10. Hukuk Dairesi 2019/6837 E. , 2020/4353 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Çatalca 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının eski ortağı olduğu ... . Nak. ve Tic. Ltd. Şti.’nin Kuruma olan prim borçları sebebiyle gönderilen ödeme emrinin iptalini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığı, Yasa gereği davacının şirketin prim borçlarından sorumlu olduğu, şirketin borçları yapılandırdığı, zamanaşımı sürelerinin dolmadığı gerekçeleriyle davanın reddini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
“Davanın kabulüyle, ... SGK tarafından başlatılan 2006/021360 takibin zamanaşımı nedeniyle ... yönünden iptaline” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
“... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi (iş mahkemesi sıfatıyla) 2017/472 Esas, 2018/288 Karar sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davalı vekili, şirkete 16.01.2007’de ödeme emri tebliğ edilmesinden sonra şirket adına 09.06.2008 tarihinde yapılandırma başvurusu yapıldığı, bu nedenle 6183 sayılı Yasanın 103. maddesine göre zamanaşımın kesildiği, alacağın zamanaşımına uğramadığı gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Davacının, 20.01.2007 tarihli ticaret sicil gazetesine göre, 12.01.2007 tarihinde hisselerini devrederek ortaklık sıfatının sona erdiği, dava dışı limited şirketin 2005 yılının 5. ayı ile 2006 yılının 6. ayı arasındaki döneme ilişkin prim borçları sebebiyle 24.07.2017’de tebliğ edilen ödeme emrinin iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Bazı hallerde dava konusu ortadan kalkabilir. Davanın konusuz kalması halinde, artık dava hakkında yargılama yapılmasına ve hüküm verilmesine gerek kalmaz. Başka bir deyişle, her iki tarafın da davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararı kalmamış demektir. Bu halde, mahkemece, davanın konusunun kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, dava dışı şirket tarafından 09.06.2008 tarihinde 5458 sayılı Yasaya istinaden taksitlendirme talebinde bulunulduğu, borcun 12 ay vade ile taksitlendirildiği, ancak borcun ödenip ödenmediği ile yapılandırmanın geçerli olup olmadığı dosya kapsamına göre belirgin olmadığından, mahkemece bu husus araştırılmalı, geçerli olduğunun veya borcun kapandığının anlaşılması durumunda konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmeli, aksi halde ise önceki gibi hüküm kurulmalıdır.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.