12. Ceza Dairesi 2020/216 E. , 2020/4058 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 179/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/02/2016 tarihli ve 2015/839 esas, 2016/94 sayılı kararının 22/02/2016 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 18/04/2018 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, 5271 sayılı Kanun"un 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Kanun"un 179/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 3 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/06/2019 tarihli ve 2019/389 esas, 2019/720 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/06/2019 tarihli ve 2019/389 esas, 2019/720 sayılı kararını müteakip, dosyanın resen ele alınarak, anılan kararda sehven hata yapıldığı kabul edilerek mahkemesince sanığın anılan suçtan mahkumiyetine ilişkin Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/06/2019 tarihli ve 2019/389 esas, 2019/720 sayılı ek kararının 5275 sayılı Kanun"un 98. maddesinde karşılığını bulan ve mahkumiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesaplanmasında duraksama yaşanması durumunda hükmü veren mahkemeden istenen ve infazda yaşanan duraksamanın giderilmesini amaçlayan bir karar niteliğinde olmadığı gibi, söz konusu kararın aynı mahkemenin itiraz edilmeksizin kesinleşen 12/06/2019 tarihli ve 2019/389 esas, 2019/720 sayılı kararında değişiklik yapılmasına ilişkin olması nedeniyle hukuki değerden yoksun olduğu düşünülerek yapılan incelemede,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesinde yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." şeklindeki hüküm gereğince, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi sebebiyle yeniden ele alınıp hükmün açıklanmasına karar verildiğinde, anılan kanun maddesi gereğince önceki hükümde değişiklik yapılmadan aynen açıklanması, ancak kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirlenecek bir kısmının infaz edilmemesi ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine dair cezanın bireyselleştirilmesi hükümlerinin tatbik edilebileceği, bunun dışındaki hususlarda hükmün değiştirilemeyeceği ve sanık hakkında yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, denetim süresi içerisinde suç işlediği anlaşılan sanığın önceki hükümde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 179/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği halde, açıklanan hükümde, anılan Kanun"un 179/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 3 ay 15 gün hapis cezası ise cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 30/12/2019 gün ve 94660652-105-25-18563-2019-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.01.2020 tarih ve 2020/2569 sayılı ihbarnamesiyle mevcut evrak tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın suç tarihinde kolluk tarafından yapılan kontrolde 2,06 promil olduğunun tespit edilmesi üzerine açılan kamu davası sonucunda Erzurum 2. Aliye Ceza Mahkemesinin 2015/839 esas 2016/94 karar sayılı kararıyla sanığın TCK’nın 179/3-2,62/1 maddeleri gereğince 7 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/5 maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, kararın 04.03.2016 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmesinin ardından sanığın 18.04.2018 tarihinde aynı suçu işlediği ve bu suçtan da Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesince mahkumiyetine karar verilip kararın 14.03.2019 tarihinde kesinleşmesinin ardından yapılan ihbar üzerine Erzurum 2. Asşiye Ceza Mahkemesinin 2019/389 esas 2019/720 sayılı kararıyla sanık hakkındaki hükmün aynen açıklanması gerekirken sanığın 179/3-2,61,53/1 maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve mahkumiyet hükmünün yeniden kanuna aykırı şekilde CMK’nın 231/5 maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmede 09.07.2019 tarihinde kesinleştiği, aynı mahkemece dosya yeniden ele alınarak sehven sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden bahisle 19.06.2019 tarihinde verilen ek kararla sanığın TCK’nın 179/3-2,62/1,53/1 maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilerek 12.06.2019 tarihli hükümdeki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik bölümünün çıkarıldığı anlaşılmakla, 5275 sayılı Kanun"un 98. maddesinde karşılığını bulan ve mahkumiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesaplanmasında duraksama yaşanması durumunda hükmü veren mahkemeden istenen ve infazda yaşanan duraksamanın giderilmesini amaçlayan bir karar niteliğinde olmadığı gibi, söz konusu kararın aynı mahkemenin itiraz edilmeksizin kesinleşen 12/06/2019 tarihli ve 2019/389 esas, 2019/720 sayılı kararında değişiklik yapılmasına ilişkin olması nedeniyle hukuki değerden yoksun olduğu düşünülerek yapılan incelemede,
5271 sayılı Kanununun 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hükümde önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir. Yeniden hüküm verilmesi ise yalnızca sanığın “kendisine yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilememesi" halinde mümkündür. Bu şart gerçekleştiğinde, sanığa yeni bir imkan sağlamayı düşünen yasa koyucu, yükümlülüğün yerine getirilememesi haline münhasır olarak mahkemeye, sanığın durumunun değerlendirilmesi suretiyle, cezanın kısmen infazına yada önceki hükümde yasal zorunluluk nedeniyle tartışılamayan erteleme veya seçenek yaptırımlara çevirme kurumlarının değerlendirilmesi suretiyle yeniden hüküm kurması imkanını sağlamıştır. Bu son halde dahi mahkeme, sübut ve nitelendirmenin değiştirilmesi veya önceki uygulamadan dönme yönünden bir imkâna sahip olmamakta, yalnızca önceki hükmün varlığı kabul edilerek, belirli bir kısmının infaz edilmemesi ya da önceki hükümde değerlendirilemeyen TCK’nın 50 veya 51. maddelerinin uygulanması yetkisine sahip olabilmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.02.2016 tarih 2015/839 esas 2016/94 karar sayılı kararıyla sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 179/3-2, 62 maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen 7 ay 15 gün hapis cezası sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi sebebiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının değerlendirilmesi için yapılan ihbar üzerine, dosya yeniden ele alınarak önceki hüküm açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 179/3-2, 62, 53/1 maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/5 maddesi gereğince hükmün yeniden açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden,
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/06/2019 tarihli ve 2019/389 esas, 2019/720 karar sayılı kararının CMK’nın 309/4-c maddesi uyarınca aleyhe tesir etmemek ve yeniden yargılamayı gerektirmemek üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.