Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9155
Karar No: 2020/862
Karar Tarihi: 11.02.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/9155 Esas 2020/862 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı kooperatife üye olduğunu ve kendisine daire tahsis edildiğini iddia etmiştir. Ancak davacının kooperatif üyeliğine dair hiçbir resmi kayıt ya da banka kaydı bulunmamaktadır. Ayrıca, davacının ödeme yaptığına dair herhangi bir belge de bulunmamaktadır. Mahkeme, davacının iddialarını ispat edemediği için davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili kararı temyiz etse de, temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu Madde 2.
23. Hukuk Dairesi         2016/9155 E.  ,  2020/862 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tesbiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davacının davalı kooperatife 20/12/2000 tarihli yönetim kurulunun 57 no.lu kararı ile ortak olduğunu ve A Blok 21 no.lu dairesinin tahsis edildiğini, kooperatife 30/11/2015 tarihine kadar 20,000,00 TL aidat ödemesi yaptığını ancak 04/12/2005 tarihinde yapılan genel kurulda yönetim kurulu değiştikten sonra davalı kooperatifin, davacıyı bu tarihten sonra yapılan hiçbir genel kurula davet etmediğini ve davacının üyeliğinin yeni yönetim kurulunca yok sayılmaya kalkışıldığını ileri sürerek davalı kooperatife ortak olduğunun tespiti ile A blok 21 no.lu dairenin davacı adına tahsisine, şayet daire verilemediği takdirde kooperatife ödenen aidatların eskalasyon değeri ile hesaplanarak teminatla beraber yıllık %30 faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının davalı kooperatifin üyesi olmadığını, kooperatifin gerçek üyelerinin listesinin 2004 yılında Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/1151 D.İş sayılı dosyası ile tespit edildiğini ve davacının bu tespitte yer almadığını, davacının bildirdiği 02/08/2005 tarihli genel kurulun sahte olduğunu bu genel kurul hakkında Kadıköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2006/272 Esas 2006/505 sayılı kararı ile genel kurulun mutlak butlanla batıl olduğuna karar verildiğini ayrıca 21/09/2005 tarihli genel kurulun da sahte olduğunu, bu genel kurul hakkında açılan davada da yapılan yargılama sonucunda genel kurulun mutlak butlanla batıl olduğuna karar verildiğini, kooperatifin 14/04/2001 tarihli bir genel kurulunun da bulunmadığını sadece sahte bir tutanağın mevcut olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının kooperatife üye olduğuna dair hiçbir resmi kaydın bulunmadığı, davacının davalı kooperatife üyelik yükümlülüklerinden doğan ödemelerini yaptığına ilişkin herhangi bir banka kaydı yahut resmi kaydın mevcut bulunmadığı, dava dışı davalı kooperatifin eski başkanı/ yöneticisi ...."in kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen 2004 yılı öncesine ilişkin defter ve kayıtları sunmadığından, 2000 yılı itibariyle denetleme yapılmasının da mümkün bulunmadığı davacının, davalı kooperatife üye olduğunu ve adına daire tahsis edildiği ve ödeme yaptığına ilişkin ileride bir çıkacak uyuşmazlıkta ispat sorunlarını aşmak için, bir belgeler dizisi de oluşturmadığı ayrıca, davacının 2005 yılından dava tarihine kadar genel kurullara çağrılmadığı iddiasına dayalı açılan davada, aradan geçen süreçte davacının, davalı nezdinde ve resmi makamlar nezdinde kayıtlara geçen hiçbir talepte bulunmaması da dikkate alındığında, bu durumun TMK 2. maddesine de aykırı bulunduğu gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi