Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18743
Karar No: 2019/6134
Karar Tarihi: 15.05.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/18743 Esas 2019/6134 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/18743 E.  ,  2019/6134 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü;

    -K A R A R-

    Davacı vekili, ... parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin müvekkiline, ½ hissesinin ise davalı ...’e aitken, Bülent tarafından davalı ...’ye devredildiğini, müvekkilin boşanma davası sonucunda almasına karar verilen tazminatları engellemek amacı ile davalılar arasında muvazaalı işlem yapıldığını beyan ederek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili; dava konusu satışın gerçek bir satış olduğunu, beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava BK"nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir.
    BK"nun 19.maddesinde anlamını bulan muvazaa, tarafların 3.kişileri aldatmak amacı ile ve fakat kendi gerçek iradelerine uygun olmayan ve aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak hususunda anlaşmalarıdır şeklinde tanımlanabilir. Tarafların görünüşte yaptıkları işlemle, iradelerinin birleştiği işlem birbirinden farklılık taşıdığı durumlarda muvazaanın söz konusu olduğu kabul edilmelidir. Kural olarak üçüncü kişiler muvazaa nedeniyle zarara uğradıkları takdirde tek taraflı ve çok taraflı hukuki muamelelerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü muvazaalı bir işlem ile üçüncü kişinin zarar görmesi ona
    karşı işlenmiş bir haksız eşlem niteliğindedir. Ancak, üçüncü kişilerin muvazaalı işlem ile zararı gördüklerinin benimsenebilmesi için onun işlemi yapandan alacağının bulunması ve alacağın ödenmesini önlemek için muvazaalı işlemin yapılmış olması gerekir.
    Somut olayda, borçlunun dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin, davacı alacaklı Aynur ile davalı (borçlu) Bülent’in Turgutlu Aile Mahkemesi’nin ... E. sayılı dosyası ile görülen boşanma davası neticesinde 10.000,00 maddi, 10.000,00 manevi tazminat ödenmesine, aylık 150,00 TL yoksulluk, 150,00 TL"de iştirak nafakası ödenmesine karar verildiği, karar sonrasında kuzeni olan davalı ...’ye düşük bedel ile devrettiği anlaşılmaktadır.
    Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmadaki beyanlarında davalı 3. kişi olan ... ile davalı borçlu arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, davalı ...’nin davalı borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişi olması sebebi ile de kötü niyetli olduğunu, beyan etmiş, dinlenen davacı ve davalı tanıklarına göre de davalı 3. kişi olan Ruhi’nin davalı borçlu ile davacı alacaklı arasındaki boşanma davasından haberdar olduğu, aralarındaki geçimsizliği de bildiği de görülmüştür.
    Davalılar her ne kadar aralarında borç- alacak ilişkisi olduğunu, davalı borçlu Bülent’in borçlarına karşılık söz konusu evi davalı ...’ye verdiğini beyan etmişse de, dosya kapsamı içinde davalıların bu iddiasını kanıtlayan bir belge olmadığı gibi, dava konusu gayrımenkulün boşanma davası sonucunda verilen tazminatlardan sonra davalı ...’ye borcun çok üzerinde değeri bulunan dava konusu gayrımenkulün devredilmiş olması ve davalılar arasında akrabalık ilişkisi bulunduğunun ve davalı tanık beyanlarına göre davalı ...’nin davalı borçlunun durumunu bildiği yönündeki beyanlarını değerlendirilmeksizin eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi