8. Hukuk Dairesi 2015/14258 E. , 2017/17059 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesat Tespiti ve Sebepsiz Zenginleşme Tazminatı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili taraflarından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili; davalı adına kayıtlı bulunan 317 parsel üzerindeki ağaçların vekil edeni tarafından dikilip yetiştirildiğinin, büyütüldüğünün ve bakım giderlerinin tespiti ile tespit edilecek ağaç değerlerinin ve bakım giderlerinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği tazminini talep etmiştir.
Davalı vekili; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur
Mahkemece; fen bilirkişi raporunda gösterilen 3200 m2 alanda bulunan 90 adet ağacın davacı tarafından dikilip büyütüldüğünün ve değerinin 35.640,00 TL olduğunun tespiti ile davcının hukuki yararının var olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği tazminat talebinin ise dava konusu taşınmazın uzun yıllardır çaplı taşınmaz olması nedeniyle iyi niyetin varlığından söz edilemeyeceği, davacının 25 yıldır diktiği ağaçların semeresinden haksız olarak faydalandığı, davalıdan bahsedilen tazminatın alınmasının hakkaniyete aykırı olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği ağaçların bedeli ile bakım giderlerinin tazminine ilişkin talebin zamanaşımına da uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, 317 parselde kayıtlı fen bilirkişisinin 22.11.2013 tarihli kroki ve raporunda kırmızı ile boyalı 3200 m2"lik alanda bulunan 90 adet zeytin ağacının davacı ... tarafından dikilip büyütüldüğünün ve bu ağaçların bedelinin 35.640,00 TL olduğunun tespitine, davacı tarafından bakım giderlerinin tespiti ve zeytin ağaçlarının bedeli ve bakım giderlerinin davalıdan tahsiline yönelik talebin reddine karar verilmiştir. Hüküm, her iki taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı süresinde temyiz edilmiştir.
Dava; iddianın ileri sürülüş şekline göre sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı tazminat isteğine ilişkindir.
Her ne kadar dava; mahkemece, muhdesatın tespiti ve tazminat niteliğinde objektif dava birleşmesi olarak değerlendirilmişse de sebepsiz zenginleşmeye dayalı eda davası içerisindeki tespit isteğini içerdiğinden mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır.
Dava konusu 317 parsel 06.05.2003 tarihinde paylaşma (taksim) yoluyla davalı ... adına tescil edilmiştir. Dosya içeriğine göre iş bu taşınmaz 21.06.1973 tarihinden beri tapuludur. Dava dışı 316 parsel ise bağış yoluyla 22.03.1984 tarihinde davacı ... adına tescil edilmiştir. Davacı tarafından 1987 ve sonraki tarihlerde dava konusu ağaçları kendine ait dava dışı 316 parsel olarak düşündüğü dava konusu 317 parsele dikip yetiştirmiştir. Ağaçların dikildiği tarih itibariyle 316 ve 317 parsel sayılı taşınmazlar tapuda kayıtlı olup çapa bağlıdır. Davacı tarafça dava konusu yapılan ağaçlar ise dava tarihi itibariyle hali hazırda taşınmaz üzerinde mevcuttur. Tüm bu açıklamalara göre davacının talebi TMK.nun 995/2. maddesindeki “iyi niyetli olmayan zilyet, yaptığı giderlerden ancak hak sahibi için de zorunlu olanların tazmin edilmesini isteyebilir” hükmü kapsamında tartışılıp değerlendirilerek hüküm altına alınması gerekirken, yasanın ve davanın yanlış yorumlanması sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 18.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.