul ederek düşük bedel belirleyen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması,
3-Dava konusu taşınmazın tapu bilgilerinin hükümde gösterilmeyerek infazda tereddüt yaratılmış olması,
Doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
4-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan... Mahkemesi"nin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.