Hukuk Genel Kurulu 2016/1532 E. , 2016/1022 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki "işçi alacağı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Manavgat İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.07.2014 gün ve 2013/476 E. 2014/502 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi"nin 09.06.2015 gün ve 2015/11084 E. 2015/11627 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü:
Mahkemece verilen hüküm, temyiz edilmesi üzerine yukarıda başlıkta belirtilen karar ile bozulmuştur. Bozma üzerine mahkemece ilk kararda direnilmiş, direnme kararı davalı ve dahili davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Maktu harca tabi dava hakkında verilen her türlü karar ile nispi harca tabi davanın reddine dair kararı temyiz eden taraftan temyiz tarihindeki 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca yayınlanan Harçlar Tarifesine göre belirlenmiş maktu temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının alınması gereklidir.
Nispi harca tabi davanın kabulüne/kısmen kabulüne ilişkin kararın davalı tarafından temyizi halinde ise, mahkemece hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanacak nispi karar harcının dörtte biri oranındaki temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcı alınmalıdır. Nispi harca tabi davanın kabulüne/kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı tarafından temyizi halinde ise, maktu temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcı alınmalıdır
2- İş mahkemeleri kararlarına karşı temyiz süresi 30/1/1950 tarih ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 2/3/2005 tarih ve 5308 sayılı Kanunla değişmeden önceki 8. maddesine göre belirlenmekte ise de, temyiz usul ve işlemlerinde 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK’nun hükümleri uygulanmaktadır.
Her ne kadar uygulamada iş mahkemesinde karşı temyiz yolu ile temyiz hakkı tanınmamakta ise de gerek iş hukuku mevzuatında gerekse de HUMK’nun temyize ait hükümlerinde bunu engelleyen bir hüküm bulunmadığı açıktır. Bu nedenle 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 433/1. maddesi gereğince temyiz dilekçesinin hüküm veren mahkeme aracılığı ile karşı tarafa tebliğ edilmesi ve karşı tarafa temyiz dilekçesine karşı cevap verme ve karşı temyiz isteminde bulunmak hakkının tanınması gereklidir.
Somut olaya gelince;
Yukarıda (1) numaralı bentte yer alan açıklamalar doğrultusunda yapılan incelemede;
Mahkemece istemin kısmen kabulüne dair kararı temyiz eden davalı vekilinin süresi içerisinde temyiz dilekçesini ibraz ettiği ve aynı tarih içerisinde hakim tarafından havalesi yapılarak temyiz defterine kayıt edildiği ve 27,70 TL maktu harç ile 136,00 TL temyiz başvuru harcı yatırıldığı anlaşılmaktadır.
Temyiz isteyen davalı tarafın kendisinin ya da işleminin harçtan istisna ve muafiyetinin bulunmadığı belirgin olduğuna göre; temyiz isteminin incelenmesi için direnme kararında hüküm altına alınan miktar dikkate alınarak hesaplanacak nispi karar harcının ¼ oranında nispi temyiz ilam harcının tahsili gerekir.
25.01.1985 günlü 1984/5 Esas ve 1985/1 sayılı Y.İ.B. Kararı uyarınca temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmemiş olduğundan nisbi harca tabi olmasına rağmen maktu harç alınarak temyiz defterine kayıt edilen temyiz dilekçesi hakkında 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK.nun 434. maddesi uyarınca işlem yapılmak ve nisbi harç alınmak üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
Yukarıda (2) numaralı bentte yer alan açıklamalar doğrultusunda yapılan incelemede;
Davalı vekiline ait temyiz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Temyiz eden davalı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nu “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan HUMK’nun 433. maddesi gereğince davacı vekiline Tebligat Kanunu ve ilgili mevzuat dikkate alınarak tebliğ edilmeli ve yasal süre beklenildikten sonra Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmelidir.
Açıklanan nedenlerle eksiklikler giderildikten sonra Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Başkanlığı’na gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
S 0 N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.