11. Hukuk Dairesi 2018/4111 E. , 2019/5576 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/04/2017 tarih ve 2016/126 E- 2017/152 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 17/05/2018 tarih ve 2017/1697 E- 2018/558 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; "MODÜLED+ şekil" ibareli ve 2014/103372 sayılı markanın 09.12. ve 11.01. sınıflarda müvekkili adına tescili için davalı kuruma başvuru yapıldığını ancak TPMK YİDK tarafından 2012/30068 sayılı "MODULED"" ibareli marka gerekçe gösterilerek başvurunun reddine karar verildiğini, bu karara itiraz edilmesine rağmen itirazlarının TPMK YİDK"nın 2016/M-2975 sayılı kararı ile reddine karar verildiğini, bu kararının usul ve yasaya uygun olmadığını ileri sürerek YİDK kararının iptaline, redde mesnet markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davadan önce tescilli bulunan 2012/30068 sayılı "MODULED" markasının hükümsüzlüğünün ayrı bir dava olarak görülmesi gerektiği, bu sebeple hükümsüzlük davasının tefrik edildiği, dava konusu marka ile redde mesnet markanın mal ve hizmetlerinin aynı olduğu, dava konusu markanın "MODÜLED+ şekil+ renk" unsurlarından oluştuğu, özgün bir şekil ve yazım unsurunun bulunduğu, başvurudaki şekil unsurunun ilk bakışta göze çarpan asıl unsur konumunda olduğu, başvuru konusu işaret ile redde mesnet marka arasında kısmi bir benzerlik olduğu ancak tüketici tarafından ilk bakışta göze çarpan ve akılda kalıcı unsurun şekil unsuru olduğu, bu durumda taraf markalarının 7/1-b anlamında aynı, özdeş olmadığı ve mutlak red nedenine dayalı olarak açılan davada marka sahibine husumet yöneltilemeyeceği gerekçeleri ile davalı şirket hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, TPMK aleyhine açılan davanın kabulü ile TPMK YİDK"nın 17/03/2016 tarih 2016-M-2975 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili ve davalı TPMK vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce; taraf markalarının 556 sayılı KHK"nın 7/1-b maddesi anlamında aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığı gerekçesiyle davalı TPMK vekilinin tüm istinaf itirazlarının reddine, davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesinde ise, mahkemece hükümsüzlük talebi yönünden dosyanın tefrikine karar verildiği, dava konusu olan YİDK iptali istemi yönünden davalı şirkete bir husumet yöneltilmediği, tefrik kararı verilmesine ve YİDK iptali davası yönünden davalının taraf sıfatının kalmamasına rağmen davalı şirketin karar başlığında gösterildiği ve davalı şirket yönünden husumetten ret şeklinde hüküm kurulduğu gerekçesiyle davalı şirketin karar başlığından çıkartılmasına ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK" nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince verilen kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davalı TPMK YİDK"nın 2016-M-2975 sayılı kararının iptaline, davalı TPMK vekilinin istinaf itirazlarının ise HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı TPMK"dan alınmasına, 18/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.