![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2017/145
Karar No: 2021/5759
Karar Tarihi: 23.11.2021
Danıştay 10. Daire 2017/145 Esas 2021/5759 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2017/145
Karar No : 2021/5759
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. …
İSTEMİN_KONUSU : Rusya uyruklu olan davacı tarafından, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca evlenme yoluyla Türk Vatandaşlığı kazanmak için yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı (Mahkeme kararında sehven … tarih ve … sayılı işlem olarak yazılmıştır.) İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesince, Dairemizin 30/03/2016 tarih ve E:2013/4710, K:2016/1801 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, Türk örf ve adetlerini benimsediği, genel ahlaka ve kamu düzenine aykırı hiçbir eyleminin olmadığı, Türkçe'yi ana dili gibi konuştuğu, ayrıca Türk vatandaşı eşi ile arasında yaş farkı olmasının ve eşinin sık sık yurtdışına çıkmasının yapmış olduğu evliliğin muvazaalı olduğunu göstermeyeceği, öte yandan, yaşamış olduğu eve … Aile Mahkemesi kararıyla aile konutu şerhi konulduğu belirtilerek, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, bu sebeple davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI :Davalı idare tarafından, davacının Türk vatandaşlığını kazanmak amacıyla başvuru yaptığı … isimli kişiyle olan evliliğinin 03/05/2013 tarihinde boşanma ile ortadan kalktığı, üstelik söz konusu evliliğinin davacının Türk vatandaşlığını kazandığı 31/12/2012 tarihinden kısa bir süre sonra (altı ay) boşanma ile sonuçlanması, Türk vatandaşı eşin İl İnceleme ve Değerlendirme Komisyonunca yapılan mülakata katılmaması, İl Emniyet Müdürlüğü'nün evlilikte iyi niyetli olmadıkları yönündeki görüşleri dikkate alındığında, söz konusu evliliğinin inandırıcılığını kaybettiği, evliliğin Türk vatandaşlığını kazanmak amacıyla yapıldığının anlaşıldığı belirtilerek, dava konusu işlemde hukuka aykırılık olmadığı ve temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
21/05/2007 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenen Rusya uyruklu davacı tarafından evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına alınma istemiyle 09/12/2010 tarihinde başvuruda bulunulmuştur.
Anılan başvuruya yönelik yapılan araştırma ve inceleme sonucunda; davacının durumu 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine uygun görülmemiş, bu sebeple İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve …sayılı (Mahkeme kararında sehven … tarih ve … sayılı işlem olarak yazılmıştır.) işlemi ile davacının başvurusu reddedilmiştir. Bu işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun "Türk Vatandaşlığının Evlenme Yoluyla Kazanılması" başlıklı 16. maddesinde, "Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;
a) Aile birliği içinde yaşama,
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama,
c) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama, şartları aranır.
(2) Başvurudan sonra Türk vatandaşı eşin ölümü nedeniyle evliliğin sona ermesi halinde birinci fıkranın (a) bendindeki şart aranmaz.
(3) Evlenme ile Türk vatandaşlığını kazanan yabancılar evlenmenin butlanına karar verilmesi halinde evlenmede iyiniyetli iseler Türk vatandaşlığını muhafaza ederler." hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Uyuşmazlıkta, davacının Türk vatandaşlığına alınma talebiyle yapmış olduğu başvuru üzerine, söz konusu evliliğe ilişkin tahkikat sonucu düzenlenen 16/03/2012 tarihli tutanakta; davacı ile Türk vatandaşı eş arasında yaş farkı olmasına rağmen belirtilen adreste fiilen birlikte yaşadıkları, müşterek çocuklarının olmadığı, aile birlikteliği ile bağdaşmayan bir faaliyet içerisinde bulunulduklarına dair olumsuz bir bilgiye rastlanılmadığı belirtilmekle birlikte; davalı idarece 12/07/2011 tarihinde yapılan mülakata her iki eşin de katılmadığı; 29/07/2011 tarihinde yapılan mülakata Türk vatandaşı eşin gelmediği, davacının bu mülakatta, eşinin evi terk ettiğini, bir haftadır telefonlarına cevap vermediğini, eşinin nerede olduğunu bilmediğini beyan ettiği; davacı tarafından davalı idareye sunulan 27/09/2011 tarihli dilekçede, Türk vatandaşı eşin mülakata katılmaktan kaçındığı, gerekli hukuki yollara başvuracağı yolunda beyanda bulunulduğu; 18/10/2011 tarihinde üçüncü kez yapılan mülakata her iki eşin de geldiği ve görüşme neticesinde aynı evi paylaştıklarının, ancak Türk eşin ara sıra eve geldiğinin, evlilikte iyi niyetli olmadıklarının, aralarında yaş farkı olduğunun ve birbirlerini ve ailelerini iyi derecede tanımadıklarının anlaşıldığı hususlarına yer verildiği; son olarak 10/07/2012 tarihli mülakat formunda; davacı ve eşi ile ayrı ayrı yapılan mülakat sonucunda, sorulan sorulara yeterli cevap veremediklerinin, çelişkili beyanlarda bulunduklarının, eşler arasında yaş farkının bulunduğunun, müşterek çocuklarının bulunmadığının, eşlerin evlilik birlikteliği içerisinde yaşamadıklarına dair kanaate varıldığının belirtildiği görülmektedir.
Bu kapsamda yapılan değerlendirmede; davacı tarafından, Türk vatandaşı ile yapmış olduğu evliliğin, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanma için gerekli şartlar kapsamında sayılan 5901 sayılı Kanun'un 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan "aile birliği içinde yaşama" koşulunu sağlayıp sağlamadığı hususunun her türlü şüpheden uzak, somut biçimde ortaya konulması gerekirken, bu yönde bir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığı gibi davalı idarece yapılan tespitlerde, davacı ve eşinin aile birliği içinde yaşamadıklarının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bu haliyle, 5901 sayılı Kanun'un 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan şartı sağlamadığı anlaşılan davacının evlenme yoluyla vatandaşlık kazanma başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen nedenle; davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.