9. Hukuk Dairesi 2009/49364 E. , 2012/9371 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ücret, özel hizmet tazminatı, kıdeme teşvik tazminatı, hizmet ikramiyesi, izin, kamu kuruluşuna geçerken tespit edilen kök ücreti hatalı olduğundan yeniden tespiti ile % 2,5 zammın uygulanmasına karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin işyerinin özelleştirilmesi üzerine 4046 sayılı kanun uyarınca kamuda çalışmayı tercih etmesi üzerine sona erdiğini ileri sürerek, kıdem, özel hizmet ve kıdeme teşvik tazminatları, ücret farkı, hizmet ikramiyesi ve izin alacakları ile kamu kurumuna geçerken tespit edilen kök ücretinin yeniden tespitini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş sözleşmesinin özelleştirme üzerine kamuda çalışmayı tercih etmesi nedeniyle sona erdiği, bu durumun kıdem tazminatı talep etme hakkı vermediğini, diğer alacak taleplerinin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının özelleştirme üzerine kamuda çalışmayı tercih ettiğinden 4046 sayılı kanun 22. maddesi uyarınca kıdem tazminatı talep edemeyeceği, diğer alacak taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- 4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır. İş ilişkisinin, statü ilişkisine dönmesi halinde de iş sözleşmesi sona ermiştir. Zira burada çalışan 4857 sayılı İş Kanunu kapsamından çıkmakta, Devlet Memurları Kanunu’nu kapsamına girmektedir. Devlet Memurları Kanunu’nda kullanılmayan izinlerin alacağa dönüşeceğine dair bir kural yoktur.
Somut uyuşmazlıkta davacının iş sözleşmesi kapsam dışı ve nakle tabi personel olması nedeni ile davalı işveren tarafından dava tarihinden önce 27.1.2006 tarihinde sonlandırılmıştır. Davacının daha sonra kamu kurumlarına statü hukukuna tabi olarak atanması sona erdiren iş ilişkisinin devamı niteliğinde değildir. İş ilişkisi sona erdiğinden davacı işçi İş Kanunu’nun 59. Maddesi uyarınca kullanmadığı yıllık ücretli izinleri karşılığı ücret alacağına hak kazanır. Dosya içerisindeki bilirkişi raporu yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak davacının kullanmadığı yıllık ücretli izinlerinin hüküm altına alınması gerekir.
3- Özelleştirme öncesinde davalı işyerinde uygulanan kapsam dışı personel yönetmeliğinin 3.9.7.9 maddesine göre on yıllık kıdemi olanlara 55 günlük, 15 yıllık kıdemi olanlara 70 günlük hizmet ikramiyesi ödeneceği ve beş yıllık hizmet ikramiyesine hak kazandıktan sonra kıdem tazminatı almayı gerektirecek bir nedenle iş sözleşmesinin sonra ermesi durumunda personele idrak edeceği kıdem kademesi için ödenecek hizmet ikramiyesinin 1/5"inin son aldığı kıdem kademesinden sonraki hizmet süresinin her yıl için ödeneceği düzenlenmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere davacının iş sözleşmesi kapsam dışı ve nakle tabi personel olması nedeni ile davalı işveren tarafından dava tarihinden önce 27.1.2006 tarihinde sonlandırılmış ve davacı daha sonra kamu kurumlarına statü hukukuna tabi olarak atanması ile iş sözleşmesi sona ermiştir. Davacının bu iş sözleşmesinin sona ermesinden dolayı kıdem tazminatına hak kazanmamasının nedeni 4046 sayılı kanunun 22. maddesindeki düzenlemedir. Bu yasal düzenleme nedeniyle davacının iş sözleşmesi sona ermesine karşın kıdem tazminatını alamamış olması kapsam dışı personel yönetmeliğinde düzenlenen hizmet ikramiyesini alamayacağı anlamına gelmez. Dosya içindeki bilirkişi raporu yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak davacının hizmet ikramiyesi alacağı hakkında yeniden bir karar verilmelidir.
4-Davalı işyerinde uygulanan kapsam dışı personel yönetmeliğinin 3.9.7.7. maddesinde “Özellik arz eden personele istihdamının devamlılığını sağlamak veya sürekli mesai dışında çalıştırılacak personele ödenmek üzere, çıplak ücretlerinin %40" ına kadar özel hizmet tazminatı verilebilmesi ve bu tazminatın hangi oranda ödeneceği konularında genel müdür yetkilidir. Özel hizmet tazminatı ek bir ödeme niteliğindedir ve müktesep hak teşkil etmez” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca davalı işveren özel hizmet tazminatının ödenip ödenmemesi hususunu kendi uhdesinde bırakmıştır. Davalı işveren 10.12.2003 gün ve 379/13 sayılı yönetim kurulu kararı ile özel hizmet tazminatı ödemesine 20.12.2003 tarihinde sona erdirmiştir. Davalı işverenin özel hizmet tazminatının kaldırılmasına yönelik kararı yönetim hakkı içinde yer almaktadır. Mahkemece hüküm altına alınan özel hizmet tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.