Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/181 Esas 2019/2343 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/181
Karar No: 2019/2343
Karar Tarihi: 04.04.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/181 Esas 2019/2343 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 25.10.2017 tarihli kararına uygun olarak, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca sanığın silahlı terör örgütüne üye olduğu gerekçesiyle mahkum edilmesi ve istinaf başvurusunun reddi işlemini onayladı. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlendi. Bu nedenle, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmemesi sonucunda temyiz davasının reddi ve hükmün onanması kararlaştırıldı. Kanun maddeleri uyarınca, CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle birlikte, 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın ...13. Ağır Ceza Mahkemesine ve kararın bir örneğinin ...Bölge Adliye Mahkemesi 4.Ceza Dairesine gönderilmesi kararlaştırıldı.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 314/2, 58/9, 63 maddeleri: Silahlı terör örgütüne üye olma suçunun kanun maddeleri
- 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi: Terörizmin finansmanının önlenmesine dair Kanun
- CMK'nın 302/1. maddesi: Temyiz incelemesi sonucunda davayı esas yönünden reddetme durumu
- 5271 sayılı Kanunun 304

16. Ceza Dairesi 2019/181 E. , 2019/2343 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : ...13. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.10.2017 tarih ve 2017/135-2017/79 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyete dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yerel mahkemenin, bylock delilinin hukuka uygunluğu ile ilgili olarak gerekçede Yargıtay uygulamalarına yanlış anlam yüklenerek; bylock delilinin istihbari nitelikte görülerek istihbari delillerin hükme esas alındığının kabulü hukuki dayanaktan yoksun olup yasa ve yerleşik uygulamalara aykırı ise de; bu husus sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın ...13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ...Bölge Adliye Mahkemesi 4.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.