22. Hukuk Dairesi 2016/15094 E. , 2019/12621 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı Türk Hava Kurumu Türkkuşu Eğitim Merkezinde Aralık 2011-09.12.2013 tarihleri arasında teknisyen yardımcısı pozisyonunda çalıştığını, iş akdini ücret alacaklarının ödenmemesi nedeniyle haklı sebebe dayalı olarak feshettiğini beyanla,kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik ücret alacaklarını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda; her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda, teknisyen olan davacının 1 Mayıs-30 Eylül arası olmak üzere orman yangınlarını söndürme uçaklarında görev yaptığı dönemde 06:00-20:30 saatleri arasında çalışmasını sürdürdüğü, bu süreçte günlük 1,5 saat ara ile 13 saat çalışarak, haftanın altı günü 33 saat fazla çalışma yaptığı, taraflar arasında düzenlenen 11.07.2012 tarihli ek protokole hükümlerine göre davacının 2012 Haziran ayından itibaren geçerli olmak üzere aylık ücretinin arttığının ancak bu ücrete yıllık 270 saat fazla mesai ücretinin de dahil edildiğinin belirlendiği, buna göre ise davacının protokolden sonraki dönemde ‘Mayıs başı - Eylül sonu’ arası geçen 5 ay içinde, 22 hafta süresince haftalık 33 saat fazla çalışma yaptığından 270 saati aşan fazla çalışmasının bulunduğu, 270 saat/22 hafta = 12 saatlik kısmın ücrete dahil olduğu, buna göre 33 saat -12 saat =21 saat haftalık fazla çalışma süresinin olduğu tespiti ile fazla çalışma ücreti hesap edilmiş ve Mahkemece bu tutardan %30 oranında hakkaniyet indirimi uygulanarak fazla çalışma ücret alacağına hükmolunmuştur.
Ne var ki; davacının fazla çalışma ücretinin belirlenmesinde uygulanan yöntem yıllık bazda hesaplama yapılmaması ve bölme işlemlerinde küsüratların dikkate alınmaması nedeniyle davalı aleyhine olacak şekilde hatalı bulunmaktadır.Davacının yıllık toplam fazla çalışma süresi belirlenerek, bu süreden protokol hükmü gereğince 270 saatlik ücrete dahil olan sürenin çıkartılması ve aynı takdiri indirimin uygulanması suretiyle tespit edilen alacağın hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.