Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/591
Karar No: 2020/4059
Karar Tarihi: 29.06.2020

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/591 Esas 2020/4059 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir araç sürücüsünün taksirle bir yaya çarparak yaralanmasına neden olması ve trafik güvenliğini tehlikeye sokması suçlarından yargılandığı bir davada, yalnızca kaza tespit tutanağına dayanarak soruşturma yapılarak verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itirazın kabul edilmemesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. Mahkeme, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine dosyanın gönderilip rapor alınması gerektiğini, kusur durumunun net bir şekilde belirlenmesinin ardından karar verilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Kararda, Cumhuriyet Savcısının soruşturma görevini yerine getirmediği, yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumlarda itirazı inceleyen merciin, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği belirtilmiştir. Kararda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160, 170/2, 172 ve 173/3. maddelerine atıfta bulunulmuştur.
12. Ceza Dairesi         2020/591 E.  ,  2020/4059 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi

    Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Aydın Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/10/2018 tarihli ve 2018/22834 esas, 2018/12336 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Aydın 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 01/11/2018 tarihli ve 2018/4414 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
    Somut olayda şüphelinin aracıyla seyir halindeyken, karşıdan karşıya geçmekte olan müştekiye çarparak kemik kırığı oluşacak şekilde yaraladığı, başlatılan soruşturma kapsamında Aydın Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen genel adlî muayene raporu ile müştekinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı, kemik kırığının bulunduğu, hayâtî tehlikesinin olmadığını bildirir geçici hekim raporu tanzim edildiği, savcılık tarafından başkaca bir işlem yapılmayarak sadece şüphelinin ve şikâyetçinin beyanının alındığının anlaşılması karşısında, müştekinin yaralanmalarıyla ilgili olarak Adli Tıp Kurumuna yazı yazılmak suretiyle kesin hekim raporunun aldırılması ve yine şüpheli ile müştekinin kusur durumunun tespiti amacıyla dosyanın Adlî Tıp Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderilmek suretiyle bir rapor aldırılması gerektiği gözetilmeden, sadece kaza tespit tutanağı dayanak gösterilmesi suretiyle yapılan eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 26/11/2019 gün ve 94660652-105-09-15969-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.12.2019 tarih ve 2019/119246 sayılı ihbarnamesiyle mevcut evrak tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Suç tarihinde şüphelinin, idaresindeki otomobil ile gündüzün şehir içindeki 18 metre yol platform genişliği bulunan aslın bölünmüş ancak yol yapım çalışması sebebiyle trafiğin çift yönlü olarak aktığı yolda seyri sırasında kaza mahalli olan dört yönlü kavşağı geçtikten sonraki yaya geçidinin de az ilerisinden şüphelinin de seyir yönüne göre sağından soluna doğru karşıdan karşıya geçmek üzere kaplamaya giren yayaya aracının sağ ön yan kısmıyla çarpması sonucu müşteki yayanın hayati fonksiyonların etkisi 2. derece kırık olacak şekilde yaralandığı olayda; trafik kaza tespit tutanağına göre yalnızca yayanın kusurlu olduğunun tespit edilmesi üzerine sanık hakkında kovuşturulmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, kaza tespit tutanağında şüphelinin kusur durumu bakımından bir değerlendirme bulunmadığı da gözetilerek maddi olayın ve kusur durumunun şüpheye yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilip rapor tanzim edilmesinin istenmesinin ardından delillerin etraflıca değerlendirilip ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsiz görüldüğünden,
    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Aydın 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 01/11/2018 tarihli ve 2018/4414 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi