Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18200
Karar No: 2019/6136
Karar Tarihi: 15.05.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/18200 Esas 2019/6136 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı banka, üç borçlu olan ... , ... ve Erenler Çelik Ltd. Şti'nin alacağı için icra takibi başlattı. Borçlu ...'ın elindeki gayrimenkulu mal kaçırma amaçlı sattığını iddia ederek tasarrufun iptal edilmesini ve cebri icra yetkisi verilmesini talep etti. Davalılar dava reddedilmeli demeçleri sundu. Mahkeme, dava konusu gayrımenkulün gerçek değeri ile satış senedinde gösterilen değer arasında fark bulunmadığını, davalılar arasında muvazaa ilişkisinin olmadığını ve ispatlanamayan davanın reddine karar verdi. Ancak dava şartı olarak aciz vesikasının olmaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği belirtildi. İİK 277 ve devamı maddelerine göre, bu tür davaların dinlenebilmesi için başvuranın borçludaki alacağı gerçek olmalı, borçlu hakkındaki icra takibi kesinleşmeli, iptali istenen tasarruf takip konusu borçtan sonra yapılmış olmalı ve borçlu hakkında kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerektiği belirtildi. Akrabalık derecesi ve iş ilişkisi araştırılmalı, ivazlar arasında fark olup olmadığı, ipotek ve haciz kayıtlarının göz önünde bulundurulması gerektiği, malvarlığı borçlarına yetmeyen borçlu alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemlerin iptal edileceği ifade edildi. İİK 278, 279 ve 280. maddelerinde ise yazılı iptal şartları bulunuyor. Karar doğru olsa da nispi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücreti taktir edilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri: İİK 277, 278, 279, 280.
17. Hukuk Dairesi         2016/18200 E.  ,  2019/6136 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili; müvekkili bankanın kredi borçluları olan ... , ... ve Erenler Çelik Ltd. Şti"nden alacaklı olduğunu, borçlular aleyhine icra takibi yapıldığını, borçlu ..."in adına kayıtlı gayrımenkulün mal kaçırma gayesi ile elden çıkarıldığının tespit edildiğini beyan ederek tasarrufun iptaline, icra dosyasından cebri icra yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekilleri ayrı ayrı verdiği cevap dilekçelerinde davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu gayrımenkulün tasarrufun yapıldığı tarihteki gerçek değeri ile resmi satış senetinde gösterilen değeri arasında fahiş fark bulunmadığı, davalılar arasında akrabalık ya da iş ilişkisine dair bir delil sunulmadığı, mevcut dosya kapsamı itibariyle davalı üçüncü kişinin dava konusu edimi kötü niyetli yani muvazaalı olarak gerçekleştirdiğinin ispatlanamamasına göre davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması,
    iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerektiği, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığının incelenmesi, satılan taşınmaz üzerinde, ipotek ve haciz kayıtları varsa, alıcı taşınmazı bu kayıtlarla yükümlü olarak satın almış olacağından, satışın bunların tamamı üzerinden yapıldığının kabulü gerektiği, bu nedenle oransızlığın belirlenmesinde tapu kaydındaki ipotek ve haiz miktarının da gözönünde tutulması gerektiği, aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılması gerektiği, keza İİK.nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmeli, öte yandan İİK.nun 279. maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, davacının 18.01.2011 tanzim tarihli 8.000.000,00 TL bedelli senetten kaynaklı alacağını İskenderun 4. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2872 sayılı takip dosyası ile takibe konu ettiği, borçlu hakkındaki takibin kesinleştiği, alacağın gerçek olduğu, anlaşılmıştır.
    Mahkemece dava konusu edilen taşınmazla ilgili gerçek değeri ile resmi senette gösterilen bedeli arasında bedel farkı bulunmadığı, davalılar arasında akrabalık ya da iş ilişkisine dair delil ibraz edilmediği ve aralarında muvazaa ilişkisinin de olmadığının anlaşılmasına göre ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Somut olayda dava dayanağı İskenderun 4. İcra Müdürlüğü’nün 2013/ 2872 sayılı dosyasından takip yapıldığı, takibin kesinleştiği ancak davalı borçlu adresinde haciz yapılmadığı gibi davalı borçlu aleyhine aciz vesikası da alınmadığı anlaşılmaktadır.
    Sonuç itibari ile karar doğru olsa da davanın dava şartı (aciz vesikası) yokluğu nedeni ile reddi gerektiğinden AAÜT"nin 7/2. maddesi gereğince davalılar yararına maktu vekalet ücreti taktiri gerekirken nispi vekalet ücreti taktiri de bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektiri nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, hükmün 4. bendindeki “10.595,45 TL nispi” ibaresinin çıkarılarak yerine “1.500,00 TL maktu” ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 15/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi