11. Hukuk Dairesi 2018/3775 E. , 2019/5577 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Kastamonu 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 22/05/2018 tarih ve 2017/235-2018/199 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı banka tarafından farklı tarihlerde davacıdan proje komisyon tahsili adı altında haksız olarak toplamda 5.069,56 TL kesinti yapıldığını, bu kesintinin usul ve yasaya uygun olmadığından faizi ile birlikte iadesinin gerektiğini, bu hususta davalı bankaya yapmış oldukları taleplerinin reddedildiğini, Merkez Bankası"na gönderilen masraf ve komisyon listesinde proje komisyonu adında bir kalem bulunmadığını, davacı şirket ile davalı arasındaki sözleşmenin matbu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.069,56 TL"nin kesinti yapılan tarihlerden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; yapılan kesintinin zorunlu masraflardan dolayı yapıldığını, bankanın münasip bir ücret isteme hakkına sahip olduğunu, sözleşme şartlarının genel işlem şartları olarak değerlendirilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; Genel Kredi Sözleşmesinin 11.5 maddesinde sözleşmeye dayalı olarak kullandırılacak kredilere ilişkin doğmuş ve doğacak komisyonlar, protesto, haberleşme, nakliye, depo, ardiye ve muhafaza, tahlil, ekspertiz, ipotek fek ücretleri ile sair bilcümle ücret ve masrafların müşteriye borç kaydedileceğinin belirtildiği, sözleşme davacı müşteriden komisyon ve masrafların alınabilmesine olanak sağlasa da mevcut sözleşme hükmünün ancak belgeli masraf komisyonların tahsiline imkan tandığı, davacı tarafından kullanılan kredilerin ticari olması bankaca harcanmamak üzere yapılan komisyon tahsilatını haklı halegetirmeyeceğini, davalı bankanın ancak belgeli ve zorunlu masrafları davacıdan tahsil edebileceği, bu hususunda davalı tarafından ispat edilemediği ve proje komisyonu ile ilgili bir düzenleme de bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 5.069,56 TL"nin 10/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ticari kredi sözleşmesi nedeniyle davacıdan proje komisyon tahsili adı altında yapılan kesintilerin istirdatına ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesinin 11.5 maddesinde sözleşmeye dayalı olarak kullandırılacak kredilere ilişkin komisyan ve masraf alınacağının belirtilmiş olması nedeniyle davalı bankanın ancak belgeli ve zorunlu masrafları davacıdan tahsil edebileceği, ancak davalı bankanın söz konusu masrafları ispata yarar delil sunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, dava konusu edilen 5.069,56 TL banka tarafından proje komisyonu kapsamında davacıdan tahsil edilmiş olup masraf olmadığından belgelendirilmesi mümkün değildir. Genel Kredi Sözleşmesinin 11.5 maddesinde sözleşmeye dayalı olarak kullandırılacak kredilere ilişkin doğmuş ve doğacak komisyonlar, protesto, haberleşme, nakliye, depo, ardiye ve muhafaza, tahlil, ekspertiz, ipotek fek ücretleri ile sair bilcümle ücret ve masrafların müşteriye borç kaydedileceği belirtilmiştir. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 144. maddesinin vermiş olduğu yetkiye istinaden, Bakanlar Kurulunun 16.10.2006 tarih ve 2006/11188 sayılı kararına istinaden Merkez Bankasının çıkarmış olduğu 09.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2006/1 sayılı tebliğin 4. maddesinin bankaların faiz dışında sağlayabilecekleri menfaatleri belirlediği de dikkate alınmak suretiyle davalı bankanın faiz dışında böyle bir komisyon alıp alamayacağının değerlendirilmesi, alması gerektiği kanaati olursa bankalardan aynı tarihte, aynı tür sözleşmeler nedeniyle alınan komisyonlar konusunda emsal araştırması yapılarak sonuca varılması gerekirken, özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenle davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 18/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.