8. Hukuk Dairesi 2017/16551 E. , 2017/17057 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesat Tespiti
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın ve karşı davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün hem davacılar hem de davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
... A R A R
Davacılar-karşı davalılar ... ve ... vekili; dava konusu 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapuda .... ve ... adlarına kayıtlı olduğunu, her ikisinin de vefat ettiğini,taşınmaz üzerinde davacılardan ...’e ait 2 katlı betonarme ev, evin çevresinde ise 10 adet zeytin, 1 adet portakal, 6 adet incir, 1 adet kayısı, 1 adet amme, 6 adet nar, 5 adet yenidünya, 1 adet ..., 1 adet badem, 3 adet asma olduğunu, yine aynı taşınmaz üzerinde davacılardan ...’e ait 3 katlı ev ve evin çevresinde 16 adet zeytin, 4 adet nar, 2 adet ..., 1 adet badem, 1 adet incir, 1 adet ceviz ağacı olduğunu, bu nedenle muhdesatların davacılar tarafından yapılıp dikildiğinin tespitini talep etmiştir. Karşı dava yönünden ise 134 ada 2 parsel üzerinde karşı dava davacısının dilekçesinde belirttiği muhdesatların karşı davacıya ait olduğunu kabul etmişlerdir.
Davalı-karşı davacı ... vekili; dava konusu 134 ada 2 parsel üzerindeki 4 adet zeytin, 3 adet nar, 3 adet incir, 2 adet asma, 1 adet limon, 3 adet portakal, 2 adet şeftali ve 2 adet erik ağacının davacı tarafından dikildiğini bu nedenle muhdesatların davacı -karşı davalıya ait olduğunun tespitini talep etmiştir. Esas dava yönünden beyanda bulunulmamış olup, iş bu karşı dava da sadece davacılara karşı yöneltilmiştir.
Davalılardan ... ve ..., esas dava yönünden muhdesatlara ilişkin hak ve iddialarının olmadığını muhdesatların davacılara ait olduğunu beyan etmişlerdir. Yine bir kısım davalılar tarafından da davayı kabul ettiklerini, muhdesatların davacılara ait olduğunu, hak ve iddialarının olmadığını beyan etmişlerdir.
Mahkemece; asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile muhdesatların ayrı ayrı dilekçelerde belirtildiği şekliyle davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm; karşı dava yönünden davacılar/karşı davalılar vekili ile esas dava yönünden davalılardan ... ve ... tarafından vekalet ücreti ve yargılama giderleri açısında süresinde temyiz etmişlerdir.
Asıl ve karşı dava; muhdesat tespiti isteğine ilişkindir.
1) 6100 sayılı HMK’nın 312. maddesinde kural olarak kabul beyanında bulunan tarafın davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edileceği; kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise, yargılama giderlerinin ona göre belirleneceği belirtilmiştir. Yine HMK md 312/2 fıkrasında davalı, davanın açılmasına kendi hal ve davranışlarıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmişse yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmayacağı hükmü yer almıştır.
Asıl dava yönünden davalılar ... ve ...’ın temyiz itirazları incelendiğinde; davalılardan ...’a dava dilekçesi 25.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup 01.04.2014 tarihli dilekçe ile cevap verme süresi içerisinde ön inceleme duruşmasından önce hak ve talebi olmadığını, muhdesatların davacılara ait olduğunu belirtilmiştir. Yine ...’a da dava dilekçesi 27.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup 01.04.2014 tarihli dilekçe ile cevap süresi içerisinde ön inceleme duruşmasından önce hak ve talebi olmadığını, muhdesatların davacılara ait olduğunu belirtmiştir. O halde HMK’nın 312. maddesi uyarınca davalı ... ve ... davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri gibi, ilk duruşmadan önce davayı kabul ettikleri halde yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaları yerinde görülmemiştir.
2) Karşı dava yönünden karşı davalılar ... ve ...’ün temyiz itirazlarına gelince; öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre; muhdesat tespiti davalarında, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tüm tapu maliklerinin ya da mirasçılarının davada taraf olmaları gerekmektedir. Buna göre dosyada yapılan incelemede; dava konusu 134 ada 2 parselin tapu malikleri .... ve ... olup, her iki tapu maliki de vefat ettiğinden alınan mirasçılık belgelerine göre karşı davada davalı olarak gösterilen ... ve ... dışında bir çok mirasçısı olduğu tespit edilmiştir. Karşı dava ise, sadece ... ve ...’e karşı açılmıştır.
Açıklandığı üzere, dava açılırken taraf teşkili sağlanmamış olmakla davanın mahiyeti gereği, ortaklığın giderilmesi davasında muhdesat iddiasını açıkça kabul edenler dışında kalan tapu kayıt malikleri ya da mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığının bulunduğu gözetilerek taraf teşkilinin sağlanması konusunda davacı tarafa süre ve imkan tanınması, ortaklığın giderilmesi davasına ilişkin dava dosyasının dosya arasına alınarak, diğer mirasçıların davacı ...’ün muhdesat iddiasını açık kabullerinin olup olmadığı hususunun denetlenmesi, diğer mirasçıların açık kabulü yok ise, taraf teşkili tamamlandıktan ve delilleri toplandıktan sonra, dosya içeriğine ve toplanacak delillere göre uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, karşı dava yönünden bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 18.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.