Esas No: 2019/4162
Karar No: 2021/3956
Karar Tarihi: 23.11.2021
Danıştay 5. Daire 2019/4162 Esas 2021/3956 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4162
Karar No : 2021/3956
Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : … Mahkemesi Başkanlığı
İstemin Özeti : Davacı tarafından, Anayasa Mahkemesi Başkanlığında Raportör Yardımcısı olarak görev yapmakta iken 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 4/1-(g) maddesi uyarınca Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olması nedeniyle kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile işlem sebebiyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından; hakkında yürütülen ceza soruşturmasının işlemin hukuka uygunluğunu gösteren bir delil olarak karara alınmasının masumiyet karinesine aykırı olduğu, soruşturmanın sonucunun beklenilmesi gerektiği, söz konusu yargılamada davalı idarenin savunmasına karşı cevaplarını sunabilmesine imkan tanınmadığı, silahların eşitliği ilkesine aykırı davranıldığı, somut hiçbir delil gösterilmeksizin tesis edilen kamu görevinden çıkarma işleminin hukuka aykırı olduğu iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 4. maddesinde; terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara irtibatı, iltisakı, üyeliği veya mensubiyeti olduğu değerlendirilen personelin, birim amirinin teklifi üzerine atamaya yetkili amirin onayı ile kamu görevinden çıkarılacağının öngörüldüğü, davacının bu yapı ile ilgisi olduğuna dair sosyal çevre bilgisi, tanıkların beyanları ve soruşturma kapsamında diğer kurum ve kuruluşlardan gelen belgeler dikkate alınarak davacının, söz konusu yapı ile kamu görevinde kalmasıyla bağdaşmayacak nitelikte bağı olduğu değerlendirilerek tesis edilen dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, davacının yazılı ve sözlü savunmasının alındığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Diğer yandan, her ne kadar İdare Mahkemesi kararında; "..UYAP sorgulaması sonucu davacı hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığınca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yürütülen … sayılı soruşturma bulunduğu.." hususu hükme esas alınmış ise de, bu durumun davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
Bununla birlikte, İdare Mahkemesi ara kararı ile davalı idarece dosyaya sunulan dava konusu işleme dayanak bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davalı idare bünyesinde 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca oluşturulan komisyon çalışmaları kapsamında ifadesine başvurulan tanıkların, davacının FETÖ/PDY ile ilişki olduğu kanaatinde olduklarını beyan ettikleri, bu kanaate davacının genel olarak olaylar karşısında vermiş olduğu tepkilerden özellikle de 17/25 Aralık süreci sonrasındaki tutum ve davranışlarınından ulaştıklarını, yapıyla belirli bir tarihe kadar ilişkisi olan tanığında beyanlarında davacının FET/PDY mensubu olduğu kanaatini taşıdığını, bu kanaate kendisinin işini aksatması ve işle ilgili sorunlarıyla ilgili olarak kendisinden sorumlu birim raportörünün bu sorunları resmi hiyerarşide bulunan kişilere değil, FETÖ/PDY hiyerarşisi içinde bulunan raportöre aktarmasından ulaştığını beyan ettiği görüldüğünden davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 23/11/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.