Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2021
Karar No: 2020/8289
Karar Tarihi: 10.12.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/2021 Esas 2020/8289 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, ortaklığın giderilmesini talep etmiştir. Bir kısım davalılar, taşınmazın taksime uygun şekilde kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, taksim sözleşmesi bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay bozma kararı vermiş ve daha sonra davanın kabulüyle ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Davalılar, hükmün sonuç kısmında yanlışlık yapıldığı gerekçesiyle tavzih talep etmiş ancak reddedilmiştir. Mahkemece yapılan bu hata vekalet ücretinin tahsili noktasında infazda tereddüt oluşturacağı için açık bir hata olarak düzeltilebilir. Bu nedenle, tavzih talebinin reddine dair karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise; Hükümlerin Tavzihini Düzenleyen 6100 sayılı HMK'nın 304. ve devamı maddeleri ile Hükümdeki Yazı ve Hesap Hataları İle Diğer Benzeri Açık Hataların Mahkemece Resen veya Taraflardan Birinin Talebi Üzerine Düzeltilebileceği Düzenlemesi olan HMK'nın 304. Maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2020/2021 E.  ,  2020/8289 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.10.2019 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi davasında verilen kararın tavzihi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.12.2019 günlü ek kararın Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, 5050 ada 7 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep ve dava etmiştir.
    Bir kısım davalılar vekili taşınmaz hakkında miras taksim sözleşmesi yapıldığını, taşınmazın paydaşlar arasında taksime uygun şekilde kullanıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, taraflar arasında yapılmış geçerli bir miras taksim sözleşmesi bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 20.10.2014 tarihli ilamı ile, ‘’Davaya konu taşınmazın muris ..."tan kaldığı ve murisin ölümünden sonra 07.09.2009 tarihli miras taksim sözleşmesi ile mirasçılar arasında taksim edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, bu tarihten sonra ... mirasçıları tarafından yapılan 16.12.2009 tarihli intikal işlemi ile taşınmazın paylı olarak adlarına tescili sağlanmış olduğuna göre taksim sözleşmesinin varlığından ve geçerliliğinden söz edilemeyeceği, davanın açıldığı tarihte davaya konu taşınmazın paylı mülkiyete konu olup 07.09.2009 tarihli taksim sözleşmesi daha sonra yapılan intikal işlemi ile bozulduğu, mahkemece ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle taksim sözleşmesine değer verilerek davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği’’ gerekçeleri ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın kabulü ile ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmiştir.
    Bir kısım davalılar vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 20.06.2017 tarih 2016/17229 Esas ve 2017/5308 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili Av. ... 31/10/2019 tarihli talep dilekçesi ile, 21/04/2016 tarihli kararda müvekkilleri ... ve ... olduğu halde müvekkilleri olarak yanlışlıkla ..., ... ve ... olarak yazıldığını ve hükmün sonuç kısmında ..., ... ve ... lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, bu maddi hatadan kaynaklı vekalet ücretine ilişkin maddenin infazında tereddüt oluşacağını ileri sürerek bu yanlışlığın düzeltilmek sureti ile kararın tavzihine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece 09.12.2019 tarihli ek karar ile tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili tavzih talebinin reddine dair 09.12.2019 tarihli ek kararı temyiz etmiştir.
    Hükümlerin tavzihini düzenleyen 6100 sayılı HMK. nun 304. ve devamı maddelerinde "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Ayrıca 6100 sayılı HMK. nun 304. maddesine göre ise " Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hakim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir." düzenlemesine yer verilmiştir.
    Somut olaya gelince: Davalılar ... ve ... kendilerini vekille temsil ettirmiş, mahkemece 21/04/2016 tarihli kararda hükmün 6. maddesinde vekille temsil edilmeyen davalılardan ... ve ... lehine vekalet ücretine karar verilmiş, kendisini vekille temsil ettiren ... lehine vekalet ücretine karar verilmemiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili Av. ... 31/10/2019 tarihli talep dilekçesi ile hükmün bu hususta tavzihini talep etmiştir. Mahkemece 09.12.2019 tarihli ek karar ile tavzih talebinin reddine karar verilerek, yukarıda açıklandığı gibi dosya kapsamına uygun olmayan açık bir hata yapılmış olup bu durum vekalet ücretinin tahsili noktasında infazda tereddüt oluşturacaktır.
    Bu durumda mahkemece, 6100 sayılı HMK. nun 304. maddesi gereğince hükümdeki açık hatanın düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken tavzih talebinin reddine dair karar verilmesi doğru görülmemiş mahkemenin 09.12.2019 tarihli ek kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemenin hükmün tavzihine ilişkin 09.12.2019 tarihli ek kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine,10.12.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi