11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/6166 Karar No: 2019/2814
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6166 Esas 2019/2814 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararı, bir sahtecilik suçuyla ilgili yapılan yargılamanın sonucunda verilmiştir. Sanık suçlu bulunarak cezalandırılmıştır. Kararda, Anayasa Mahkemesi'nin belirli bir maddeye ilişkin iptal kararı ve bu maddeye ilişkin uygulamanın da değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Yargılama sürecinin hukuka uygun yapıldığı ve delillerin uygun şekilde değerlendirildiği belirtilmektedir. Sanığın temyiz nedenlerinin yerinde görülmediği sonucuna varılmıştır. Kararda, TCK'nin 53. maddesi hakkında da değerlendirmede bulunulmuştur. Bu madde, resmi belgede sahtecilik suçunu tanımlamaktadır. Ayrıca TCK'nin 62, 204/1 ve 86/2 maddeleri de sanığın cezalandırılmasına dayanak olmuştur.
11. Ceza Dairesi 2017/6166 E. , 2019/2814 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması koşullarının bulunduğu yönünde Üye ...’ın karşı oyu ve oy çokluğu ile hükmün esası yönünden ise oy birliği ile 19/03/2019 tarihinde karar verildi. KARŞI OY Dairemizin 19/03/2019 tarih, 2017/6166 Es., 2019/2814 Kr. sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebepten muhalifim. Sanığın 5237 sayılı TCK’nin 204/1, 62, 53/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair, Hükmün Açıklanması suretiyle kurulan Çorlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 30/04/2014 tarih 2014/126 Es., 2014/217 Kr. sayılı kararı usul ve yasaya aykırıdır. Sanık hakkında aynı mahkemece 19/11/2012 tarih 2012/446 Es., 2012/959 Kr. sayıyla verilen hükmün CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır. Deneme devresi içinde sanık hakkında Muratlı Sulh Ceza Mahkemesince 30/10/2013 tarih 2013/202 Es., 2013/298 Kr. sayı ile TCK’nin 86/2, 3-a, 62, 52/2. maddesi uyarınca doğrudan 3000 TL APC ile cezalandırılmasına ilişkin kesin olarak verilen hükme istinaden ilgili mahkemesine ihbarda bulunulduğu görülmüştür. Kesin olarak verilen kararların olağan yargı yolu içinde temyiz incelenmesine konu edilmesi mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kanun yararına bozma suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi mümkündür. Dolayısıyla etkin bir yargısal denetime tabi olmayan kesin hükümlerin hükmün açıklanmasına dayanak alınması mümkün değildir. Bu durum iç hukukumuzun bir parçası olan İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesine güvence altına alınan Masumiyet Karinesinin ihlali niteliğindedir. Bu sebeblerle anılan mahkeme kararının öncelikle hükmün açıklanma koşullarının bulunmadığı sebebi ile bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun (hükmün açıklanma koşullarının koşullarının oluştuğu yönündeki) görüşüne katılmıyorum. 19/03/2019