23. Hukuk Dairesi 2015/9378 E. , 2017/2017 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya evrak üzerinde incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin oturabileceği bir evinin olması için davalı kooperatif ile 18.07.1988 tarihli sözleşme yaptığını, bu sözleşmeyle kooperatifin 239 no"lu üyesi olduğunu, sözleşme gereğince bedelleri peşin ödemek şartıyla üyelik verildiğini, D blok 6 no"lu dairenin teslim edileceğinin taraflar arasında kabul ve taahhüt edildiğini, müvekkilinin kooperatif üyeliği ile ilgili olarak üstüne düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalı kooperatifin taahhüdünü yerine getirmediğini, müvekkiline verilecek olan dairenin 3. kişilere satıldığını ileri sürerek, dairenin dava tarihindeki bedelinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının yasal olarak üye olmadığını, davaya dayanak alınan sözleşmenin şekil şartlarının mevcut olmadığını, kur"a çekim günü boş üyelik mevcut olmadığından şartın gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu dairenin yerine verilebilecek eşdeğer bir daire bulunamadığı, bu nedenle tazminata karar verilmesi gerektiği, tazminat miktarının 38.544,00 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 38.544,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kendisine konut tahsis edilmeyen ortağın tazminat istemine ilişkindir.
Bir konut yapı kooperatifinin ana amacı ortakların akçalı yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında anasözleşmeye uygun konut teslim etmektir. Çeşitli nedenlerle konut tahsisi imkansızlığı ortaya çıktığında ortağın uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Normal ödemesini yapıp konut sahibi olan üyelerle eşit miktarda ödemesi bulunduğu tespit edilen, diğer anlatımla eksik ödemesi bulunmadığı belirlenen, ancak kendisine konut tahsis ve teslimi yapılamayan ortağın ödemesi eksik olmayan diğer üyelere verilen emsal bir konutun dava tarihi itibariyle rayiç değerini talep edebileceğinin, hiç ödemesi yok ise konut karşılığı tazminat isteminin reddi gerektiğinin kabulü gerekir. Eksik ödemesi olan bir üyenin konut karşılığı tazminat alacağının hesaplanma şekli ise Dairemizin yerleşik uygulamalarında aşağıdaki gibi formüle edilmiştir.
a-Önce ortaklara tahsis edilen konutun dava değeri itibariyle rayiç değeri hesaplanmalıdır.
b-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar ( toptan eşya fiyat endeksi " TEFE" artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak güncel değeri bulunmalıdır.
c-Bundan sonra yukarıda (a) maddesinde bulunan değerden (b) maddesinde bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettiği ortaya çıkarılmalıdır.
d-Bunu takiben eksik ödeme yapan davacı ortağın ödentileri (b) maddesindeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı güncelleştirilmelidir.
e- Bu hesaplamalardan sonra normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (b) maddesinde bulunan ödemelerinin güncel değerinin karşılığı yine yukarıda (c) maddesinde bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre davacının (d) maddesinde eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yararlanması gerektiği orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak (d) maddesinde bulunan miktar (c ) maddesinde bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan rakamın (b) maddesinde bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktarın (d ) maddesinde bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar davacı ortağın davalı kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar tutarıdır.
Bu durumda mahkemece, davacı ortağın davalı kooperatife borcu olup olmadığı hususunun araştırılarak, borcu olmadığı takdirde şimdiki gibi davanın kabulüne karar verilmesi, borcu bulunduğu takdirde yukarıda açıklanan formüle göre hesaplanıp belirlenecek tazminat miktarına hükmedilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.