Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1081
Karar No: 2012/9354

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2010/1081 Esas 2012/9354 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçi, işverenin güvenini kötüye kullandığı gerekçesiyle haksız şekilde işten çıkartıldığı iddiasıyla kıdem, ihbar tazminatı ve ücret alacağı talep etmiştir. Yerel mahkeme davacının taleplerini kabul etmiştir. Temyiz eden davalı işveren ise ücretin ödendiğini savunarak davayı reddetmiştir. Yargıtay ise dosyada bulunan belgeler ve kanun gerektirici sebeplere göre, davalının temyiz itirazlarının kabul edilemez olduğunu, işçi ücretlerinin ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğunu belirtmiştir. İşçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan \"ücret hesap pusulası\" verilmesi zorunludur. Buna göre, ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir ve işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli olsa da, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir. Anılan kanunda, belli koşulların varlığı halinde ödemeler işçi adına açılacak banka hesabına yatırılmalıdır. Uzun süre ücretlerinin ödenmediği id
9. Hukuk Dairesi         2010/1081 E.  ,  2012/9354 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA :Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalıya ait iş yerinde 18.06.2003 - 16.12.2006 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işverenin güvenini kötüye kullandığını gerekçesi haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile 2006 yılı Aralık ayı ücret alacağının tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacının sorumluluğunda bulunan kasiyerlerden birinin kasasında meydana gelen hırsızlık olayını amirlerine bildirmeyerek kasa açığının kasiyerden tahsil ettiğini, işverenin güvenini kötüye kullanması sebebiyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, 2006 yılı Aralık ayı ücretinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu, davacının ücret alacağının ödendiğini ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
    2- İşçi ücretlerinin ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 37 nci maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
    Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.
    Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
    4857 sayılı Yasanın 32 nci maddesinde, “Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, belli koşulların varlığı halinde ödemeler işçi adına açılacak banka hesabına yatırılmalıdır.
    Uzun süre ücretlerinin ödenmediği iddiası karşısında, işverence cevap dilekçesinde dayanılmak kaydıyla yemin teklifi hakkının olduğu hatırlatılmalı ve gerekirse bu yönde usulü işlemler tamamlandıktan sonra sonuca gidilmelidir. Dairemizce, çok uzun süre ücret ödenmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilerek, hakimce resen yemin teklifinde bulunulabileceği de kabul edilmektedir (Yargıtay 9.HD. 18.10.2004 gün 2004/7006 E. 2004/23275 K).
    Somut olayda; davalı iş veren tarafından 2006 yılı Aralık ayına ilişkin ibraz edilen ücret bordrosunun incelenmesinde, 15 günlük ücretin tahakkuk ettirildiği ve bordronun ihtirazı kayıtsız imzalı olduğu görülmektedir .
    Davacı vekili 08.05.2009 tarihli dilekçesinde bu ücret bordrosu altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürmüştür .
    Mahkemece 2006 yılı Aralık ayına ilişkin ibraz edilen bu bordro altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığına ilişkin imza incelemesi yaptırılmaksızın eksik araştırmaya dayalı olarak ücret alacağı talebinin kabulüne karar verilmesi hatalıdır
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.03.2012 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi