11. Ceza Dairesi 2019/770 E. , 2019/2800 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
I- Sanık hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanığa yüklenen “2006 takvim yılında sahte fatura kullanmak" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen zamanaşımının suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarıca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
II- Sanık hakkında 2007-2008 takvim yıllarında sahte kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine karşı sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ;
1- ... Grup Tarım Ürünleri Ltd. Şirketinin yetkilisi olan sanık hakkında 2007-2008 takvim yıllarında sahte fatura kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında; suça konu olan faturaları düzenleyen ... (... Turizm Ticaret Nakliyat) isimli mükellef hakkında sahte fatura düzenleme suçundan hazırlanmış vergi tekniği raporunun ilgili vergi dairesinden getirtilip, adı geçen mükellef hakkında 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açılmış ise dava dosyalarının getirtilerek incelenmesi, özetinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, gerektiğinde faturaları düzenleyen mükellef ile sanığa ait defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılarak toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2- Kabule göre de;
a- 5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24.01.2013 tarih, 2013/1883 sayılı iddianamesi ile 213 sayılı Yasanın 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanık 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçlarından kamu davası açıldığı, “sahte fatura düzenleme” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenleme" ve “sahte fatura kullanma” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden, gerekçe kısmında sanığın sahte fatura kullandığı belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında suç vasfının “sahte fatura düzenleme” şeklinde ifade edilmesi suretiyle çelişkiye düşülmesi,
b- Sahte fatura kullanma suçunda suç tarihi, sahte faturalar hangi vergi türünde kullanılmışsa bu vergiye göre sunulması gereken son beyanname tarihi olacağından, suça konu faturaların KDV indiriminde kullanılmış olması nedeniyle suç tarihlerinin “25.01.2008” ve “25.01.2009” olduğu gözetilmeden, gerekçeli karar başlığında “2007 ve 2008” olarak yanlış yazılması,
c- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.