(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/1156 E. , 2021/3810 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 2006 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında köy boşluğu olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, murisi ... mirasçıları adlarına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında muris ..." ın diğer mirasçılarının davaya muvafakatleri sağlanmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Dairemizin 06.07.2017 tarih 2015/9891 Esas 2017/5257 Karar sayılı ilamı ile, "Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK"nun 713/4. ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenmesi, ilanın yapıldığı gazete ve ilan tutanaklarının dosya arasına konulması gerektiği belirtilerek, söz konusu yasal ilanlar yaptırılmadan davanın esası hakkında hüküm kurulmasının isabetsizliğine" değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 04.08.2010 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.222,63 metrekarelik bölümün ... mirasçıları adına veraset ilamındaki payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK"nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümünde davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. 4721 sayılı TMK" nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddelerinde, orman sayılmayan, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki tescil harici taşınmazlardan imar-ihya edilerek dava tarihine kadar 20 yıl süreyle çekişmesiz ve aralıksız olarak zilyet edilenlerin zilyetleri adına tescil edilebileceği hüküm altına alınmıştır. Terk edilmiş dere yatakları, kayalık, taşlık, yol ve yol boşluğu gibi taşınmazlar, ancak imar-ihya yolu ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 17. maddesi uyarınca iktisap edilebilirken; ham toprak, hali arazi, köy boşluğu gibi basit ameliye ile zilyet edilebilecek yerler ise aynı Yasa"nın 14. maddesi gereğince iktisap edilebilir. Genel itibari ile köy boşlukları, köylünün müşterek kullanımında olan boşluklar ve hali boşluklar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Köylünün müşterek kullanımında bulunan boşlukların
zilyetlikle edinilmesi mümkün değilken, köylünün müşterek kullanımında olmayan hali boşlukların ise ekonomik amaca uygun kullanılmaları halinde zilyetlikle kazanılmaları mümkündür. Somut olayda, çekişmeli taşınmaz bölümü kadastro sırasında hali köy boşluğu olarak tescil harici bırakılmıştır. Yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar, dava konusu taşınmaz bölümünün, davacıların evlerinin bulunduğu alan olduğunu, babalarının 1960 yılında vefat ettiğini, davacıların 2000 yılına kadar bu evde ikamet ettiklerini, 2000 yılında ...’ye taşındıklarını, 2005 yılında köylerine kadastro geldiğinde davacıların evi yıkık olduğu için taşınmaz bölümünün köy boşluğu olarak yazıldığını belirtmişlerdir. Mahkemece, taşınmaz bölümü üzerinde yıkık bina olduğu ve davacıların taşınmaz bölümünü ev yeri ve bahçesi olarak kullandıkları beyan edilmiş olmasına rağmen keşfe ziraat ve inşaat bilirkişisi götürülmemiş, denetimin sağlanması açısından taşınmaz bölümünün fotoğrafları çektirilip dosyaya eklenmemiş, taşınmaz bölümünde sürdürüldüğü iddia olunan zilyetliğin belirlenmesi amacıyla uydu fotoğrafları getirtilip incelenmemiş ve yine yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından taşınmaz bölümünün davacılar tarafından bir süredir kullanılmadığı belirtildiği halde, taşınmaz bölümünün ne kadar zamandır kullanılmadığı belirlenerek, bu durumunun iradi terk olarak kabul edilip edilmeyeceği tartışılmamıştır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle; en eski ve yeni tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan getirtilerek dosya ikmal edilmeli ve bundan sonra mahallinde, çekişmeli taşınmaz bölümünün bulunduğu bölgeyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı ve tarafsız üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile harita, inşaat ve ziraat mühendisi bilirkişilerin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğu, kadim köy boşluğu olup olmadığı, şahısların kullanımındaki yerlerden ise kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, çekişmeli taşınmaz bölümünün hangi tarihten itibaren kullanılmadığı ve bu durumun iradi terk niteliğinde bulunup bulunmadığı hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeli, çelişkilerin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı; harita mühendisi bilirkişiye, uydu fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak çekişmeli taşınmaz bölümünün fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki niteliği ve kullanım şekli konusunda rapor düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişisinden, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, komşu parsellerle arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı veya bunların devamı niteliğinde olup olmadığı, taşınmaz bölümü üzerinde ağaç olup olmadığı, varsa ağaçların adet, yaş ve cinsleri hususlarında somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı gerekçeli rapor alınmalı; inşaat bilirkişisinden taşınmaz üzerindeki binanın yaşı ve ne zaman yıkıldığı hususlarında rapor alınmalı; mahkemenin, taşınmaz bölümünün konumu ve niteliği ile çevre parsellerle karşılaştırmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; çekişmeli taşınmaz bölümünün yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilerek sınırları fotoğraflar üzerinde kabaca işaretlenmeli; taşınmaz bölümünün kullanılmadığı süre belirlenerek bu durumun iradi terk sayılıp sayılmayacağı tartışılmalı ve bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek ve eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.