15. Hukuk Dairesi 2016/4033 E. , 2016/4323 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar :1-... Malz. Yapı San. Tic. Ltd. Şti. 2-... İnş. San. Tic. Ltd. Şti.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır. Davacılar yüklenici, davalı ... ise; iş sahibidir. Davacı yükleniciler vekili; davacı iş ortaklığı ile davalı iş sahibi belediye arasında ... Sosyal ve Kültürel Hizmet Binası Güçlendirme ve İkmâl İşinin yapımı konusunda 03.01.2013 tarihli götürü bedelli sözleşme imzalandığını ve bu sözleşmeden dolayı davalı belediyenin kendilerine haksız şekilde gecikme cezası uyguladığını ve haksız yere sözleşmeyi feshettiğini, feshin haksızlığının tespiti ile alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiş,davalı taraf yetki itirazında bulunmuş, mahkemece verilen yetkisizlik kararı davalı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; öncelikle davanın ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesi"ne açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı tarafın yetki itirazı usul ve yasaya uygun bulunarak mahkemenin .. tarih, ... Esas, ... Karar sayılı kararı ile mahkemenin yetkisizliğine ve ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin yetkili olduğuna karar verilmiş ve bu karar taraflarca temyiz edilmemesi nedeniyle 09.09.2015 tarihinde kesinleşmiş ve dosya ... Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmiş, bu mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ilk mahkemede ileri sürülen yetki itirazının süresinde ileri sürülmediği gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştirYetki, bir davanın hangi yerdeki mahkeme tarafından görüleceğini ifade eder ve mahkemelerin yetkileri kanunla düzenlenir. Yetki kuralları, bütün davalar açısından uygulanan yetki kuralları olan genel yetki kuralları ve yalnız belli davalar için uygulanan yetki kuralları olan özel yetki kuralları olarak ikiye ayrılmaktadır. Bundan başka bazı kanun hükümlerinde bazı davaların mutlaka belli bir yerdeki mahkemelerde açılması öngörülmüştür ki bu halde kesin yetkiden söz edilir (Örneğin 6100 sayılı HMK"nın 12. maddesi gereğince taşınmazın aynına ilişkin davalar, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmek zorundadır.). Kesin olmayan yetki hallerinde ise, davacının birden fazla mahkemeye başvurma konusunda seçimlik hakkı vardır. Yetkinin kesin olmadığı hallerde, tarafların yetki sözleşmesi ile başka bir mahkemeyi belirlemeleri mümkündür. Kesin olmayan yetki halinde yetki itirazı 6100 sayılı HMK"nın 116/1-a ve 19/2 maddesi gereğince esasa cevap süresi içerisinde ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. Kesin yetkinin sözkonusu olmadığı hallerde taraflar bir mahkemeyi yetki sözleşmesi ile (HMK"nın 17. madde) yetkili kılabileceği gibi, bir tarafın yetkisiz mahkemede açtığı davaya karşı taraf itiraz etmeyerek (HMK"nın 19/4) yetkisiz mahkemeyi yetkili hale getirebilecektir. Bu açıklamalar ışığında somut olayımıza gelince; öncelikle ve önemle belirtmek gerekir ki bu davada söz konusu olan yetki, kesin yada münhasır yetki hali değildir. Bir başka deyişle kamu düzeninin ilgilendiren bir husus olmadığından re"sen nazara alınması gereken bir yetki hali söz konusu olmayıp,taraflarca ileri sürülmesi halinde değerlendirilmesi gereken bir yetki hali söz konusudur. Dava, 18.08.2014 tarihinde ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi"nde açılmış, bu mahkemenin ... tarih, ... Esas, ... Karar sayılı kararı ile tensiben görevsizlik kararı verilmiş ve bu karar kesinleştikten ve usulî işlemler tamamlandıktan sonra dosya ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı tarafın yetki itirazı usul ve yasaya uygun bulunarak mahkemenin ... tarih, .... Esas, ... Karar sayılı kararı ile mahkemenin yetkisizliğine ve ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin yetikli olduğuna karar verilmiş ve bu karar taraflarca temyiz edilmemesi nedeniyle 09.09.2015 tarihinde kesinleşmiş ve dosya talep üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, bu mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ilk mahkemede ileri sürülen yetki itirazının iki haftalık süresi içerisinde ileri sürülmediği gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin kararı taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiş bulunduğundan bu kararın doğru olup olmadığı aynı düzeyde bir başka mahkeme tarafından denetlenerek yetkinin süresinde olmadığı o nedenle yetkili mahkemenin kesinleştiği sonucuna ulaşılamaz. Aksine mahkemenin ... Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin kararına karşı taraflarca kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ve taraflar artık bu davanın ... Mahkemesi"nde görülmesi konusunda yetkili mahkemeyi belirlemiştir. Bir başka deyişle taraflar verilen kararı temyiz etmeyerek yetkili olmayan ... Mahkemelerini yetkili duruma getirmişlerdir. Davalı taraf yetki itirazında bulunurken Urla Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüş, davacı tarafta mahkemenin ... Mahkemelerinin yetkili olduğu yönünde ki kararını temyiz etmeyerek ve mahkemeye verdiği 01.07.2015 tarihli dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talebini içeren tahrik dilekçesinde yetkili mahkemenin Urla Mahkemeleri olduğu yönünde iradesini açıklamış ve taraf iradeleri ... Mahkemelerinin yetkili olduğu noktasında birleşmiştir. HMK"nın 19/4 maddesi, karar veren bir mahkemenin kararının aynı sıfat ve düzeydeki mahkemece denetlenmesi ve tarafların iradesinin birleştiğinin aksine sonuç doğuracak şekilde yorumlanamaz. ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin verdiği yetkisizlik kararının süre yönünden usul ve yasaya aykırı olduğu sonucuna, ancak, kararın bir üst mahkeme tarafından kanun yolu olarak denetlenmesi halinde ulaşılabilir. 6100 sayılı HMK "nın 19/4 maddesinde yer alan “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa,davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir.” hükmü süresinde ve usulüne uygun bir itirazın bulunmadığı durumları düzenlemektedir. Somut olayımızda bu konuda karar verme yetkisini haiz mahkemece, süresi içerisinde (süreden sonra olsa da mahkemenin kabulü bu yönde olmakla) ve usulüne uygun olarak yapılmış bir yetki itirazı var kabul edilerek yetkisizlik kararı verilmiş ve taraflar, bu karara karşı kanun yoluna başvurmayarak, bu karara rıza göstererek (bir anlamda zımnî bir yetki sözleşmesi yapmak suretiyle) davanın Urla Mahkemelerinde görülmesini istemişler ve dosyada bu mahkemeye intikal etmiş bulunmaktadır. Farklı düşünce ile yeniden yetkisizlik kararı verilmesi mümkün değildir. Mahkemece yapılması gereken iş; davanın ve bu davada ki mahkemenin yetkisinin niteliği gözetilerek, süresinde olmasa bile, mahkemenin süresinde kabul ederek verdiği ve taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşen yetkiye ilişkin karara uygun şekilde usulî işlemleri tamamlanarak önüne gelen davada esasa girmekten ibaret olmalıdır. Aksi düşüncelerle verilen karar usul ve yasaya aykırı olmuş, bozulması uygun bulunmuşturSONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 20.10.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir (HMK 19/1). Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz (HMK 19/2). Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir (HMK 19/4).Yetkinin kesin olmadığı hallerde yasa yoluna başvurulmayarak kesinleşen yetkisizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği mahkeme, bu yetkisizlik kararı ile bağlı olup yeni bir yetkisizlik kararı veremez ise de bu durum süresinde yapılan yetki itirazı ve buna dayalı verilen kararın davacı tarafça da benimsenerek karara karşı yasa yoluna başvurulmamış olmasının sonucudur. Bu şekilde bir bağlılıktan söz edebilmek için kesin yetki bulunmadığı gibi süresinde ve usulüne uygun bir yetki itirazı bulunması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiş olması gerekir. Mahkemenin yetkisi kesinleştikten sonra taraflar aralarında yapacakları bir anlaşma ile dahi mahkemenin yetkisini ortadan kaldıramaz ve dosyanın başka mahkemeye gönderilmesini sağlayamazlar. Kesin yetki bulunmadığı gibi hak düşürücü itiraz süresi geçtiği halde, sonrasında yapılan itiraza değer verilerek yetkisizlik kararı verilmiş ise dosyanın gönderildiği mahkemenin bu karar ile bağlı olduğundan söz edilemez. Aksinin kabulü, tarafların aralarında anlaşarak mahkemenin kesinleşen yetkisini ortadan kaldırabilmelerine, kamu düzenine ilişkin olan hak düşürücü sürelerin işlevsiz kalmasına ve keyfiliğe yol açabileceği gibi Anayasanın 36/2. maddesindeki "hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz" kuralının da ihlali sonucunu doğurabilecektir. Diğer bir sakınca ise Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesindeki adil yargılanma hakkı ile doğrudan ilgili olduğu, madde gerekçesinde de açıkça belirtilmiş olan ve yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesi yükümlülüğünü düzenleyen HMK"nın 30. maddedeki yükümlülüğe aykırı sonuçların ortaya çıkabilecek olmasıdır.
Süresinde olmayan itiraza rağmen yetkisizlik kararı verilmiş ise hakimin kesin yetki bulunduğunu kabul ederek yani kesin yetki kuralına göre karar vermiş olduğunun kabulü gerekir. Dosyanın gönderildiği mahkeme de kesin yetki kurallarına göre yetkili olup olmadığını inceleyerek yetkisizlik kararı verebilecek ve uyuşmazlık çıkması halinde de HMK"nın 21/1-ç madde gereğince yargı yeri belirlenmesi gerekecektir. HMK 21/1-ç maddeye göre ancak kesin yetki halinde yetki uyuşmazlığı çıkması mümkün olup kesin yetki olmayan hallerde uyuşmazlık çıkması mümkün değil ise de bu düzenleme, bir mahkemenin yetki itirazı olmaksızın veya itiraz süresinde olmadığı takdirde yetkisizlik kararı verilemeyeceği gibi, süresinde itiraz üzerine verilen yetkisizlik kararı ile de gönderilen mahkemenin bağlı olmasının bir sonucu olduğundan düzenlemenin farklı olması da düşünülemez. Buna rağmen uyuşmazlıkla ilgili kesin yetki kuralı bulunmamasına rağmen, mahkemelerden en az birisi tarafından, gerekçesi itibarıyla olmasa bile sonucu ve veriliş şekli itibarıyla kesin yetki kuralı varmış gibi yetkisizlik kararı verilmiş ise çıkacak uyuşmazlığın bu maddeye göre giderilmesi mümkün olacaktır. Yargıtay ... Hukuk Dairesi"nin .... Esas ... Karar sayılı 3.11.2015 tarihli, ... Esas ... Karar sayılı 26.11.2015 tarihli, ... Esas ... Karar sayılı 03.11.2015 tarihli kararlarında da süresinde usulüne uygun yetki itirazı bulunmadığı halde yetkisizlik kararı verilmiş olması halinde dosyanın gönderildiği mahkemenin bu karar ile bağlı olmadığı kabul edilerek değerlendirme yapılmış ve ilk mahkemenin yetkisinin kesinleşmiş olduğu belirtilerek yargı yeri belirlenmesi kararları verilmiştir.Somut olayda iki haftalık itiraz süresine göre yetki itirazının yapılabileceği son gün 04.11.2014 olup bu süre geçtikten sonra 05.11.2014 tarihinde yapılan yetki itirazı süresinde olmadığı için ... mahkemesinin yetkisi kesinleşmiş olup, kesinleşen bu yetkiye rağmen verilen yetkisizlik kararı ile dosyanın gönderildiği ve davaya bakması için kesin yetki kuralı bulunmayan ... Asliye Hukuk Mahkemesi bağlı olmadığı için verilen yetkisizlik kararının onanması gerektiği görüşünde olduğumdan değerli çoğunluk görüşüne katılmıyorum.