Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2463
Karar No: 2021/2922
Karar Tarihi: 19.04.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/2463 Esas 2021/2922 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/2463 E.  ,  2021/2922 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06/01/2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 16/02/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, Sinan Mahallesi, 3514 ada, 11 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemiştir.
    Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 119/1-b ve 119/2 maddeleri uyarınca, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 90. maddesi gereğince; süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez. Hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya eksiltebilir; gerekli gördüğü takdirde, bu konudaki kararından önce tarafları da dinler.
    Aynı kanunun 94. maddesi gereğince; kanunun belirlediği süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.
    Kanun ya da hakim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen işlem bazen davanın kaybedilmesi sonuçlarını da doğurmaktadır. Davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.
    Bu nedenle de hakim tarafından kesin süre verilirken;
    1-Kesin süreye konu işlemin gerekli ve tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması,
    2-Verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, duruşma gününe kadar kesin süre nedeniyle yapılacak işlem sonrası başka bir işleme gerek yok ise bu sürenin takip eden duruşma gününe kadar verilmesi,
    3-Yapılması gereken iş veya işlemler birer birer, varsa masraflarının da miktarıyla birlikte açıkça gösterilmesi,
    4-Sürenin kesin olduğu ve sonuçlarının tarafa açıklanması zorunludur.
    6100 sayılı HMK"nın 119/1. maddesinde, dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar sayılmış, 119/1. maddesinin (b) bendinde ""davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri""nin bulunması gerektiği belirtilmiş, 119/2. maddesinde ise; 119/1 de sayılan bentlerden (a), (d), (e), (f), (g) bentleri dışında kalan hususlarda eksiklik bulunması halinde hakimin eksikliği tamamlaması için davacı tarafa bir haftalık kesin süre vereceği, bu süre içinde eksiklik tamamlanmadığı taktirde davanın açılmamış sayılacağı belirtilmiştir.
    Bilindiği üzere, usul hükümleri yargılamayı kolaylaştırmak ve hızlandırmak amacıyla getirilen düzenlemeler olup, zorunluluk olmadıkça usuli eksiklik davanın reddi veya açılmamış sayılmasına gerekçe yapılmamalıdır.
    Somut olaya gelince; mahkemece, davalıların dava dilekçesinde belirtilen adreslerine çıkartılan davetiyelerin bir kısmının tebliğ edilememesi üzerine, tebliğ edilemeyen kişilerin adreslerinin zabıta marifetiyle araştırılması yönünde ara karar kurulmuş ancak daha sonra zabıta araştırma yazısında adresleri tespit edilemeyenlerin adres bilgilerini vermesi için davacı vekiline 4 haftalık kesin süre verilmiştir.
    Dava dilekçesinde, davalı tarafın gerçek adresinin gösterilmesi ve gerekli tebligat giderlerinin verilmesi davacı tarafa ait bir görev ve yükümlülük ise de, davalı tarafın adresinin davacı tarafından bilinmemesi veya bilinen adreste davalıya tebligat yapılamaması halinde dosyadaki bilgi ve belgelerden de yararlanılarak davalının bilinen en son adresinin tespiti için zabıta araştırması yaptırılması, kamu kurum ve kuruluşlarından adres sorulması ve bu yolla davalı tarafın tebligat adresinin bulunması, dava dilekçesi ve duruşma oturum gününün davalı tarafa tebliğe çıkarılması işlemlerinin mahkemenin görevi olduğu, mahkemenin kendi görevine giren bu işlemlerin yapılması için davacı tarafa süre veya kesin süre veremeyeceği, ancak adres tespit edildikten sonra tebligat masraflarını yatırması için süre verebileceği kuşkusuzdur.
    Buna aykırı olacak şekilde mahkemece, davacı tarafa verilen süre içerisinde eksikliğin giderilmediği nedeniyle HMK 119/1-b ve 119/2 maddeleri uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nin 119/1-b maddesi, dava dilekçesinde davalı tarafın adresinin hiç yazılmamış olması durumunda uygulama alanı bulabilmektedir. Oysa davacı vekili, dava dilekçesinde tüm davalıların adres bilgilerini bildirmiştir.
    Bu durumda mahkemece; yapılan araştırmalara rağmen geçerli adresleri tespit edilemeyen davalıların Merkezi Nüfus İdare Sistemine (MERNİS) kayıtlı adresleri araştırılarak buradaki adreslerine Tebligat Kanununun 21/2 maddesine göre tebligat yapılması sağlanmalı, sistemde kayıtlı adresleri bulunmadığı takdirde; davalılara, Tebligat Kanunu 28. maddesi uyarınca yapılacak araştırma sonucuna göre ilanen tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkili sağlanmalıyken belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi doğru değildir.
    Ayrıca, eldeki davada çok sayıda davalı taraf bulunmasına rağmen mahkemece, kurulan ara kararlarda adresleri bildirilmesi istenen kişilerin isimlerinin açıkça belirtilmemesi ve davacı tarafa isimleri açıkça belirtilmeyen bir kısım davalıların adres eksikliğini gidermek üzere kesin süre verilmiş olması da usule uygun değildir.
    Belirtilen nedenlerde, HMK"nın 119/1-b ve 119/2 maddelerine aykırı olarak, yazılı gerekçe ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi