10. Hukuk Dairesi 2014/11771 E. , 2014/19609 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Karabük İş Mahkemesi
Tarihi : 27.02.2014
No : 2012/267-2014/39
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, davalı apartman nezdinde 15.07.1997-01.07.2011 tarihleri arasında kapıcılık yapmak suretiyle kesintisiz olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiş; Mahkemece, davacının faaliyetlerinin eşi Murat"a yardım niteliğinde olduğu, davacının davalı işyerinde iş sözleşmesiyle çalıştığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava, 506 sayılı Kanun’un 79/10 ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9. maddeleri uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Yukarıda belirtilen ilkeler ışığında, davacının, varlığını iddia ettiği çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; davacının çalışmaları ile ilgili re’sen tanık dinlenmediği, hizmet akdinin taraflarının kimler olduğu hususunun netleştirilmediği görüldüğünden, öncelikle taraflarca bildirilen tanıkların beyanları ile yetinilmeyerek, civar apartmanlarda uzun yıllar oturan komşu ya da yakın yerlerde kayıtlara geçmiş çalışanlar (diğer apartmanların kapıcıları, komşu market ve bakkal işleten ve çalışanları) ile davacının bu çalışmalarını bilebilecek durumda olan mahalle muhtarı veya azaları saptanarak, kapıcılık sözleşmesinin davacıyla mı, yoksa eşiyle mi yapıldığı belirlenmeli, bu hususta davacının eşi olan M.. K.."nın talep döneminde dava dışı işyerlerinden yapılan bildirimleri dikkate alınmalı, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında davaya konu apartmanda davacının; her gün çöp toplama, apartman sakinleri için alışveriş yapma, ekmek vesaire ihtiyaçlarının alımı gibi işlerini karşılama, apartmanda temizlik yapma gibi hizmetleri yerine getirip getirmediği ve yaptığı işlerin gün içinde aldığı zaman dilimi belirlenmeli, başka yerlere temizlik vs. gibi işlere gidip gitmediği tespit edilmeli; buna göre tam zamanlı mı yoksa yarı zamanlı çalışma mı olup olmadığının tespiti ile, yarı zamanlı çalışmanın kabulü halinde günlük çalışma saatine göre (4857 sayılı İş Kanununun 63. maddesi gereğince 7.5 saat çalışmanın 1 günlük çalışma hesabı ile) haftalık ve aylık çalışma süresinin kaç gün olduğu açıkça belirlenmeli, buna ilişkin olarak gerektiğinde uzman bilirkişi görüşü de alınmak suretiyle, kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde Kuruma bildirimi olmayan davacının çalışma süresi açıklığa kavuşturularak yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmelidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29.04.2011 gün, 21-130-256 sayılı kararı)
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre bir karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.