18. Ceza Dairesi 2019/18466 E. , 2020/2077 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Kamu görevlisine hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından suça sürüklenen çocuk ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 265/1, 265/3, 125/3.a, 125/4, 43/2, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 ay 23 gün hapis ve 8 ay 5 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/12/2013 tarihli ve 2011/309 esas, 2013/514 sayılı kararının 19/12/2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip, deneme süresi içerisinde 05/03/2015 tarihinde sanığın hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunu işlediğinden bahisle yapılan ihbar üzerine hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 265/1, 265/3,125/3.a, 125/4, 43/2, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 2 ay 23 gün hapis ve 8 ay 5 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 13/02/2018 tarihli ve 2017/82 esas, 2018/58 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesinde yer alan, "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." hükmü gereğince, 01/07/1993 doğumlu olan sanığın suç tarihi olan 22/05/2011 tarihinde 18 yaşından küçük olduğu, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmediğinin anlaşılması karşısında hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezalarının 5237 sayılı Kanun"un 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinin 1. fıkrasında, kısa süreli hapis cezasının suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, maddede sayılan seçenek yaptırımlara çevrilebileceği düzenlenmiş, aynı Kanun"un 3. fıkrasında ise, "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." hükümlerine yer verilmiştir.
İncelenen dosyada; anılan Kanun hükümleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmeye göre, suçun işlendiği 22/05/2011 tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş ve suç tarihinde on sekiz yaş altı olan suça sürüklenen çocuğa, 5237 sayılı TCK"nın 265/1, 265/3, 43/2, 31/3, 62 maddeleri uyarınca verilen 2 ay 23 gün ve TCK"nın 125/3.a, 125/4, 43/2, 31/3, 62 maddeleri uyarınca verilen 8 ay 5 gün hapis cezalarının, TCK"nın 50/3. maddesindeki amir hüküm gereğince, anılan maddenin 1. fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden, hapis cezasına mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1) İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 13/02/2018 tarihli ve 2017/82 esas, 2018/58 sayılı kararının, suça sürüklenen çocuk ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri bakımından, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2) Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 04/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.